Fenerbahçe, Pendikspor’u 4-1 ile geçerken Recep Güngör maçı Futbolmedya.com için kaleme aldı:
Anti futbol, anti hakem, antipatik bir lig…
İsmail Kartal Pendik karşısına büyük bir rotasyonla çıkardı takımını. Defansın en önemli ismi Djiku, sağ bekte formunun üst seviyelerinde olan Osayi, orta sahada Dinamo İsmail Yüksek (kart cezalısı) ve ileri ucun Arı Maya’sı Szymasnki ilk 11’de yoktu. Böyle olunca Fenerbahçe hatlar arasında kopukluk yaşadı. Sahaya çıkan ilk 11 İsmail Kartal için sıkıntılı bir ilk yarı yaşattı. Taraftar 1-0 mağlubiyetle biten ilk yarı sonrası büyük kaygı içerisindeydi. Kartal, belki de ilk kez ikinci yarıya oyuncu değiştirerek çıktı. Djiku ve Osayi Samuel oyuna girince bazı taşlar yerine oturdu. Gole ihtiyacı olan Fenerbahçe ikinci yarıda daha baskılı ve ısıran bir takıma döndü. Baskıyı arttıran Fenerbahçe Mert Hakan ile beraberliği yakaladı, daha sonra penaltıdan gelen golle 3 puanın kapısını araladı. Ondan sonraki goller zaten formalite.
Buraya kadar maçı yazdım ama asıl konuşulması gereken başka konular var. İlk yarıda anti futbol oynayan, sürekli yerde kalarak oyunun durmasını sağlayan Pendikspor’a karşı gerilen bir takım hüviyetindeydi Fenerbahçe. 20. Dakikada Halil Akpunar’ın saha dışına düşmesi kalkıp saha içine dönerek yere yatması, orada uzun süre tedavi olması Pendik’in açık taktiğiydi. Bir yere kadar anlayabilirim, belki Fenerbahçe gibi bir takımdan puan almak istiyorsanız bu yollara başvurmak isteyebilirsiniz ama bu oyun maalesef Türk futbolunu her geçen gün daha geri götürüyor.
Maçın hakemine gelince tek kelime ile yetersiz. Bakmayın Fenerbahçe’nin kazandığına böyle yönetimler büyük takımlarda ciddi motivasyon kaybı yaratıyor. Hele ki uzun süredir şampiyon olamayan bir takım ve taraftarın bu konularda kafası çok karışıksa. Maçın orta hakemi bu gerginliğin üstesinden gelemedi Kadir Sağlam girdiği maçtan çürük çıktı!…
Artık futbol maçları sadece sahada oynanmıyor maç öncesi ve sonrası bir de sosyal medya maçları var. Etrafımda birçok genç maçları seyretmiyor ve sadece sosyal medyadan takip ediyor. Oralardaki algılar ve yönlendirmeler sahadaki futboldan daha çok keyif veriyor o kitleye.
Ayrıca hak da veriyorum 90 dakikalık maç artı 21 dakika uzatmayla 111, ekstralarla 115 dakika oynanmış ama top sadece 40 dakika sahada kalmış. Tabii ki insanlar bu işten keyif alamaz 80 dakikalık boşa geçen bir kaos var. Bu oyun temposunu yükseltmesi gerekenler; birincisi hakemler ikincisi oyuncularına her fırsatta oyunu yavaşlatın yere yatın demeyecek teknik direktörler.
Ve ben maalesef ikisinin de düzeleceğinden pek umutlu değilim.
