Sözcü Gazetesi Spor Müdürü Bahadır Çokişler, bugün çok tartışılan bir yazı kaleme aldı.

 

‘4 Büyükler’i birbirine düşür, Başakşehir’i şampiyon yap! Tiyatroda son perde…

 

70 milyonu aşkın taraftara hitap eden kulüpleri siyasetin kucağına atan gerçekler ortada: Borç batağı ve Süper Lig gelirlerinin paylaşımı. Onlar birbirine girerken Başakşehir sıyrılıyor, mutlu sona koşuyor.

Süper Lig tiyatrosunda sorunsuz, kavgasız, hatasız bir hafta geçmiyor. Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor sırayla isyanda.

Hatalar her hafta bir taraf lehine yapılıyor. Diğer camialar ayaklanıyor, ithamlar birbirini kovalıyor.

Sonra hatalar aleyhe dönüyor ve büyükler sürekli karşı karşıya geliyor. Bu durumdan güçlü çıkan tek kulüp ise başkanı VAR’ın gelmesinde başrolü oynayan Başakşehir.

Bu da yetmiyor. VAR’ın başına artık hakemlik yapması mümkün olmayan ‘Profesör’ Barış Şimşek atanıyor.

MHK Başkanı istifa etmek zorunda kalıyor. TFF Başkanı ise İddaa ihalesinde…

BİLİYORLAR, YAZAMIYORLAR

Başkan ihaleye girip görevi bırakmak için aradığı ‘mazereti’ de buluyor. Bunları yazmaya, Antalya-Başakşehir maçının ardından karar verdim. Şüpheleri, konuşulanları, açıkçası futbolun içindeki herkesin duyup da yazamadığı ve dillendirmeye korktuğu şeyleri bilin istedim.

Emre’nin hakeme attığı fırçayı ve Arda’nın söylemesine rağmen tacın kendisine verilmesini geçtim. Robinho’nun kırmızılık hareketiyle Antalya’nın güme giden penaltısında VAR ne güzel işle(me)di değil mi?

Trabzon-Alanya, F.Bahçe- Konya ve Kasımpaşa-Galatasaray maçlarındaki hataları görünce “Tamam” dedim.

İSTİFAYA SİYASİ ENGEL

Gelelim asıl meseleye; 4 büyük kulübün yöneticilerini -ki onlar 70 milyonu aşkın bir nüfusa hitap ediyor- siyasetin kucağına atan gerçeklere:

1- Devasa bir borç batağının içindeler. Tesis yaparken de bankalardan borç alırken ve bunları yapılandırırken de siyasetin sözünden çıkamadılar.

2- Büyüklerin federasyonda ‘temsilcileri’ göstermelik olarak var. Demirören gibi onları da siyaset belirledi. Hatta Ali Dürüst’ün istifası siyasi olarak engellendi.

3- MHK’nın başında Galatasaraylı Yusuf Namoğlu vardı, gitti. Yerine ‘emaneten’ gelen Sabri Çelik de Galatasaraylı. Cimbom ateşe atılıyor.

4- Süpe Lig’in geliri 2018 itibariyle 3.2 milyar TL. Bunun dağıtımı siyasetin gözünden kaçmıyor. Başakşehir’in payı da yükseliyor.

HAKEMLER EN GÜNAHSIZI

Bu süreçte en az günahı olan hakemler acımasızca eleştiriliyor.

Yaşadıkları baskı nedeniyle psikolojileri bozuldu, telefonlara bile çıkmaz oldular. Dilden dile yayılan mutsuzluklarıyla artık patlama noktasına geldiler. Milyonlarca futbolseverin ruh sağlığı da pamuk ipliğine bağlı. Güven kalmadı.

Kulüpler Birliği, Ali Dürüst, Yusuf Namoğlu, Barış Şimşek veya Ümit Öztürk derken ‘Türk futbolunu kim yönetiyor’ sorusu unutulup gidiyor.

Herkes birbirine girerken ortadan sıyrılan Başakşehir de şampiyonluğa koşuyor. Türk futbolunu kim yönetiyor Allah aşkına? Çıksın söylesin çünkü bu oyun artık tat vermiyor.

Bilelim neyle karşı karşıyayız, kimdir gerçek muhatabımız. Diyelim ki her şey iyi hoş ama bu son perde olmadı be!

Önceki İçerikTFF’de şok zarar! beIN Sports davayı kazandı, TFF 80 milyon dolar zarara uğradı
Sonraki İçerikCEV Kadınlar Şampiyonlar Ligi’nde çifte zafer! Eczacıbaşı VitrA ve VakıfBank çeyrek finalde

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz