Futbolsuz futbol maçı..

Şenol Güneş’in 11’i belli. Oyun planı da. Sürprize fazla yer yok. Oyun disiplini her şey.
Igor Tudor ise Güneş’in yanında çırak. Ve her çırak gibi ustalaşma yolunda arayışta. Sahaya çıkan 11 de arayışın izlerini taşıyordu. Kadrodışı kalan Linnes ve kulübedeki Sabri’nin yerine sağ bekte Chedjou vardı. Bunun şaşırtma olduğu birkaç dakika sonra anlaşıldı. Chedjou stopere Semih sağ beke geçti. İlerleyen dakikalarda Yasin de geriye gelip sağ bek gibi oynadı, savunmayı 5’ledi.
İlk 45 dakika al gülüm ver gülüm futbolunun zamanıydı. Puan cetvelindeki avantajı nedeniyle Beşiktaş riske girmedi, beklerini çıkartmadı ve koca bir ilk yarı doğru düzgün atak bile yapmadı.
Buna karşın Tudor Güneş kadar rahat değildi ve kilitlenen oyunda ilk hamle ondan geldi. Carole’ü ileri çıkardığı zaman aralığında pozisyon üretti ancak risk taşıyan bu hamlenin devamı gelmedi.
İlk yarı Galatasaray lehine penaltı tartışmasının olduğu pozisyon dışında ‘tertemiz’ tamamlandı. Bu devre vasatlıkta Fenerbahçe- Beşiktaş maçıyla bile yarışabilir.
İkinci yarı Galatasaray’ın gol için daha fazla risk alacağı, yıldızlarını devreye sokacağı bir 45 dakika vadediyordu ama Talisca Tudor’un planlarını alt üst etti. 46. dakikada gelen şana golü, tüm avantaj kartlarını Şenol Güneş’e verdi. Bu da usta- çırak karşılaşmasındaki dengesizliği daha da bozdu.
Skor üstünlüğünü alan ve oyun temposunu istediği gibi yönlendiren Beşiktaş karşısında Tudor’un hamlesi Selçuk- Tolga değişikliği oldu. Ancak Tolga girer girmez Sneijder’in ara pasını heba ederek maçın seyrini değiştirme şansını kaçırdı.


Şenol Güneş önce Gökhan’ın yerine Beck’i ardından Talisca’nın yerine Tolgay’ı oyuna sokarak güç aşısı yaptı ve hareketlenmeye başlayan Galatasaray’ı dengeledi.
Tudor 75’te son kozunu oynadı. Lider olarak ön plana çıkamayan Sneijder’in yerine Eren’i, Yasin’in yerine de Rodrigues’i sahaya sürdü. Ama uyumlu ve iyi serinkanlı Beşiktaş kadrosu Galatasaray’a fazla gol pozisyonu vermedi, kendi de gol pozisyonuna girmeden istediğini aldı, döndü.
Saha içinde lideri olmayan, kulübesi tecrübesiz bir isme teslime edilen Galatasaray için dün teslim olma günüydü.
Derbiden geriye bir lezzet kalmadı. Derbi derbi gibi değildi. Sanırım bundan sonra bu tür derbilere, futbolsuz futbol maçlarına alışacağız.

Önceki İçerikSimoviç Muslera için TT Arena’ya geldi…
Sonraki İçerikKaravaiev’den itiraf!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz