Spor basınının usta ismi Nihat Erence, Deniz Gezmiş’in doğum gününde duygusal bir yazı kaleme aldı:

 

SIRITARAK ASTI!
BOĞULARAK ÖLDÜ!

Yıl; 2010..
Nisan’ın 19’u..
Başkent Ankara’nın ünlü semti Çankaya’da bir hareketlilik var..
Aslında bu hareketlilik bir telaş..
Bir koşuşturma..
Komşular soruyor, ‘Ne oldu’ diye..
“Yemek yerken, lokmalardan birisi boğazında kaldı. Nefes alamıyor. Durumu iyi değil..”
O telaş sürerken ambulans imdada yetişiyor..
Doktorlar ilk müdahaleyi yapıyor ama..
Hastaneye kaldırılamadan ambulansta son nefesini veriyor..

Cenazesi 1 gün sonra 20 Nisan’da toprağa veriliyor..

+++++++++++
Yıl: 1972..
Mayıs’ın 6’sı..
Günün ilk saatleri..
Ankara’nın Ulucanlar Cezaevi’nde bir hareketlilik var..
3 genç için darağacı hazırlanmış..
2’si 25,
biri daha 23’ünde..
3 genç birazdan yaşama veda edecek..
Adları; Deniz, Yusuf, Hüseyin..
Yalnız avukatlar değil herkes ağlamaklı..
Kimi utançtan…
Kimi gencecik 3 insanın ölümüne tanık olmanın şokundan…
‘Burada insanlık bitmiş’ mırıldanmaları var..

Kafaların yerde,
gözlerin birbirinden kaçamak yaptığı bir ortamda birisi sanki çok farklıdır..

Ağaca yaslanmış, sigarasını tüttürmektedir.
Nasıl bir sükunettir bu?

3 genç darağacına doğru yürürken o sigarasını tüttürmeye, havaya doğru üflemeye devam ediyor..
Sinirler daha da geriliyor..
‘Nasıl bir işkencedir bu?’ diye soruyor görevlilerden biri..
Sesini biraz daha yükseltip,
“Sanki keyif sigarası içiyor” diye hayıflanıyor..

Önce Deniz, sonra Yusuf, ve ardından da Hüseyin infaz ediliyor..
En acısı..
3 gencin infazı sırasıyla birbirine izlettiriliyor..

O ise sanki bir şey olmamış gibi
yine keyifle sigarasının son kısmını içiyor, dumanını tüttürmeyi sürdürüyor..
İnfaz bitiyor..
Görev tamamlanıyor..
3 gencin cansız bedenleri görevlilerce alınıyor..

+++++++++++++++
Ali Elverdi yaşamını yitirdiğinde 86 yaşındaydı..

Ankara 1 No’lu Sıkıyönetim Mahkemesi’nin Başkanı idi..
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın, 6 Mayıs 1972’de infazına karar veren kişiydi..
Avukatların,
orada bulunanların ifadesiyle
infaz sırasında keyifle sigara içen kişiydi..
O anları yaşayanlar, Ali Elverdi’ye yıllarca tepki gösterdi..
Bu davranışı yıllarca unutulmadı..
..Ve ne ilginçtir ki Ali Elverdi yaşama boğularak veda etti..
Yemeğini yerken, son lokması boğasına takıldı ve boğularak öldü..
Onun ağaca yaslanıp sigarasını keyifle içmesi yıllarca konuşuldu..
Ali Elverdi’ye tepkiler son nefesini verdiği güne dek sürdü..
Bunlardan en dikkat çekeni ise şu yorumdu:
“Sırıtarak astı, boğularak öldü”
++++++++++++++

Ne yazık ki biz 17 yaşındaki gençleri idam etmek için yaşını 18 yaptık..
Ve ne yazık ki, denge olsun diye “Bir soldan bir sağdan” deyip hayatının baharındaki gençlere kıydık..

12 Eylül döneminin Sıkıyönetim Mahkemesi Hâkimi Ali Fahir Kayacan anılarında anlatıyor..

Diyor ki:
“Ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu, asılan solcu Necdet Adalı’ya denge olsun diye idam edildi. Ailesi idamı ancak infazdan 3 gün sonra çocuklarını ziyarete geldiklerinde öğrenebildi..”

Deniz Gezmiş bugün yaşamış olsa 71,
Mustafa Pehlivanoğlu idam edilmese 60 yaşında olacaktı..

EVLAT ACILARIN YAŞANMADIĞI,
GENÇLERİN GENÇLERE DÜŞMAN EDİLMEDİĞİ
GÜZEL BİR TÜRKİYE DİLEĞİYLE..

Önceki İçerikPUMA efsanevi ayakkabısı Suede için özel bir kampanya yaptı, Athena Gökhan markanın yüzü oldu
Sonraki İçerikDiyarbekirspor’dan şok suçlama: Eski teknik direktörümüz Osman Özdemir takımı sabote etti!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz