FETÖ Fenerbahçe’yi sahadan kopardı!..

 

Tamam!.. Pereira zor güç kovulmadan kapadığı sezonun ardından şaşkın ördek gibi suya geri geri girdi ve sistem fantezisiyle Avrupa şansını da mahvetti… Gitmesi farz oldu.
Ama teknik direktör yollamanın da bir raconu var değil mi?
Yakışır mı “taciz ederek” hoca yollamak koskoca Fenerbahçe’ye?
Üstelik, ortada bir hata varsa, yarı yarıya!
Vakti zamanında Fenerbahçe’deki futbolcusu bile koymuştu teşhisi:
“Bu adam hocaysa benim futbolu bıraktıktan sonra hocalık yapmam imkansız; hiç anlamıyorum demektir futboldan” demişti şu anda Fenerbahçe’yi terk edenlerden biri.
Hadi, takımın gücüne güvenip teknik direktör değiştirmek gibi bir hengame yaratmadan sezonu bitirmeye karar verdiniz ve “ya tutarsa” dediniz… Olmadı, son maçta elini sıkıp niye veda etmediniz?
Diyeceksiniz ki, “tazminat”!..
Adım gibi biliyorum ki, o gün anlaşıp verilecek parayla, bugün itiş kakış sonrası göndermek için verilecek para arasında bir fark olmayacak.
Üstelik yeni gelecek hocanın iki yeni transfer istemeyeceği ne belli?
Aradaki fark, hiç beğenmediğiniz bir hocanın transferleriyle oluşmuş takımı, ligin başlamasına bir hafta kala yeni hocaya teslim etme kargaşası ile tazminat ödememek için teknik direktörünü taciz eden, yönetim kurulu olarak cümbür cemaat başına dikilen, yardımcılarını budamaya çalışan, küsen, konuşmayan Fenerbahçe’nin sahip olacağı uluslararası imaj…

Peki nasıl toparlayacak Fenerbahçe?
Koşulların yarattığı bir “şans” ile!..

Bu sezon Fenerbahçe için Pereira kalmış-gitmiş önemli değil !..
Hatta şampiyonluk bile!..
Hedef savaş ve yıkımdan sonra moral sağaltımı, ekonomik toparlanmayı sağlamak benzeri bir “büyük mücadele” bence.
Bir yandan işi kanlı darbe girişimine kadar getiren Fetö’nün ulusal güvenlik açısından tehlikelerini toplumun kılcal damarlarına kadar hissetmesini pekiştirmek için Sarı-Lacivert cenahta yaşananları sergilemek…
Diğer taraftan kulüp olarak katlanılan zararları telafi edebilmek.
İpuçlarını birbirine eklersek anlaşılan o ki, Fenerbahçe’nin bu sezon gündemi sahadaki takımdan çok kanlı darbe girişimi ile cibilliyeti apaçık ortaya çıkan Fetö örgütü ve 3 Temmuz Kumpası yüzünden kaybettiklerini yerine koymak olacak.
Yani, bu sezon Fenerbahçe’nin mücadelesi, ne sahada ne de masada… Mahkemeler ve Devlet kapılarında!

silivri_fenerBelki kayıplarının telafisi olarak el koyulan üniversitelerden bir tanesini almak mesela…
Avrupa’dan men edilmedeki ziyanlarını karşılamak için zamanın federasyonunu yönetenlere kişisel, futbol federasyonuna kurumsal davalar açabilirler…
“Bu ateş üflemekle sönmez” diyen Galatasaraylı yöneticilerden başlayarak geriye doğru Galatasaray’ın o zamanki cemaatle ilişkilerini irdelemeye girişebilirler.
Fetö’cülerden temizlenmeye çalışılan kurulların tasarruflarını tartışmaya açabilirler.

Özetle, Fenerbahçe bu sezon yine gündemin tepesine oturacak.
Ama ne hocasıyla ne de futboluyla…
Ha… Onlar da yoluna girerse kaymaklı ekmek kadayıfı olur.

ERCAN GÜVEN- milliyet

Ters Köşe

Önceki İçerikMeriç Müldür, Pereira’yı yazdı: Kimi istediyse aldılar. Ama o…
Sonraki İçerikTSYD’den Kulüpler Birliği açıklaması…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz