Habertürk gazetesi Fatih Altaylı ilginç bir yazıya imza attı ve 9 yıl önce verilen bir röportaja cevap yazdı. Altaylı 2009’da vefat eden röportajın sahibi spor adamı Veli Necdet Arığ için “Palavracı şaklaban” ifadesini de kullandı:

PALAVRA, PALAVRA, PALAVRA

KERAMETİ kendinden menkul biri, eski hakemmiş galiba, demiş ki: “Atatürk, Galatasaray ve Beşiktaş’ı sevmezdi. Fenerbahçeliydi, hatta Fenerbahçe’yi ziyaret etmişti ama o ziyaret sırasında kulüpte kimse yoktu.”

Sonra da eklemiş: “Beşiktaş saraylıların takımıydı, Fenerbahçe Kurtuluş Savaşı’na destek vermiş, Galatasaray ise vermemişti.”

Atatürk hangi takımı tutardı, bilmem.

Fenerbahçeli olması da muhtemeldir. Herkesin onu kendi renklerinde görmek istemesi de normaldir, sevgidendir, saygıdandır.

Ama Galatasaray’i ziyaret ettiği gerçektir ve “Galatasaray’a” diye imzaladığı bir fotoğrafı vardır. “Beşiktaş’a” veya “Fenerbahçe’me” diye bir fotoğrafını görmedim.

Diyeceksiniz ki, “O liseydi”, doğrudur ama o gün lise ile kulüp zaten aynı kişilerdi.

Karşı olsaydı, kapısından geçmezdi.

Ama derdim o değil, bu zırvaların arasında beni kızdıran Galatasaray’ın Kurtuluş Savaşı’na destek vermediği iddiası oldu.

Atatürk de gayet iyi bilir ki, Galatasaray Lisesi’nin Galatasaraylı öğrencilerinin bir nesli, Çanakkale’de şehit düşmüştür.

Bugün herkesin dilinde dolanan, “Bedeli Çanakkale’de kanla ödenmiştir” yazılı sahte banknot üretip bu parayla cepheye malzeme alınmasını sağlayan da Galatasaray Lisesi öğrencileridir.

Yani palavracı bir şabalağın söyledikleri gerçekle bağdaşır gibi değildir.


 

Necdet Arığ’ın 13 Ekim 2008’de verdiği röportaj şöyleydi:

 

“Atatürk’ün F.Bahçe’ye sempatisi vardı”
Sporun yaşayan en eski tarihlerinden birisi olan Veli Necdet Arığ, futbolun Türkler’in ata sporu olduğunu söyledi.

 

Atatürkün F.Bahçeye sempatisi vardı
86 yaşındaki eski futbol hakemi Arığ, futbol ile tanışmasının 1936 yılında Ankara Gazi Lisesi’nde, merhum Başbakanlardan Erdal İnönü ile olduğunu belirterek, bilindiği gibi sadece güreşin değil, futbolun da Türklerin ata sporu olduğunu savundu.
Veli Necdet Arığ, bazı kaynaklarda futbolu ilk Çinlilerin oynadığına dair bilgilerin yer aldığını hatırlatarak, “Yaşamımın 75 yılını spora adadım. Rus ve Çin kütüphanelerinde ilk defa tepükün (futbola eskiden tepük denirdi) Çinliler tarafından oynandığına dair bilgiler var. Oysa Çinlilerin oynadığı tepük, belli bir süre zarfında duvarda açılan bir delikten topu geçirmek için 2 kişinin yaptığı yarışmaydı. Yani bizdeki 5’er penaltı atışı dediğimiz olayın aynısı. Yoksa bir mücadele yoktu, taraftar yoktu ve onların oynadığına futbol denemezdi” dedi.

“FUTBOLA İLK KURALI TÜRKLER KOYDU”

Arığ, futbolun kurallarının temelini Türklerin attığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çinliler’den sonra Sultan Mehmet Çelebi, Amasya’da Şehzadeliği zamanında Mezopotomya’da yani Memluki Türk Devletindeki gibi o da spor şöleni tertip etti. Şölene Barika ve Layika adında 2 takım katıldı. Halk tarafından lahanacılar ve bamyacılar olarak destek görüyorlardı. 1450’li yıllarda ilk kurallı futbolu bizim atalarımız Amasya’nın Suluova İlçesi’nde oynamışlardır. Yani futbolun kurallarını ilk bizim atalarımız koydu. Ancak atalarımızın oynadığı ilk futbolda elle tutmak yoktu. Tekme vurmak, taşımak yoktu, taç atışları vardı, fauller vardı. Atalarımızın oynadığı ilk futbolda savunma oyuncuları ofsayta düşüyordu. Çünkü güneş bölgesine göre süre tespit ediyorlardı ve o süreye kadar savunmada kalıyorlardı. Bunların santra çizgisini geçmesi yasaktı. Savunmacı santrayı geçerse ofsayt oluyordu. Sonra değişim yapıyorlardı. Tek bir hakem vardı ve kale 2 direkten ibaretti, üst direk yoktu. Hakem kale direğinin yanındaydı ve atılan golleri tespit ediyordu. Belirli süre sonra bunlar değişim yapıyorlardı.”

“ATALARIMIZ FUTBOL TERÖRÜNÜ ATLI HAKEMLERLE ÖNLEMİŞTİ”

Eski hakemlerden Veli Necdet Arığ, futbolda terör ve taşkınlığın ilk kez Cumhuriyet döneminde yaşandığını dile getirerek, “Atalarımız futbol terörünü atlı hakemlerle önlemişti. Bunlar at üzerinde saha kenarında dolaşarak, sahaya girmek için taşkınlık yapanları atla uzaklaştırıyordu” dedi.

PEYGAMBER EFENDİMİZİN FUTBOL TUTKUSU

Arığ, futbolun, Orta Asya’ya mal alıp, satan tüccarlar tarafından Arabistan yarım adasına, oradan da Yunanistan, İtalya ve Fransa’ya taşındığını vurgulayarak, “Futbol bir süre Fransa’da durakladı. Yani Fransa’da duraklama var. İngiltere henüz yok. Arabistan’da futbol (Kureb) adıyla oynanıyordu ve Arabistan’da Türklerin kurduğu bir Memluk i Türk Devleti vardı. Aybey adında bir Türk kurmuştu bu devleti. Mısır’ı da içine kapsıyordu, Arabistan’ı da bugünkü Irak, Ürdün bölümünü de kaplıyordu. Çok geniş toprakları kaplıyordu. Aybey’in ölümünden sonra yerine geçen El Malik korkunç derecede bir sporcuydu ve her 3 ayda bir Olimpiyat düzeninde spor şenlikleri yapıyordu. Müsabakaları izlemek zorunlu olduğu için işleri tatil ediyordu. Özellikle futbol maçlarını izlemek için çok sayıda seyirci stada hücum ederlerdi. Öyle ki Arabistan Yarım Adası’nda futbolun sürekli seyircilerinden birisi de Hazreti Peygamber Efendimizdi” diye konuştu.

TÜRKLERE FUTBOL 1 ASIR YASAKLANDI

Veli Necdet Arığ, futbolu İstanbul’a Sultan Çelebi Mehmet’in götürdüğünü, çıkan olaylar sonucu 2. Mahmut’un futbolu Türklere 1 asra yakın yasakladığını belirterek, şöyle konuştu:
“Yıldırım Bayazıt’ın, Timur ile olan Ankara Savaşı’nı kaybetmesi üzerine Çelebi Mehmet sultanlığa geçince futbolu da İstanbul’a taşıdı. İstanbul’da da futbol 2. Mahmut’un dönemine kadar oynanmaya başladı ve 2. Mahmut da günümüzün futbol müsabakalarında göremediğimiz derecede fanatik futbol hastasıydı. O dönemin takımları adına heykel diktirdi ve takma adlarla şiirler yazdı. Fakat Türklerin oynadığı futbol sonradan kurallar dışına taştı ve şehirler arasında rugby biçiminde oynanmaya başlandı. Bu da halka ve esnafa zarar verdiği için baskılar sonucu 2. Mahmut, ülkede futbolu yasaklamak zorunda kaldı. Bu yasak 1908’e kadar sürdü. yaklaşık bu yasak yüz yıla yakın sürdü. Futbolun Abdülhamit tarafından yasaklandığı kanısı yanlıştır. Futbolu Abdülhamit yasaklamadı. Kuran, teşvik eden 2. Mahmut yasakladı.”

KURTULUŞ SAVAŞI’NDA ŞEHİT VEREN İKİ KULÜPTEN BİRİSİ FENERBAHÇE

Dünyaca ünlü Mozambik asıllı Portekizli golcü futbolcu Eusebio’nun da maçını yönetmiş olan Veli Necdet Arığ, her zaman tartışma konusu olan Ulu Önder Atatürk’ün hangi takımın taraftarı olduğu ve ziyaret ettiği konusunda da şöyle dedi:
“Kurtuluş Savaşı başlangıcında Atatürk kulüplere yer altına inilmesi talimatını verdi ve gizli lider de Mareşal Fevzi Çakmak’tı. Yer altına inilmesi talimatına uyan 2 kulüp var. Birisi Fenerbahçe, diğeri Altınörs İdman Yurdu yani şimdiki Ankaragücü. İkisi indiler ve ikisi beraber çalışmalar yaptılar. 69 vapur dolusu cephane kaçırdılar Kocaeli yoluyla Ankara’ya. İşgal güçlerinin çöplüklere yığdıkları cephaneleri de bizimkiler buldu. Alıp götürürken yolda önünü kestiler. Daha sonra işgal kuvvetleri Fenerbahçe kulübünü bastılar, çatışma oldu orada. Fenerbahçe’nin A takım kadrosunda oynayan 3-4 futbolcu da şehit düştü. Daha sonra da Ankaragücü kulübünü bastılar, ancak onlar daha önceden haber almıştı ve ayrıldılar. Bir tek kulüp çaycısı Hamdi Baba vardı. Hamdi Baba’yı aldılar, gittiler ve Hamdi Baba’dan sonradan hiçbir haber alınamadı. Şimdi bana Fenerbahçe ve Ankaragücü’nden başka bir kulüp ‘Kurtuluş Savaşında bizim de şehidimiz var’ diyebiliyorsa en yükseğe çıkar atarım kendimi.”

ATATÜRK’ÜN FENERBAHÇE SEMPATİSİ

Atatürk’ün hiçbir kulübün mensubu, taraftarı olmadığını ifade eden Arığ, “Ancak bir kaç tane tipik örnek var. Çok kritik bir Galatasaray-Fenerbahçe maçı öncesi Köşkte yapılan bir toplantıda gündeme geldi. Galatasaraylılar el kaldırsın, kaldırdı 9 kişi, Fenerliler el kaldırsın, kaldırdı 8 kişi, işte o zaman Atatürk, ‘bir de ben’ dedi Fenerbahçe’ye ve 9-9 berabere oldular. Bazı kaynaklar medya mensubu arkadaşlarımız Atatürk’ün karşı yakaya geçerken Fenerbahçe kulübünü ziyaret ettiğine dair yazılar, belgeler çıkarır. Atatürk, karşı yakaya İsmet Paşa’ya gidecekti. Giderken erken saatlerde kulübe uğradı, ‘bir çay içelim’ dedi. Kulüpte kimse yoktu. Etraftan haber saldılar, geldiler, ziyarette karşılanmaz mı Atatürk, bunu ben ziyaret etti şeklinde değerlendiremiyorum. İstanbul’da Galatasaray kulübünü ziyareti yoktur Atatürk’ün. Galatasaray kulübüne zaten Kurtuluş Savaşına katkıda bulunmadığı için pek sempatiyle bakmıyordu. Beşiktaş da zaten Saray mensuplarının kulübüydü. Saray paşalarının, bakanların, vezirlerin kulübüydü. Onlara karşı da bir sempatisi yoktu. Ancak Kurtuluş Savaşı’na katkıda bulunduğu için Fenerbahçe’ye sempati duyardı” diye konuştu.”

 


Fenerbahçe Kulübü, Veli Arığ’ın vefat haberini 14 Kasım 2009’da şu şekilde duyurmuştı:

Veli Necdet Arığ vefat etti

FIFA kokartlı eski hakem ve spor yazarı Veli Necdet Arığ vefat etti. Ankaragücü Spor Kulübü’nün tarihini de yazan ve camianın “Dedesi” olarak bilinen Arığ, sabaha karşı 05.00’te hayata gözlerini yumdu. Merhum’un cenazesi, yarın Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan camide öğle namazını müteakip Karşıyaka Mezarlığı’na defnedilecek.

Merhum Veli Necdet Arığ’a Allah’tan rahmet, ailesine ve Türk futbol camiasına başsağlığı dileriz.

Fenerbahçe Spor Kulübü

FENERBAHÇE İÇİN NELER YAZMIŞTI?

Sporun yaşayan en eski tarihçilerinden birisi olarak Veli Necdet Arığ, geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada futbolun Türkler’in ata sporu olduğunu söylemişti. Arığ, 13.10.2008 tarihinde Anadolu Ajansı muhabirine şu açıklamaları yaptı.  “Kurtuluş Savaşı başlangıcında Atatürk kulüplere yer altına inilmesi talimatını verdi ve gizli lider de Mareşal Fevzi Çakmak’tı. Yer altına inilmesi talimatına uyan 2 kulüp var. Birisi Fenerbahçe, diğeri Altınörs İdman Yurdu yani şimdiki Ankaragücü. İkisi indiler ve ikisi beraber çalışmalar yaptılar. 69 vapur dolusu cephane kaçırdılar Kocaeli yoluyla Ankara’ya. İşgal güçlerinin çöplüklere yığdıkları cephaneleri de bizimkiler buldu. Alıp götürürken yolda önünü kestiler. Daha sonra işgal kuvvetleri Fenerbahçe kulübünü bastılar, çatışma oldu orada. Fenerbahçe’nin A takım kadrosunda oynayan 3-4 futbolcu da şehit düştü. Daha sonra da Ankaragücü kulübünü bastılar, ancak onlar daha önceden haber almıştı ve ayrıldılar. Bir tek kulüp çaycısı Hamdi Baba vardı. Hamdi Baba’yı aldılar, gittiler ve Hamdi Baba’dan sonradan hiçbir haber alınamadı. Şimdi bana Fenerbahçe ve Ankaragücü’nden başka bir kulüp ‘Kurtuluş Savaşında bizim de şehidimiz var’ diyebiliyorsa en yükseğe çıkar atarım kendimi.”

Önceki İçerikErcan Taner isyan etti: Cuma, pazartesi maçları olmuyor, olmayacak! Futbol cumartesi- pazar güzel…
Sonraki İçerikSerdar Ali Çelikler uçakta yaşanan kavgayı anlattı: Yobazın biri önündeki çifte ‘Öpüşmeyin, edepli olun’ dedi ve…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz