DenizBank’ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’nde aralarında ünlü futbolcular, Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan’ın da bulunduğu 18 kişiyi dolandırdığı iddia edilen şube müdürü Seçil Erzan, Ali Yörük, Asiye Öztürk, Atilla Yörük, Hüseyin Eligül, Kerem Can ve Nazlı Can’ın “Özel belgede sahtecilik” ve “Nitelikli dolandırıcılık” suçlarından yargılanmasına İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

Sözcü’den Ali Selim Yamanlı’nın haberine göre, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 4’ü tutuklu 6 sanık ve tarafların avukatları katılırken 1 tutuksuz sanık Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı. Aralarında Emre Çolak ve Volkan Bahçekapılı’nın da bulunduğu 11 müşteki de duruşmada hazır bulundu.

‘Ben dolandırıcı değilim, beni ben dolandırdım’

Duruşmada ilk kez savunma yapan Seçil Erzan, “Her şey gereksiz ‘Ben yaparım’ özgüveniyle başladı. Benim görmezden geldiğim küçük küçük şeyler meğer çok çok büyük şeylermiş. Bu hayat banka müdürü Seçil Erzan olmaktan daha zormuş. Genel Müdür Hakan Ateş şube müdürü olarak çalıştığım zamanlarda bize, ‘Benim şube müdürlerim kaptanlarımdır. Çıplak ayakla kor üstünde yürür’ derdi. Ben Şubat ayına kadar korların üstünde yürüdüm. Hiçbir yanlışım olmadı. Ben batmak üzere olan bir geminin kaptanıydım. Dolandırıcı olsam gemi batar ben kurtulurdum. Suça konu olan bakiyenin bende olmadığı, bu bakiyeyi bir yerde saklamadığımı, bununla bir şeyler almadığımı salondakilerin bildiğini çok iyi biliyorum. Bakiyenin 45 milyon olmadığını bildiklerini de biliyorum. İddianamede adı geçenlerle paradan para kazanma konusunda ortak noktamız vardı. Çok iyi çalışandım, çok iyi iş yapardım bu yüzden o camiada bilinirliğim oldu. Ben dolandırıcı değilim. Beni ben dolandırdım. Son dönemde bir şeyler ortaya çıktı. Ben Galatasaray kulübüne yakın olduğum için oyuncuların parasını değerlendirme konusunda elimden geleni yapıyordum. Ben insanların parasını üzerime almadım. Birileri beni dolandırdı. Dışarıda parayı değerlendireceğimi düşündüm ve evimi defalarca ipotek ettim. Arabamı sattım her şeyi mi sattım” dedi.

‘Aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hala soktu’

Savunmasının devamında Erzan, “Faiz adı altında bu insanların aza tamah etmemeleri, çok kazanmak istemeleri beni bu hala soktu. Şubat ayından sonra ben baskı altına girdim. Bu insanlar 7/24 beni rahatsız ettiler. Çok kötü olaylar yaşadım, evimi bastılar, silahla tehdit ettiler, mermi gösterdiler, işten attıracağız diye tehditler ettiler. İnsanların hepsi kağıt parçası istiyorlardı çünkü o kağıtlar ‘Ben size borçluyum’ demekti. Amacım orada ben size parayı ödeyeceğim demekti. Ben hesap kitap yapamadığımda bana yardımcı olmalarını istediğim insanlar oldu. Bana dolandırıcı dedirtmeyin. Ben dolandırıcı olsaydım kimseye senet vermezdim. Ben canımla buradayım. Nisan ayından beri sağlıklı düşünemiyorum. Ben çok korkak biriyim. Ben 45 milyon dolar değil bin dolar bile kaçıramam. 11 Nisan’da biz bunların hesap kitabını yapmaya başlamıştık. Evime gelerek beni darp ettiler. Çok özür dilerim, çok üzgünüm. Ben banka dolandırıcılığı yapsaydım cebimde para olurdu. Bu salondaki herkes benim etimden sütümden faydalandılar. Ben sadece canımla kaldım. Ben bankadan para alıp vermesem de kendi malımı satıp onlara para verdim. Ben kaçmadım, gitmedim. Amacım kimseyi dolandırmak değildi. Basiretli bir bankacıydım. Ben dolandırıldım. İnsanlar benim sayemde bir şey sahibi oldu” diye konuştu.

Fatih Terim’den 300 bin dolar almış

Erzan, “2011 yılında Florya şube müdürü oldum. 2020 yılına kadar kimseye borcum yoktu. Bu dönemde yakınlarım bana para verir değerlendirirdim. O dönem halka arza filan giriyordum kendi hesabımdan. Bu insanlar da saygın insanlardı. Paramın yetmediği yerde kredi çekiyordum. Bakiyenin birilerinin evlerinde arabasında kolundaki saatlerinde yazlıklarında, birilerinin cebinde olduğunu biliyorum ben. Adı geçen herkesle ortak paydamız paradan para kazanmaktı. Bu işlemlerden komisyon da almıyordum. 2020 yılında Galatasaray camiasında saygın biri 300 bin dolar para vermişti. Sonrasında o dönemde kulüpten ayrıldı. O kişi kendisi elden parasını teslim etti, o parayı değerlendiriyordum. Bana verdiği paradan çok çok fazla istemeye başlayınca hayır diyemedim. İstediği zaman 50-100 bin gibi ona geri gönderiyordum” dedi.

Mahkeme başkanının 300 bin dolar veren kişinin kim olduğunu sorması üzerine Erzan, Fatih Terim cevabını verdi.

Mahkeme başkanının her şeyi sırasıyla anlatmasını istemesi üzerine Seçil Erzan, “2020 yılından sonra beni tanıyan bir insan parasını çoğaltmam için bana getirdi. ‘Ne istiyorsan onu yap’ diyerek parasını verdi” dedi. Mahkeme başkanının, “Kim bu insan?” diye sorması üzerine Erzan, “Galatasaraylılardan biri” dedi. Erzan Mahkeme başkanının tekrar sorması üzerine isim vermek istemediğini söyledi. Savunmasının devamında bu kişinin Galatasaray’da saygın biri olduğunu ve o dönemde ayrıldığını söyleyen Erzan, “300 bin verdi. Ancak ileriki zamanlarda verdiği paradan çok çok fazlasını istemeye başladı. Hayır diyemedim. Ben de Florya’daki evimi ve arabamı sattım” dedi. Savunma sırasında mahkeme başkanı yeniden araya girerek, “Artık herkes kim olduğunu anlamıştır. 300 bin doları veren Fatih Terim mi?” diye sordu. Erzan da, “Evet. Fatih Terim” dedi.

Futbolculardan milyonlarca dolar almış

Savunmasının devamında Seçil Erzan, müşteki Emre Çolak’ın 3 milyon 200 bin dolar verdiğini ve bu paranın hepsini geri almadığını, Emre Belözoğlu’nun 4 milyon 200 bin dolar verdiğini ve geri almadığını, müşteki Arda Turan’ın teslim ettiği miktarı daha sonra yazılı beyanda bulunarak sunacağını söyledi. Fatih Terim’le aralarında para alışverişi olduğunu ancak kendisine borcu olmadığını savunan sanık, Fernando Muslera’nın ana parasından 500 bin dolarının ödenmediğini belirtti.

‘Kazandırırken Seçil’dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum’

Seçil Erzan, “Fon adı altında kimseden para almadım. Bana herkes çok para kazanmak için ikna olmuş şekilde geldi. Fon adı altında para aldığım kişiler oldu. Emre Belözoğlu bana Volkan Bahçekapılı’nın referansı ile geldi” dedi. Volkan Bahçekapılı’nın avukatı, Bahçekapılı’nın kendisine nasıl ulaştığını sordu. Erzan, “Volkan Bahçekapılı’nın ailesi beni tanır, çok severdi. Oradan bildiği için geldi” dedi. Bunun üzerine Bahçekapılı’nın avukatı tekrar, “Ailesinden kim?” diye sordu. Bunun üzerine Seçil Erzan, “Fatih Terim” şeklinde konuştu. Savunmasının sonunda Erzan, “Kazandırırken Seçil’dim, kazandıramayınca dolandırıcı oldum” ifadelerini kullandı.

Önceki İçerikAybars Hünalp, vefatının 1. yıl dönümünde Hıncal Uluç’u yazdı
Sonraki İçerikDaum: “Ali Koç’un şampiyon olması için Allah’a dua ediyorum”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz