Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sona eren 2020-21 sezonun ardından basın toplantısında soruları yanıtladı. Koç, haziran ayındaki seçimde aday olacağını açıkladı:

Hoş geldiniz. Yüklü gelmişsiniz. Herhalde bugün büyük beklentiniz var. Hepiniz hoş geldiniz. Çocukken bir taraftar olan benim hayalim kulübüme hizmet etmekti. 2006 yılında yönetici olduk. İlk günkü heyecanımı tarif etmem zordu. Çok şey yaşadık. 6 yıllık dönemde yönetici olarak şampiyonluk sevinci de tattık, son hafta kaçan şampiyonluklar da oldu. 3 Temmuz gibi, ağır ve baskı altında kaldığımız, taraftarlarımız dışında yalnız kaldığımız bir süreç de yaşadık.

“Şahsımla ilgili aldığım kararı da…”

İyi günde de kötü günde de iyi ki Fenerbahçeliyim demekten vazgeçmedim. Bugün 2 konu paylaşacağım. Biri tamamladığımız sezon. Sonrasında da şahsımla ilgili aldığım kararı da sizlerle paylaşacağım. İyi bir haber toplantı uzun sürmeyecek. Kötü haber soru almayacağım. Sizleri de mağdur etmemek adına, önümüzdeki hafta herkesin katılabileceği, ister FB TV’de ister sizlerin belirleyeceği yerde eldivensiz soru-cevap yapacağız.

“Salgın boyunca her sektör zor anlar yaşadı…”

Geçen Mart’tan beri zorlu bir süreçten geçiyoruz. Geçen sene, ‘Sezon ne zaman bitecek, ne zaman transfer başlıyor?’ gibi sorularımız vardı. İnşallah bu süreç daha fazla sürmez. İnşallah bu süreci atlatır, tribünleri doldurur ve en normal ortama dönebiliriz. Salgın boyunca her sektör zor anlar yaşadı. Spor endüstrisi ve futbol en ağır şekilde etkilenenlerden biri oldu.

“Loca aldınız ama kullanamadınız…”

Taraftar olduğu zaman çok daha farklı oluyor. Bundan mahrum kaldık. Taraftar yoksa aldığımız zevk de farklı oluyor. Kulüplerin gelirleri de etkilendi. Kombineler, localar, maç günü bilet satışları neredeyse tamamen yok oldu. Pek çok loca sahibine teşekkür ediyorum. Saygıyla eğiliyorum. Loca aldınız ama kullanamadınız. Teşekkür ederim. Yayıncı kuruluşun çamura yatarak bir kez daha pazarlık, bir kez daha pazarlık yapması, küçülen pastayla yayın gelirlerinden de etkilendik. Kur hareketleri, zor olan işleri daha da zorlaştırdı.

“Herkese teşekkür ederim…

İşlerin sekteye uğramadan devam etmesi için çalışan bir kesim vardı. Sağlık çalışanları kendilerini riske ettiler. Sadece alınan madalyalara ve puanlara da bakarak performans değerlendirmesi yapmak haksızlık olur. Türkiye’de spor faaliyetlerinin kesintisiz devam etmesi için gösterilen çabadan ötürü herkese teşekkür ederim.

“Bizim şampiyon olmamız için…”

Futbolda istediğimiz noktaya gelemedik. İyi olan taraflar da göz ardı ediliyor. İlk 2 seneye istinaden bu sene şampiyonluğu kaybettik. Bu şekilde kaybettiğimiz için son derece üzgünüz. Derinden yaralandık. Başakşehir maçından sonra 6 galibiyet 1 beraberlik bizi şampiyon yapar demiştim. Bizim şampiyon olmamız için rakibimizin de puan kaybetmesi gerekiyordu. Bu bir tahmindi. Son düdük çalıncaya kadar şampiyonluğu kovalamamıza rağmen bize sunulan bu fırsatı değerlendiremedik.

“Gelecek sezon için yüzde 70 hazırız…”

Şampiyonluğu kıl payı kaçırdık. Yapılan yatırımlar, tutan, tutmayan transferler, mevcut kadro yapılanmamıza, birkaç dokunuşla yapacağımız ilavelerle önümüz açık. Şimdiden bunu söyleyebiliriz. Gelecek sezon için yüzde 70 hazırız. Gelecek sezon camiamızın beklediği şampiyonluğu getirecek bir yapılanmamız olacaktır. Kendimizden emin bir şekilde başlayacağız.

“Adaletsiz kararlar da futbolu etkiledi…”

Hedefimiz 1 Haziran’a kadar tüm sorulara yanıt vermek. Yapılan hatalardan ders almak önemli. Olmadı mı? Tabii ki pek çok hatamız oldu. Aldığımız dersler paha biçilmez. Sadece geride bıraktığımız sezona bakınca sıralamayı belirleyen unsurlar, ne yazık ki TFF’nin anlayışı, adaletsiz kararlar da futbolu etkiledi.

“Sezon başında yapılan algılar da var…”

TFF ile ilgili düşüncelerimi daha önce paylaştım. Çok değişen bir durum yok. Yakın zamana kadar ‘Kuzu kuzu gelecekler’ dediler gelinen noktada ortada. Bunlar değişmeli. Liyakat eksikliği var. Bir standart yakalanamadı. Sezon başında yapılan algılar da var. Hakemler üzerinden yapılan manipülasyona göz yumulması… Haksız ve hadsizce yapılan yorumlara TFF’nin soruşturma yapmaması. Bazı futbolcuların yaptığı imalar, teşvik primi, o, bu…

“En çok bağıranın haklı olduğu bir zeminin sağlanması…”

Haklı olanın değil, en çok bağıranın haklı olduğu bir zeminin sağlanması… Ciddi iletişim eksikliği de var. Biz geldiğimizden beri bu yapısal sorunları gündeme getirirken, sadece Fenerbahçe’yi ve kazanmayı değil, tarafsız bir futbol yönetimini düşünerek hareket ettik. Bu çaba paydaşlar tarafından kabul görse de bütünsel bakınca yeterince katılımı göremedik. Rekabette hak ve adalet temelli bir bakış açısı yok. Başarıya giden her yol mübah görülüyor.

“Gereken cevapları vereceğiz…”

Geldiğimiz noktada bizim için artık farklı bir tavır ortaya koymanın zamanı çoktan gelmiştir. Dünyayı değiştiremiyorsan, kendi dünyanı değiştireceksin. Sadece kurallara hayır diyen bir Fenerbahçe olmayacak. Bizim başkaları gibi pek çok yüzümüz yok. Bir tane yüzümüz var. Tenhada, umumide farklı değiliz. Tribünlere oynamıyoruz. Önümüzdeki sezondan itibaren mert olmayanlara karşı, bizi hedef alanlara, iftirada bulunanlara çok daha farklı tutumuz olacak. Gereken cevapları vereceğiz. Fenerbahçe oyunu kurallarına göre oynayacak. Misliyle yanıt verecek.

“Başkan adayı olmaya karar verdiğimi…”

3 sene çabuk geçti. Tarif edilmeyecek şekilde geçti. Ancak; aday olduğumda da ifade ettim. Yapmak istediklerimizi başarabilmek için 2 dönem lazım demiştik. İlk dönemi iyi kullandığımızı söyleyemem. Bu camianın büyük başarılarla buluşması adına kendimi sorumlu hissettiğim için başkan adayı olmaya karar verdiğimi paylaşmak istiyorum.

“İdari ve finansal açıdan doğru adımlar attık…”

3 yıl önce Fenerbahçe başkanlığına seçildim. Bu kulübe katkıda bulunmak çok önemli. Anlayışımız Fenerbahçe menfaatlerini ön planda tutmak oldu. Kulübün geleceğini inşa etmeye çalıştık. Gemiyi de yüzdürmemiz gerekiyordu. Aldığımız her kararı geleceği düşünerek hareket ettik, işimize odaklandık. İdari ve finansal açıdan da doğru adımlar attık.

Bu çalışmalar kesintisiz sürecek. Ektiğimiz tohumların meyvelerini de toplamaya başladığımız bir dönem olacak. Ben Fenerbahçe’ye almaya değil, vermeye geldim. Vicdanımız son derece rahat. Sonsuza kadar kalma gibi bir gayem de yok. Aşırı uzun süre kalınca ne olduğunu tecrübe ettik. Böyle bir anlayışa da sahip değilim.

“Camiamız rahat olsun…”

Başkanlık sürecimizde ilk dönemde yaptığımız hataların, yapamadıklarımızın ne olduğunun bilincinde ve farkındayız. Fenerbahçe öyle dinamik bir yer ki deneyimler yetersiz kalabiliyor. Fenerbahçe başkanlığı her zaman zorlu geçmiştir. Zaman zaman doğru planlarımızı istediğimiz şekilde harekete geçiremedik. Camiamız rahat olsun. Ben ve devam edecek arkadaşlarım, bu süreçte almamız gereken dersleri aldık. İkinci dönem çok daha farklı olacaktır.

“Sesleri sedaları, solukları çıkmaz…”

Zaman zaman yapıcı, zaman zaman da insafsız eleştirilere maruz kaldık. FB TV’de dahi eleştirilere açık olduğumuzu herkes görmüştür. İyi niyetli ve yapıcı eleştiriler olabilir. Bunlara saygı duyuyoruz. Bazılarından da faydalanıyoruz. Bunun yanı sıra, yönetimi baskı altına almak amacıyla gizli ajandası bulunan kötü niyetli eleştiriler bizde sistematik. Bu Fenerbahçe’nin DNA’sında olan bir şeydir. İşler iyi giderken, iyi sonuçlar varken ortada görünmezler. Sesleri sedaları, solukları çıkmaz. Ancak ilk tökezlemede bayrak taşırlar. Bunların amacı ne Fenerbahçe sevgisi ne de çubukludur.

“Geçen gün eski bir yöneticimiz konuşmuş…”

Çubuklunun başarısı, her şartta istenmeli. Fenerbahçeliyseniz başarıyı hep istersiniz. Bu arkadaşlara, taşeronluk yaptıkları kişilere açık çağrıda bulunuyorum. Manipülasyonlarla uğraşacaklarına, Fenerbahçe’ye gerçekten de katkıda bulunmak istiyorlarsa bunun yolu sandıktan geçer. Geçen gün eski bir yöneticimiz konuşmuş. Belçika’dan biri gelmiş, Belçikalı jenerasyonu getiren adamları getirdik falan. Onların getirdiği adam İspanyol, Fenerbahçe’den sonra iş bulamadı demiş. Eski yönetim devir teslim yapma nezaketini bile göstermediler. Bırakın altyapı projesini, hiçbir konuda bir şey söylemediler. Bir tek Mithat Yenigün geldi, el sıkıştık gitti.

“Perde arkasından konuşmayın…”

Altyapıdakiler 2 sayfayla geldiler. Orada da antrenman programları vardı. Bizden ayrılan arkadaş Guti ile gitti. Bunun gibi çok örnek var. Bu kişilerin spor hukukunu nasıl manipüle ettiklerini de anlatacağız. Açık çağrı. Gelin! Sandık var. Eli kulağında. Fenerbahçe’ye vizyon katmak istiyorsanız gelin anlatın. Aday olun, çıkın konuşun. En iyi yolu bu. Finansmanı, futbolu nasıl yöneteceğiniz anlatın, neyi nasıl devam ettirebileceğiniz anlatın. Çıkın güzel bir rekabet olsun. Fenerbahçe rekabette kazanır. Ama perde arkasından konuşmayın.

“Aday olacak herkese açıktır…”

Camia bir karar verecek. Verilecek karar da kutsaldır. Verilecek kararı hazmederiz. Görev süresinde ifade ettim. Tüm imkanlarımızı, FB TV, web site, tüm tesislerimiz aday olacak herkese açıktır. Ben dahil herkese aynı seviyede açıktır. Bu imkanlardan yararlanmak isteyen kişiler de 200 imzayı getirmiş adaylar olmasını istiyoruz.

“Yan yana olmaya hasret kaldık…”

Kongre üyelerimize, taraftarlarımıza, basın mensuplarına teşekkür ediyorum. İşler kötü gittiğinde de destek veren taraftarlarımıza, derneklerimize teşekkür ederim. 3 yıl boyunca mesai veren tüm yönetici arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimizi sunarım. Son 1,5 yılda pandemi sebebiyle birbirimizden ayrı düştük. Yan yana olmaya hasret kaldık. En azından yeni sezonda tam kapasite olmasa da tribünlerimizin dolu olduğu, çubukluyu desteklediğimiz döneme geri dönebiliriz.

“Kongremizi 1 hafta ertelemek zorunda kaldık…”

12 Mayıs’ta aldığımız karar çerçevesinde, 29-30 Mayıs, çoğunluk sağlanamazsa da 5-6 Haziran tarihinde yapacağımızı duyurmuştuk. Ancak; kongremizi 1 hafta ertelemek zorunda kaldık. İnşallah 12-13 Haziran koşullarında genel kurulumuzu bir araya getireceğiz. Seçildiğimiz takdirde, Fenerbahçe için yaptığımız doğrulara devam edeceğiz. Düne takılmayacağız ama dünden de ders alacağız. Sen ben o demeden, yolumuza umut ve inançla devam edeceğiz. Bu hikaye, yolculuk, bu camia başarıları ve mutlulukları fazlasıyla hak ediyor.

“Bu camia inşallah hak ettiği başarıları alır…”

Sözümü Mevlana’dan bir sözle tamamlamak istiyorum. Mevlana, “Zor diyorsun, zor olacak ki imtihan olsun” diyor. Biz de fazlasıyla imtihana girdik. Ben ve arkadaşlarım her türlü mücadeleyi yapmaya hazırız. İnşallah seçiliriz. Seçilirsek, bütün yaşadıklarımızın tam tersine harcadığımız emeğin karşılığını alırız. Bu camia inşallah hak ettiği başarıları alır. Herkese katılımı için teşekkür ediyorum.

Önceki İçerikAntalyaspor Başkanı, TFF’yi haksız yere suçladı. Kupadaki seyirci rezaletinin sorumlusu polis! Tahir Kum’dan olay yazı…
Sonraki İçerikTRT Spor’un Fenerbahçe muhabirinden ayrılık mesajı… Yağız Sabuncuoğlu, Vole ile anlaştı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz