Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, katıldığı televizyon programında önemli açıklamalarda bulundu.
TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in açıklamalarından satırbaşları şu şekilde:
Türk futbolu 2008 öncesine geri dönmek istemiyor. Başkan adaylarının “mahkemeye gidiyorum” sözlerini tasvip etmiyorum.
Baskı kelimesinin kullanılması çok yanlış. Böyle bir algı oluşturulmaması gerek. Kulüpler Birliği ve TFF her zaman demokratik bir şekilde kararlarını almıştır.
Kulüpler Birliği mevcut başkanı destekleme kararı almıştır. Bunun böyle kabul edilmesi lazım. Baskı kelimesini kullanırsanız siyaseti işin içine asıl siz sokmuş olursunuz.
Yayın geliri bizim bütçemizin sadece üçte biri. Biz göreve geldiğimizde federasyonun bütçesi 245 milyon dolardı, şu an 411 milyon dolar.
Federasyonun yapması gereken kulüplerin mali hareketlerini kontrol etmek. Biz federasyon olarak kulüplerin transferde yanlış hareket etmemesi için kurallar koyduk. Bir mali kongre oluşturarak tüm kulüplerin mali yapısını buradan kontrol edeceğiz.
Sakaryaspor, Kocaelispor gibi önemli camialar gereksiz harcamalar nedeniyle büyük bir düşüş yaşadı.
Yabancı serbestliğiyle bütçe dengesi sağlanacak. 14 yabancının hepsi büyük paralarla alınmayacak. Türk oyuncular sahaya çıkmalarının garanti olması rahatlığını yaşayamayacak.
Milli takım maalesef dördüncü torbaya düştü, ama bunu başarısızlık olarak göremeyiz. Bu uzun vadeli bir yatırım. Bu nedenle milli takımlar direktörlüğü pozisyonunu kurup buraya Fatih Terim’i getirdik. Bu yılda 10 gün harcanan bir iş değil.
Futbolu geliştirmek için sabırlı olmalıyız. Milli takıma yaptığımız yatırımın meyvelerini 4-5 yıldan önce almamız mümkün değil.
Milli Takım’ın Letonya ve Hollanda maçları Konya’da, İzlanda maçı ise Bursa’da yeni stadyumda oynanacak.
Türkiye, Avrupa’da futbolun en büyük beşinci, altıncı ekonomisi. Ülkemizde tesisleşme oldukça iyi gidiyor.
Türkiye, FIFA seçimlerinde Blatter’in rakibi Prens Ali’yi destekledi. UEFA bizden Prens Ali için Güney Amerika ve Afrika ülkeleri üzerinde lobi yapmamızı istedi.
UEFA ve FIFA ilişkilerimizle ilgili yakın dönemde iki büyük müjdemiz olacak.
Fenerbahçe’ye yapılan saldırı organize bir terör eylemi olduğu için henüz tam olarak sonuca ulaşılamadı. Yetkili merciler gereken çalışmaları yapmaya devam ediyor.
Tribün kapatma sisteminde değişikliğe gidilecek. Olayların yaşandığı gün o tribünde olanlar bir sonraki maça giremeyecek. Fakat kulüpler o biletleri başkasına satabilecek. Böylece tribünler boş kalmayacak.
İnsanlar artık ailesiyle maça gidip, yenildiğinde üzgün, fakat huzurlu bir şekilde stadyumdan ayrılmak istiyor.
İlk başladığımızda Passolig sayısı 100 bin iken, şu an sayı 1 milyon 300 bin’e çıktı. Önümüzdeki sezon da bu sayılar giderek yükselecek.
Kulüplerle pazarlık yapıp bilet almaya çalışan taraftarlar geleceğine tribünün boş kalmasını tercih ederiz.
Milli takım forması her kulübün formasından üstündür. Milli takımı desteklemeye gelen taraftarın, oyuncuların ligde hangi formayı giydiğine aldırmaması gerekiyor.
Milli takımın Nike ile sponsorluk anlaşması var. İnternetten biraz daha uygun fiyata forma satabilmek için onlarla bir anlaşma yaptık ve bir yıldır çeşitli ürünlerin satışını yapıyoruz. Son bir senede kendi online satış kanalımızdan 15 binden fazla Milli Takım forması sattık.
Keşke NBA’de olduğu gibi tüm takımlarımızın ürünleri tek store’da satılabilse.
Profesyonel hakemliği yaygınlaştırıyoruz. Yeni talimat değişikliği ile genç hakemlerin önünü açacağız.

Önceki İçerikAYBARS HÜNALP yazdı: Demirel “Burada da babayı bulduk”
Sonraki İçerikİbrahim Toraman: “Hakkımı helal etmiyorum”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz