Fenerbahçe, Giresunspor deplasmanında 1-1 kalırken şampiyonluk yarışında ağır bir yara aldı. Bülent Tuncay maçı Karar için yorumladı:

Fener’in ışığı sönerken

Galatasaray’ın Beşiktaş derbisini kaybetmesi Fenerbahçe’yi yeniden umutlandırmıştı. Sarı- Lacivertlilerin maçın başındaki iştahı biraz da bundandı. Yeni hocasıyla ilk maçına çıkan Giresunspor göreceli bu baskıya teslim olmuş, oyunu kendi yarı alanında kabul etmişti.
Fenerbahçe, rakibinin direnç gösterememesine karşın maçın ilk bölümündeki enerjisini, golü bulduktan sonra gösteremedi. Penaltı golü, Fenerbahçe’yi belli ki “Bu maçı rahat alırız” havasına sokmuştu. Konuk ekibin maçı ilk yarıda koparamamasının çeşitli sebepleri vardı. Batshuayi- Valencia ile çift forvet oynuyordu ancak bu ikiliyi pas ve orta olarak besleyecek bir düzen yoktu. Fenerbahçe kanatları dünkü maçın özellikle ilk yarısında ortada yoktu. Sağ kanatta, Fenerbahçe’nin “Gençlik iksiri” oyuncuları Ferdi- Arda Güler sezonun belki de en durağan performansını sergiliyordu. Solda da Rossi, Giresunspor savunması üzerinde kayda değer bir baskı oluşturamıyordu. Merkezde oynayan Mert Hakan- İsmail ikilisi de daha çok kesici olunca forvet boş yere top bekleyip durdu.
Giresunspor, Fenerbahçe takımının bu uyumsuzluğunu farkedince ilk yarının sonlarına doğru ev sahibi olduğunu ve kazanmak zorunda olduğunu hatırladı. Bu bölümdeki yoğun baskıda, oyundan düşen Fenerbahçe’yi ayakta tutan şey, İrfan Can’ın kurtarışıydı.
Maçın ikinci yarısı da düşük tempolu başladı. Fenerbahçe maçı 1-0’a bağlamıştı, Batshuayi sonuç getirmeyen boş koşular atıyor, Valencia onu bile yapmıyordu. Jesus, bir karambol golüyle puan kaybetmeyi göze alamazdı ve ikinci golü bulmak için 60. dakikada oyuna müdahale etti. Çalışkan ama verimsiz İsmail- Mert Hakan ikilisi ile “Fiziksel olarak sahada yok” dense birçok insanı inandıracak Valencia’yı kenara aldı, Zajc, Crespo, Osayi-Samuel’i sahaya attı. Bu değişiklik Fenerbahçe’yi kendisine getirdi. Rakip üzerinde baskısını artıran Sarı-Lacivertliler ikinci gole çok yakın oynamaya başladı ancak tam da bu süreçte Jesus’un korktuğu başına geldi. Szalai’nin uzaklaştıramadığı topa Bajic müthiş vurdu ve skoru eşitledi. Giresunspor altın vuruş yapmıştı.
Fenerbahçe için her şey yeniden başa sarmıştı. Son haftalarda hep olduğu üzere maçı döndürmek için iki katı, üç katı performans sergilemesi gerekiyordu. Jesus, 75. dakikada Peres- King ve Batshuayi- Pedro değişiklikleri ile tamamen hücuma yönelik bir takıma döndü. Bu sırada, ilk 11’de başladığı hiçbir maçta bu kadar silik olmayan Arda Güler’i sahada tutması, bu maçta ondan hala umut kesmediğini gösteriyordu. Ancak stres, Giresunspor’dan daha zorlu bir rakipti. Süre azaldıkça Fenerbahçe’deki stres tavan yaptı. Buna bir de Giresunsporluların oyunu soğutan sakatlık süreleri de eklenince Fenerbahçe oyununu sahaya yansıtamadı.
Sonuç olarak Fenerbahçe, her maçın final olduğu haftalarda, Giresun deplasmanında iki puan kaybetti. Emre Mor’un yokluğunu iliklerine kadar hissetti. Arda, Ferdi, Valencia, Rossi gibi kilit isimlerin gününde olmamasını ise puan kaybı olarak ödedi.

Önceki İçerikHentbold ilk Avrupa kupası! Konyaaltı Belediyespor, EHF Avrupa Kupası’nı kazandı
Sonraki İçerikSelçuk Dereli: Bizim dönemin hakemleri aranır hale geldi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz