Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, Fenerbahçe- Gençlerbirliği maçının sayfalara taşınma şeklini eleştirdi. Uluç kendi gazetesi üzerinden örnek verdi. İşte Uluç’un eleştiri yazısı:
Eze eze yenildiler!
Yukarıdaki başlık, eğer bir spor sayfasını yönetseydim, Fenerbahçe- Gençlerbirliği maçının tepesine koyacağım 8 sütun olurdu.. Maçı da aynen özetlerdi.
Ben 3-0 kazanan Fenerbahçe’nin hele kendi sahasında hiçbir maçta bu kadar feci duruma düştüğünü görmemiştim.
Ümit Özat, Fenerbahçe’yi nihayet analiz eden, onun savunmasındaki feci zaafı gören ve oyunu o zaafın olduğu alanda oynama kararını “Bir puan ne işe yarar ki” mantığı ve yüreğiyle veren bir Hoca.. Fener’i yenemedi, ama “Nasıl yenilir” herkese sahaya koyduğu uygulamalı dersle gösterdi. Takımın golcüsü olsaydı?. Mesela Fener’in çöpe attığı Emenike Gençler forması giyseydi, Saracoğlu, tarihin en acı hezimetini yaşardı.
Bu şimdi farklı bir maç değil mi?.
Gazetecilik ne?.
Fark yaratmak!.
Sabah gazetemi aldığımda hayal kırıklığına uğradım. “Bu maç başka..
Başka şeyler yapmalıyız” diye düşünülmemişti.
Hemen organize olunmamıştı.
Yapmayın gençler.. Böyle ender maçlarda fark yaratırsanız işte, rakiplere fark atarsınız..
Stefan Zweig’in kitabından kaç kez söz ettim.. “İnsanlık Tarihinde Bir Yıldızın Parladığı Anlar!.” Bu maç bir spor editörü ve ekibi için hem de nasıl yıldız parlamasıydı.. Peki kullanabildiniz mi, Yıldızın Parladığı Anı?.
Ne farkı vardı ötekilerden, salı sabahki sayfalarınızın..
Yazarları okuyan anlıyor, klasik lafı..
Gençler oynamış, Fener kazanmış..
Hadi o sıradanlığı da kabul edelim..
Peki o, artık bakılmaz hale getirdiğiniz, ölü hale getirdiğiniz notlarla, sadece sütun doldurduğunuz çerçeve..
Verdiğiniz notlara bakan.. 5’ler ve 6’lar.. Ezenler de, ezilenler de ayni notları almışlar. Üşenmedim topladım.
Fener’in not toplamı, hatta Gençler’den fazla çıktı üstelik.. Fener’de iki oyuncu 7 almış.. Gençler’de 7 alan yok. O zaman nasıl perişan etmişler Fener’i. Bir de iyi oynasalar ne olurdu acaba?.
Peki tam 11 gol pozisyonuna giren Gençler bunların yarısını atsaydı?.
Yani Volkan harikalar yaratmasa, direkler biraz Gençler lehine çalışsaydı, ayni, tamamen ayni oyunla Gençler 5-1, 6-2 kazansaydı, ayni kırmızı siyahlı oyuncuların notları gene 5/6 mı olacaktı?.
O çerçeveyi niye yapıyorsunuz?. Süs olsun diye mi?. O zaman başarıyorsunuz.
Ne zamandır süs!.. İnanın kimse bakma zahmetine katlanmıyor.
Volkan’ın, Fener’i hezimetten kurtaran kalecinin notu 7!. Niye 7?. Bir kaleci daha ne yapar?. Sıfırcı Sait misiniz?.
9’lar ve 10’lar ille de Messi, falanlara mı verilir?.
Ben de kendi notlarımı vereyim mi?.
Bir karşılaştırın sizin ruhsuz notlarınızla..
Fenerbahçe: Volkan (9)- Şener (3), Kjaer (5), Skrtel (5), Hasan Ali (3)- Mehmet Topal (4), Souza (4)- Lens (4), Alper (2), Volkan (3)- Sow (7).
Gençlerbirliği: Hopf (6)- Ahmet Oğuz(7), Ahmet Çalık(7), Politevich (7), Uğur (7)- Selçuk (6), Khalili (8)- Aydın(9), Serdar (8), İrfan Can (7)- Rantie (3).
Bir de (0) vardı oyunda.. Ümit Ozat’ın en büyük yanlışı.. İkinci yarıya onunla değil, 10 kişi başlasa, Gençler yenilmezdi inanın.. Bu Landel’in futbolcu olmadığını, iki maçını izledim, ben biliyorum.
Hocası nasıl bilmiyor..
Bakın Sevgili Sporcu kardeşlerim..
Bu yazdıklarımı tartışacaksınız biliyorum..
Peki siz iki sayfa dolusu yazdınız..
Hangisi tartışıldı?. Hangisi konuşuldu?.
Şimdi servise, aranıza insem o maçın tüm yazılarını okumuş kaç kişi çıkar aranızda?.
Sayfa doldurmayın gençler..
Sayfa yapın!.
Fark yaratın!.
