‘Adamı Levenr sırtından vurunca Alp görevi bıraktı’

Galatasaray muhabiri geçinen meslektaşlarım, bu satırları okuyunca acaba sıkılacaklar mı?. Acaba birisi nihayet “Gazetecilik yapmaya karar verip, Galatasaray’da neler olup bittiğini öğrenecek ve bir Haber/Analiz yazabilecek mi?.
İşte, kendi kaynaklarımdan, hiç de zorlanmadan aldığım üç haber!.
Her biri spor sayfalarına manşet olur, olay yaratır, günlerce konuşulur ve üzerine tonla yorum yazılırdı.
Niye bu haberleri almaya teşebbüs bile etmiyorlar?.
Daha kötüsü alıyor da yazamıyorlar mı?.
Daha da kötüsü.. Yazıyorlar da, müdürleri sayfaya mı koymuyor?.
Bence hiçbiri değil.
Tek gerçek, “Gazetecilik bitti..” En kötüsü.. Bu da kimsenin umurunda değil!.

***
Haber 1!.
Alp Yalman, Noel’i geçirmek üzere, her yıl olduğu gibi eşinin ailesinin yaşadığı Viyana’ya gitti. O yurt dışında iken, Başkan Dursun Özbek tarafından Futbol Şubesi’nin başına tayin edilen kardeşi Mehmet Özbek, gene Başkan tarafından Futbol Takımını yönetmek üzere göreve getirilen Alp Yalman’ı tasfiye etmek için bir planı uygulamaya koydu.
Sırf Başkan Özbek’e kalkan olmak üzere bu göreve getirildiğini bile bile, perde arkasından iş yapan, benin “Florya’daki hayalet” dediğim Alp Yalman, takımı, kendi talimatları doğrultusunda yönetmek üzere, Levent Nazifoğlu adlı, zamanında bir yöneticinin çantasını taşımak dışında görev yapmamış olan kişiyi “Göstermelik İdareci” olarak seçti.
Levent’in işi Alp ne söylerse onu yapmaktı..
İşte bu Levent nam zat, kendisini oraya getiren Alp’i sırtından vurup, Mehmet Özbek’le işbirliği yaptı. Bu ikili, Riekerink’in görevde kalması, Yasin’in süresiz kadro dışı bırakılması, Hamit’in sözleşmesinin feshi gibi önemli kararları, Alp’e danışma gereği bile duymadan aldılar. Başkan Dursun Özbek de bu kararları anında onayladı.
Alınan kararları gazetelerden öğrenen Alp “Ne oluyor” deyince, Özbek Kardeşler “Biz böyle uygun gördük” dediler..
..Ve Alp işi bıraktı.
Şimdi diyeceksiniz ki, “Bu kaçıncı bırakış!.”
Haklısınız..
Alp, daha evvel de işi bırakmış, bunu yazdığımda, telefon edip “Hiç başlamadım ki, bırakayım” demişti. Onu da yazmıştım..
Ama 40 yıllık dostum, bunları söyledikten sonra beni sattı. Hiçbir şey olmamış gibi Danimarka’ya gitti. Dursun’un yanında antrenman izlerken poz verdi.
Şimdi de gider, Suudi Arabistan kampında poz verirse şaşırmam..

nazifoglu-alp-yalman-e55ddef1cb8c0640968d***
Haber 2!.
Dursun Özbek işi başına gelirken “Son 15 yılın hesabını bir bağımsız yabancı şirkete yaptıracağım” demişti.
Yaptırdı.. Bütün sonuçlar elinde..
Açıklanırsa, spor camiamız sallanır.. Öyle yolsuzluklar, işi bilmemekten kaptırılan öyle paralar çıktı ki ortaya..
Ancak Dursun Özbek, elindeki bu belgeli raporu açıklayamıyor.. Derin Galatasaray mı elini tutuyor, tehditler mi alıyor, tapeler mi var, bilemiyorum.
Kaynaklarımdan öğrendiğim, yakınlarına “Bana açıklatmıyorlar” dediği..
“Ama açıklamalısın. Gerçekleri, üyeler de, Galatasaray camiası da öğrenmeli” diyenlere “Bir çözüm bulmaya çalışıyorum” diyor..
Çözüm, raporu, araştırmayı yapan yabancı firmaya açıklatmak.. Ama firma bu teklifi kabul etmiyor.
“Biz sipariş üzerine bu incelemeyi yaptık.
Raporu sipariş sahibine verdik. İşimiz bitti. Ötesine karışmayız. Sorumluluk almayız.
Siparişi veren bu raporu istediği gibi kullanma hakkına sahiptir” diyorlar.
Şimdi Başkan Özbek’in elinde, en başta kendi elini yakan bir yolsuzluk ve beceriksizlik dosyası var.
Ne yok edebiliyor, ne açıklayabiliyor..

***
Haber 3!.
Riva ve Florya karşılığı TOKİ, Galatasaray’a en az 500 milyon lira garanti etmişti ya!. Başkan Özbek, banka banka dolaşıp bu garanti belgesini kırdırmaya uğraşıyor..
Ziraat Bankası ve Deniz Bank’la pazarlıklar, görüşmeler devam ediyor. Anlaşma sağlanırsa, gelecek sıcak para ile kulübün malları üzerindeki tüm temlikler kaldırılacak ve birazcık nefes alınacak..
Olmazsa!..
Yandı gülüm keten helva!.

—-

İĞNEYİ KENDİMİZE BATIRDIK

Dün birinci sayfamızda bir haber..
“Dakikası 11 bin lira olan Altıntop kovuldu!.” Başlığın altında kısa bir özet ve sonunda anons..
“SPOR’DA”
Açtım spor sayfasını.. Hem de bir gün evvelin haberi, manşet olmuş..
Aynen naklediyorum.
“..tecrübeli futbolcu kulübe ‘Artık faydalı olacağımı düşünmüyorum, mutsuzum, ayrılmak istiyorum’ diyerek, karşılıklı anlaşma ile sözleşmesini feshetti.”
Şimdi bu habere, hem de birinci sayfadan “Kovuldu” başlığı çıkarmak nedir?.
Aşağılamak için haberi saptırma niye?.
Almanya’da doğmuş büyümüş, Bayern, Real gibi dünyanın en büyük iki takımında oynamışken, Türk Milli Takımını tercih etmiş, onun Avrupa Üçüncüsü olmasında büyük rol oynamış, son yıllarını talihsiz sakatlıklarla geçirmiş bir ulusal gurur için “Kovuldu” yorumu yapmanın anlamı, amacı nedir, birinci sayfaya o başlığı atan arkadaşa sormak isterim..
Gazetelerin internet sitelerinde tıklama sayısını arttırmak için yapılan ayıbın sonunda gazetenin kendisine de bulaşması mı?.
Ya da o editörün, Hamit’e duyduğu kişisel kin, öfke ve nefretin “Gazeteme” yansıması mı?.
İkisi de ayıp!.
Sabah, 30 yıldır, bu ülkenin en büyük iki gazetesinden biri..
Onda çalışmanın sorumluluğunu hepimizin bilmesi gerek!.

Önceki İçerikErcan Taner, kulüp televizyonlarını yazdı, pazartesi maçlarına itiraz etti…
Sonraki İçerikFenerbahçe: Rasim Ozan Kütahyalı hakkında MİT’ten bilgi geldi!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz