Spor yazarı Hüseyin Özkök, UEFA’da hakemlerin patronu Rosetti’nin Kicker dergisine verdiği röportajı yayınladı, ardından da sık sık gündeme gelen Hollanda’daki VAR uygulamasının izini sürdü. Özkök, Hollanda Futbol Federasyonu’ndan gelen mektubu da yayınladı:

Alman Kicker dergisi, UEFA Hakem Kurulu Başkanı Roberto Rosetti ile uzun bir röportaj gerçekleştirmiş. Röportajdaki önemli cümleleri yazıyorum. Rosetti Ceferin’in VAR uygulamasını geç başlatma nedeninin çok ince eleyip sık dokuması nedeniyle olduğunu belirtiyor.”

“Aleksander Ceferin çok ciddi ve profesyonel. Sadece çok emin olmak ve herkesten geri dönüş almak istedi. Mesela, TV için ne önemli, teknikte problemler yaşanıyor mu, sağlayıcı ne diyor. Ve benden de hakemlerin hazır olduğunun garantisini istedi.”

“Çok sayıda başarılı test yaptık, sağlayıcı başlayabileceğimizin garantisini verdi ve ben de hakemler konusunda olur verdim”. Bu bir hakem değil futbol projesi. Amaç futbolun yararına hatalı hakem kararlarını azaltmak. Bu projenin mükemmel olmadığını biliyoruz. Ama hakemlerin hepsi VAR’ı istiyor.”

“VAR enstrümanını sadece açık ve bariz hatalarda kullanmak istiyoruz. Yalnızca buralarda müdahale edilmeli. Hakem her seferinde monitöre gönderilmeyi beklememeli. Bu işin amacı bu değil. Futbolu korumalıyız. Bu oyunu seviyoruz. VAR’asadece açık hatalarda ihtiyaç var.”

“Bütün ülkelerde açık ve bariz hataların ne olduğuna dair tartışmalar yapılıyor. Bir kez daha söylüyorum. VAR sadece hakeme hatasını kanıtlamak koşuluyla müdahale edebilir. Sadece kameraların tespit edebildiği hatalar. Eğer görür görmez hata olduğunu anlıyorsa müdahale etmeli.

Bu konuda ortak bir çizgi oluşması için çok çalışıyoruz.” “Ofsayt konusunda şu anda piyasada olan en iyi çizgi çeken 3D teknolojisi ile çalışıyoruz. Burada VAR ofsaytlarda, ceza sahası içinde mi dışında mı veya bir gol öncesi top saha çizgilerinin dışından mı çevrildi şüphesi yaratan pozisyonlarda ihlal varsa hemen müdahale etmeli.”

“Mesela ceza sahasında ayağa basmalarda veya tekmelerde VAR müdahale eder. Ama 50-50 durumlarda, örneğin iki oyuncunun çarpışması gibi pozisyonlarda kararı hakem vermelidir. Hakemlere açık şekilde monitör işareti yapan oyunculara sarı kart göstermeleri konusunda talimat verdik.”

“IFAB’ın yazdığı protokole % 100 uymak gerekiyor. VAR sadece 4 durumda müdahale edebilir. Kırmızı kart, hatalı gol, penaltı ve yanlış oyuncuya kırmızı kart. Bütün bu konular üzerinde yoğun çalışıyoruz. Penaltı için çok fazla durum ortaya çıkıyor.

VAR’ın müdahale sınırlarının belirlemeye çalışıyoruz.” “VAR tartışmaların bitmesini sağlamayacak. Tartışma her yerde yapılıyor. Hepsi de aynı nedenlerle. Biz ortak bir çizgi yakalamaya çalışıyoruz. Ama % 100 olarak aynı çizgide buluşmak ütopik bir düşünce olur.

Çünkü mümkün değil. Farklılıkları azaltmaya çalışıyoruz. VAR’dan beklentiler çok yüksek. Ama biz de oldukça yol aldık. Yıllarca 1 metre farkla atılan ofsayt golleri tartıştık. Şimdi santimleri konuşuyoruz. Eskiden elle atılan golleri konuşuyorduk. Ama bu artık mümkün değil.

 

“Şimdi sadece elin durumunu konuşuyoruz. Bu proje daha 2 yaşında. Geriye dönüş artık yok. Sürekli iyileştirmeler üzerinde çalışmalıyız. Elle oynamalar bizim en komplikesorunumuz. Futbol olan her yerde bu tartışılıyor.

IFAB el konusunda hakemlere yardımcı olmak amacıyla bir çalışma yürütüyor. VAR kasti elle oynama görürse veya kolun doğal olmayan şekilde açık olduğunu görüntüde tespit ederse müdahale etmeli. Ama tabi bir de gri bölge var.

“Burada maçın hakemi kendi yorumunu yapıp karar vermeli. Bu kesinlikle VAR’ın konusu değil. Lizbon’da kısa süre önce elit hakemlerle toplantımız vardı. El konusunu orada da konuştuk. Kayarak müdahale eden oyuncuların elle oynaması da konu oldu.”

“İki çeşit müdahale söz konusu. Topla oynamak isteyen oyuncunun veya topu bloklamak isteyen oyuncunun müdahalesi. Bu ikisi farklı şeyler. Topa kayarak müdahale etmek istediğinizde denge için kollara ihtiyaç var.”

“Bu doğal. Ama eğer yerdeyken kollar dik bir şekilde yana açılmış topu engelliyorsa bu doğal değil. Oyuncu eğer vücudunu kollarıyla genişletiyorsa o da cezalandırılmalı. VAR futbolu daha heyecanlı hale getirdi. Önceki yıllarda teknik futbolu öldürür mü diye konuşuluyordu.”

Halbuki şimdi iki kat daha heyecanlı. Başlangıçta süre konusunda şüpheler vardı ama artık kimse bunu konuşmuyor. 1,5 dk. bir şey değil. Maçlarda 8 dakika serbest atışlarda, 7 dakika taç atışlarında, 4 dakika kornerlerde kayboluyor.

“Önemli olan hakemlere doğru ve güvenilir bir yardım sunmak.Biz hakemlerin yine işin merkezi olmasını istiyoruz. Son kararı daima hakem verecek. VAR kendisini monitöre gönderdiğinde de son karar onun. Şampiyonlar Ligi’nde VAR bir merkezde değil statlarda olacak.”

“Pozisyonları stat ekranında göstermeyeceğiz. Bundesliga’daolduğu gibi yazılı grafikler seyirciye gösterilecek. Bu proje çok yeni üzerinde çalışıyoruz. Şeffaflık ve objektiflik istiyoruz. İleride stat ekranlarında da görüntü olacaktır.”

 

HOLLANDALILAR NASIL BİR MODEL UYGULUYOR? HÜSEYİN ÖZKÖK’TEN ÇARPICI HABERCİLİK…

VAR konusunda yapılan en önemli tartışmalardan biri de VAR ile maçı yöneten hakem arasındaki konuşmaların yayınlanıp yayınlanmama konusu. Genel söylem bu konuşmaların şeffaflık adına yayınlanması. Bu konuda da Hollanda örnek gösteriliyor. Gerçekten de orada bazı örnekler var.

Biz IFAB’ın hazırladığı VAR protokolünde VAR hakem konuşmalarının yayınlanmasına izin verilmediğini düşünüyorduk. Hatta istifa eden MHK eski başkanı Yusuf Namoğlu da “konuşmaların yayınlanmasına izin verilmiyor” demişti.

Hollanda’da geçen Pazar oynanan Utrecht-PSV maçındaki bir pozisyonun Hollanda Futbol Federasyonu tarafından yine yayınlanması bende iyice merak uyandırdı. VAR protokolüne rağmen bunu nasıl yapıyorlardı. Yoksa özel izin mi alıyorlardı.

İşte bu belirsizlik nedeniyle oturdum Hollanda Futbol Federasyonu’na Çarşamba günü bir Email yazdım. Fazla meraklanmama gerek kalmadan federasyonun basın sorumlusu Daan Schippers imzasıyla dün bir cevap aldım. Ve cevabı okuyunca çok önemli bir ayrıntıyı kaçırdığımızı anladım.

Email şöyle. Sevgili Hüseyin. VAR uygulamamızın izleyicilere iletmemiz konusuna gösterdiğiniz ilgiye teşekkür ederiz. IFAB Protokolü aslında VAR kayıtlarının CANLIolarak yayınlanmasını yasaklıyor. Biz bunu yapmıyoruz.

ANCAK (BU KAYITLARIN) DAHA SONRA EĞİTİM VE ÖĞRETİM AMACIYLA KULLANILMASI İÇİN İZİN VERİLMEKTEDİR. BU DA BİZİM HOLLANDALI FUTBOLSEVERLERİ VAR OPERASYONU KONUSUNDA BİLGİLENDİRME YÖNTEMİMİZDİR.

Biz mümkün olduğunca şeffaf olmaya çalışıyoruz ki, herkes VAR’ın çalışma şeklini en çabuk şekilde anlayıp kabul edip kabullensin. Tabi ki insanların VAR hakkındaki düşünceleri değişkenli gösterebiliyor. Çünkü yeni ve futbol içindeki yerini bulması gerekiyor.

Bir VAR kararı sonrası kazandığınız ya da kaybettiğinizde bu durum sonuca saygı duyulması konusunda büyük fark yaratıyor. Genel olarak VAR’ı sesli olarak insanlara açıklamamız çok olumlu tepkiler alıyoruz.

 

Burada bizim kaçırdığımız ayrıntıdaki sihirli kelime CANLI. Yani protokol bu konuşmaların maç sırasında CANLI olarak yayınlanmasını yasaklıyormuş. Bana yazılan mektupta açıkça belirtildiği gibi federasyonların bunları eğitim amaçlı yayınlayabiliyor. Tercih kendilerinin.

Hollanda Futbol Federasyonu bunları futbolseverleri VAR konusuna daha çabuk alıştırmak amacıyla yayınlamayı tercih ediyor. Mesela Almanya ise şu anda konuşmaları yayınlamayı düşünmüyor. DFB VAR sorumlusu Jochen Drees, bunun ileride olabileceğini söylüyor.

Bu arada VAR protokolünü delmekte sakınca görmeyen Yusuf Namoğlu “IFAB izin vermiyor” diyerek bizlere doğruyu söylememiş, saklayıp sıyrılmaya çalışmış. Bunu da öğrenmiş olduk bu vesileyle.

Sonuç olarak Hollanda aşırı liberal tabu tanımayan bir kültüre sahip bir ülke. Hollanda’yı Almanya bile örnek almıyor. Yani onlar bunu yaptı diye herkesin yapması gerekmiyor. Çünkü her toplumda tepki ve tartışmalar değişiyor.

Ben daha önce yazdığım gibi bu konuşmaların yayınlanmasına karşıyım. Çünkü bizden bu konuşmalar üzerinden yeni bir tartışma zemini ortaya çıkar ve lig maçları arasında biz futbolu konuşmayı tamamen bırakır VAR ve hakem konuşuruz. Ama yayınlansın diyenlere de saygı duyuyorum.

 

Önceki İçerikGalatasaray’a Benfica şoku: 1-2. Bülent Tuncay, Türk Telekom’daki maçı yazdı: Zor ama imkansız değil
Sonraki İçerikKartal’ın kanat sesleri… Bülent Tuncay, Yeni Malatyaspor- Beşiktaş maçını yazdı: Şampiyonluk koşusunun ilanıdır

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz