Galatasaray, Süper Lig’de Alanyaspor’a evinde 1-0 mağlup oldu. Bülent Tuncay maçı Karar için yorumladı:
Krizlerin gölgesinde
Galatasaray, Alanyaspor maçına, zorunlu Marcao değişikliği dışında Lazio 11’i ile çıktı. Santrforda Mostafa Mohamed yoktu, diğer bir gol kralı Diagne kadroda bile yoktu, atıp hemen sildiği twiti herhalde Fatih Terim görmüştü.
Fatih Terim dün kadroyu değil ama sistemini değiştirmişti. Lazio maçındaki 4-2-3-1’den Berkan’ı ileri atarak 4-1-4-1’e dönmüştü. Maç başladığında görüldü ki, Lazio maçındaki tempoyu tutturmak kolay olmayacaktı. Bülent Korkmaz’ın yeniden dizayn ettiği Alanyaspor etkili hücumlarla Galatasaray savunmasında gedikler aradı. Sarı-Kırmızılı takım hızlı ataklara reaksiyon verdi, karşıladı ama rakip alanda pozisyon bulma konusunda becerikli olamadı. Bunda Halil tercihinde ısrar etmenin de payı vardı. Halil hızlı ve yetenekli bir forvet ama yıpratıcı bir santrfor değil. Sırtı kaleye dönük oynamayı bilmiyor. İç sahada klasik santrforsuz oynayınca da baskı oluşmuyor.
Fatih Terim, Lazio maçında rakibi durdurmaya yönelik olan ve iş yapan bu tercihlerinin dün baskılı oyun için tutmayacağını hemen gördü ve ikinci yarıda üç değişiklik ile başladı. Taylan- Emre Kılınç, Morutan- Feghouli, Halil- Mostafa Mohamed hamleleri sistem oyunundan bireysel yeteneklete bel bağlayan oyuna da geçişti bir anlamda.
Terim kadroya dokunmuştu ama değişiklikler Galatasaray’ı vites yükseltmemişti. Alanyaspor iyi kapanıyor, kendi yarı alanını iyi kullanıyor hatta az adamla ama etkili ataklarla da tehlike yaratabiliyordu. Temposu düşük maçta kilitli anahtarı açmak için bir çilingire ihtiyaç vardı. Ancak Galatasaray takımı tempo sorunu yaşıyor, bireysel yetenekler de devreye giremiyordu. Alanyaspor cezaalanı çevresinde faul yapmamaya çalışıyor, rakibini kanatlara yönlendiriyor, yan ortaları ise kolaylıkla kontrol ediyordu. Maçın tam bir çıkmaza girdiği, 0-0’a bağlandığı dakikalarda Terim, Yedlin- Ömer Bayram değişikliğine gitti. Amacı, bekleri etkili bir şekilde ofansta kullanıp hücuma takviye sağlamaktı ancak sahada enerjisi çekilmiş gibi oynayan bir Galatasaray vardı. Kerem- Babel tercihi de çilingir arayışının devamıydı. Fakat kulübeden hamleler takımı şaha kaldırmaya yetmiyordu. Galatasaray sahada puan için savaşmaya çıkan bir takımdan daha çok, kır gezintisine çıkan bir topluluk gibiydi. Kimbilir, belki bünye Kerem- Marcao şokundan sonra Diagne- Terim- Halil krizine bu şekilde reaksiyon veriyordu.
Bu kadar isteksiz ve durağan bir takımı gören Alanyaspor da bunun faturasını kesti. Son dakikalarda basit bir hücum organizasyonunda arkaya adam kaçırıldı, Muslera’nın gayretine rağmen gol engellenemedi. Galatasaray oynamadan kazanabileceğini düşünürse daha çook bedeller öder.
