Futbolda yeni normal

Dünya bizim yaşam aralığımızda hiç görmediğimiz boyutta bir mücadele içinde. Şu andaki bilgilerimize göre 2019 yılının aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve bütün dünyaya yayılan virüs (COVID-19) nedeniyle hepimiz ‘yeni normal’ denilen bir kavramla tanıştık. Nedir bu yeni normal? Melih Gümüşbıçak, sporu da derinden etkileyen süreci Şalom için kaleme aldı:

Konuk Yazar – Melih GÜMÜŞBIÇAK*     

Dünya bizim yaşam aralığımızda hiç görmediğimiz boyutta bir mücadele içinde. Şu andaki bilgilerimize göre 2019 yılının aralık ayında Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve bütün dünyaya yayılan virüs (COVID-19) nedeniyle hepimiz ‘yeni normal’ denilen bir kavramla tanıştık. Nedir bu yeni normal? En kısa ifadeyle, artık hayatımızda hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Hepimiz alışkanlıklarımızı, davranışlarımızı, yaşam şeklimizi az ya da çok değiştirmek zorunda kalacağız, hatta değiştirdik bile. İşte artık değişen alışkanlıklarımız, davranışlarımız, yaşam tarzımız bizlerin yeni normali olacak.

Futbol, dünya üzerinde en fazla ilgi gören, en çok sevilen ve en çok paranın döndüğü spor branşı. Dünya Sağlık Örgütünün ilan ettiği pandemi nedeniyle, 2020 Mart’ının başından itibaren yeryüzünde oynanmakta olan hemen hemen bütün ligler ya ertelendi ya da iptal edildi. Böyle olunca da toplam değeri milyar dolarlarla ifade edilen futbol ekonomisi durma noktasına geldi. Fransa, Hollanda gibi ülkeler eylül ayına kadar ülkelerinde futbol oynanmayacağını belirtip liglerini son halleriyle tescil ettiler. Avrupa futbolunun patronu UEFA tamamen kendi organizasyonlarının sürdürülebilmesi için her zamanki gibi çifte standartlı açıklamalar yaptı. İşte bu kaotik ortamda, başlangıçta insan sağlığı her şeyden önemli diyenler birer birer, eğer maçlar oynanmaz ise kulüplerin çoğunun batacağını, liglerin devam edebilmesi için bir çıkış yolunun bulunması gerektiğini ifade etmeye başladı. Yani insanoğlunun son birkaç yüzyıldır yaptığı gibi para; sağlığa, korkuya belki de akla tercih edildi. Günümüzün kapitalist dünyasında da böyle olması kaçınılmazdı herhalde.

Dünyada en fazla ülkede yayınlanan, en çok konuşulan ve en büyük finansal değere sahip Premier League daha ne yapacağını bilemezken, Bundesliga’nın oynanmaya başlaması bize Avrupa’nın asıl abisinin kim olduğunu tartışmasız bir biçimde göstermiş oldu. İşte dünyada bunlar olurken, bizde de benzer tartışmaların olması kaçınılmazdı. Bilinen bir – iki vaka varken ligleri erteleyen otoritenin, şimdi her gün yüzlerce yeni vaka ve onlarca can kaybının yaşandığı bir ortamda Süper Lig’i 12 Haziran’da yeniden başlatma kararı vermesi nasıl açıklanabilirdi. Etik tartışmaları bir kenara bırakırsak, Bundesliga’nın ardından 3 Haziran’da Portekiz Liga Nos, 11 Haziran’da İspanya La Liga, 12 Haziran’da Türkiye Süper Ligi, 17 Haziran’da İngiltere Premier League ve 20 Haziran’da da İtalya Serie A’nın başlayacak olması futbol ekonomisi açısından iyi haber. Ancak federasyonların maçları oynatabilmek için yayınladıkları protokoller ve yeni normal olarak adlandırılabilecek şartlar düşünüldüğünde oynanan oyunun bizim bildiğimiz futbola ne kadar benzeyeceği de tartışma konusu.

Her şeyden önce seyircisiz oynanacak maçların etkisi ne olur soru işareti. TFF’nin yayınladığı maç protokolünde de belirtilen; iki takım ve hakemlerin stada 15’er dakika arayla gelmesi, hakemlere bir buçuk metreden fazla yaklaşılmaması, kenarda ve kulübelerde teknik direktörlerin dışında kalan herkesin maske takması, yedek futbolcuların birbirlerinden en az bir buçuk metre mesafede oturması gibi kurallar acaba bildiğimiz futbolu ne kadar değiştirecek? Rakibin golcüsüne yakın oynamasını söyleyen hocasına, “Olmaz sosyal mesafeyi koruyorum, merak etme hocam ben uzaktan kontrol ediyorum” diye cevap veren stopere kim ne söyleyebilecek.

Kim bilir belki de futbolda ‘yeni normal’ böyle olacak…

* Melih Gümüşbıçak

1968 Ankara doğumlu Melih Gümüşbıçak, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi  İktisat Bölümünden mezun olduktan sonra Marmara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spor Yöneticiliği Bölümünde yüksek lisans yaptı. Bu süre içerisinde Ankara Şekerspor, Şekerbank, Mülkiyespor gibi takımlarda futbol oynadı. Çeşitli yaş gruplarında ve lise takımıyla birlikte Türkiye şampiyonlukları ve dereceleri var. 1992 yılında TRT’de spor spikeri olarak işe başladı. İlerleyen yıllarda farklı kanallara transfer olan Gümüşbıçak, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Türkiye Spor Yazarları Derneği gibi meslek kuruluşlarına üye ve çeşitli dönemlerde yönetim kurullarında görev yaptı. 2008’den bu yana faaliyet gösteren İmece Medya Ltd.Şti.’nin sahibi, spor içerik platformu olarak yayın hayatına yeni başlayan PlaySpor’un kurucu ortağı olarak çalışma hayatına devam ediyor.

Önceki İçerikTFF 1. Lig’de takvim açıklandı. Lig, 19 Haziran’da Giresunspor-Adanaspor ve İstanbulspor-Hatayspor maçları ile başlayacak
Sonraki İçerikBeşiktaş’ın 1986-87 sezonu şampiyonluğu talebi zamanaşımına uğradı! Spor hukukçusu Ümit Orhan, Beşiktaş ile Galatasaray’ı karşı karşıya getiren süreci Futbolmedya için yorumladı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz