Kimi getirelim size?

Hani diyorlar ya, “Beşiktaş taraftarı Türkiye’nin en iyi, dünyanın sayılı taraftarıdır” diye. Beşiktaş maçlarında tribünü dolduranların çoğu artık taraftar değil, MÜŞTERİ. Her maç kusursuz, hatasız oyun bekliyorlar. Oysa futbolun hatalar oyunu olduğunu unutuyorlar.

Dün gibi hatırlıyorum; 2012-2013 sezonunun 2. yarısında İnönü’de Antep’le oynayan maçta Beşiktaş 1-0 öndeydi. 89’da gol yedi takım ve kaleci McGregor geri kalan dakikalarda top ne zaman ayağına gelse ıslıklandı. Sonrasında İnönü’deki 2. maçta bu defa rakip Kasımpaşa’ydı, kaledeki de Cenk Gönen. 3-1 mağlup oldu Beşiktaş, Cenk de kötü bir gol yedi. Bu defa 2 maç önce McGregor’u ıslıklayanlar, Cenk’i ıslıkladı maç boyunca. Sezonun ortasında 2 kalecisini de yuhalayan taraftar kulübedeki Buffon’un mu kaleye geçmesini istiyordu acaba???

Bu hafta Tolga, haftaya?

Yazılarımı takip edenler bilir, bilmeyenler için tekrar edeyim; Tolga Zengin’i pek sevmem. Yanlış bulduğum davranışlar sergilediğinde en sert eleştirileri yaptım/yaparım. Ancak bu, haksızlığa uğradığında onu savunmayacağım anlamına da gelmez.

Mersin İdman Yurdu’ndan Muammer Yıldırım, 10 maçta 49 kurtarışla ligin en çok kurtarış yapan kalecisi. Antep’ten Karcemarskas ve Beşiktaş’tan Tolga Zengin ise 13 maçta 49 kurtarışla ikinci sıradalar. Ama vefakar(!) Beşiktaş taraftarı, ilk hatasında maçın bitmesine koca bir 50 dakika varken ıslıklamaya başladı Tolga’yı. Oysa yaptığı 49 kurtarışla takımın bu noktada olmasında en büyük paylardan biri onun.

Rakibe baskı gerek

“O kadar para alıyor, oynayacak tabii” protesto için en geçerli argüman. Peki profesyonel futbolcu olmak, tribünden destek beklerken hakarete uğranıldığında dahi en iyi/üstün performansı göstermek demek mi? Taraftar dediğin rakip takım futbolcuları üzerinde baskı kurar. Beşiktaş tribünlerindeyse Siyah-Beyazlı futbolcularla uğraşmaktan rakip takıma sıra gelmiyor. Maçın ortasında kendi futbolcunu ıslıklamanın/yuhalamanın/küfür etmenin ne gibi katkısı var acaba takıma? Futbolcuları ıslıklayanlar, küfür edenler performanslarının en iyisini patronlarından, öğretmenlerinden hakaret ya da küfür işittiklerinde mi gösteriyorlar ki, öyle davrandıklarında futbolcuların performanslarının artacağını sanıyor? Yok eğer öyle değilse, kendi futbolcularının performansını düşürmek için mi protesto ediyorlar?

Önce takıma destek

Eğer müşteri iseniz nasıl beğenmediğiniz ürünü bir daha almıyorsanız, maça da gitmezsiniz. Egonuzu tatmin etmek için başka araçlar bulursunuz. Taraftar iseniz takımı maç boyu destekler, son futbolcu tünele girene kadar tribünü terk etmezsiniz.

Taraftar hesap soramaz demiyorum. Yanlış anlamayın! Taraftar elbet hesap sorar, bu, dünyanın her yerinde böyle olmuştur. Ancak verdiği desteğin karşılığında hesap sorar. Maç bitmeden hesap sorulmaz. 40. dakikada kaleci yuhalarsanız, o takımın taraftarı olmaktan çıkar rakibine dönersiniz. Bırakın da futbolcular önce sahadaki rakipleriyle mücadele etsin.

Bekleme yapma Tosic!

Tosic her yere arabayla gitsin yaya gezmesi sakıncalı. Karşıdan karşıya geçene kadar kırmızı ışık yanabilir. Araba çarpabilir. (Feyyaz Uçar)

Rusya’yı unut!

Kendimi kabul ettirmem için galiba uzayda bir takım çalıştırmam gerekiyor. Ruslar ve Çinliler bize o imkanı sağlar. (Trabzonspor Teknik Direktörü Sadi Tekelioğlu)

Ne program ama!

Yaptığınız büyük abdestten kişilik analizini çözerim. (Ahmet Çakar)

Dersimiz: Coğrafya

Arif Erdem: Galatasaray Benfica’yı Benfica’da yenemez miydi?
Ali Ece: Yenemezdi.
Arif Erdem: Nasıl yenemezdi?
Ali Ece: Maç
Lizbon’daydı!

İtalya ses geliyor mu?

Prandelli affedersin bilmem ne çocuğuydu. Şerefsizin tekiydi. Bu kulübün parasını çaldı. Alçaktı. Yankesiciydi. Galatasaray’ı mahvetti. Dava açsın İtalya’dan! (Rasim Ozan Kütahyalı)

NİLAY YILMAZ- FANATİK

Önceki İçerikArda Turan lokanta işine de giriyor. Esnaf lokantasının yatırımı ise…
Sonraki İçerikAziz Yıldırım’a hakaret ve tehdit davasında şok talep…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz