Radyoda takke düşer, kel görünür

 

Üç yaşında çocuk felci geçirmiş ama yılmamış. İnat etmiş ve bugün tüm engellere rağmen engelsiz bir hayat sürüyor. O Türkiye’nin en önemli spor yorumcularından biri… Haluk Kesim… İşte sesiyle, görüntüsüyle tüm yaşadığı zorluklara rağmen radyo, gazete ve televizyonun içinde yer alan Kesim’in hayatı…

Radyoda+takke+d%C3%BC%C5%9Fer,+kel+g%C3%B6r%C3%BCn%C3%BCr

Hıncal Uluç’u ayağına top değmediği halde yorum yapıyor diye eleştirenler var. Siz mahalle arasında top bile oynamadınız…

Bırakın oynamayı ayağıma bile değmedi. Ama ailemin sayesinde futbolun içinde büyüdüm. Babam küçükken hep Beşiktaş’ın antrenmanlarına götürürdü beni. Zaten Beşiktaşlıysan futbolla ilgilenmek zorundasındır. Zamanla futbol hem çok sevdiğim hem de yapmak istediğim bir spor haline geldi. Fakat bildiğiniz nedenler üzerine top süremeyeceğime göre ben de futbol yorumculuğunu seçtim. Elimde olmayan bir nedenle yapmadığım şeyin nasıl yapılacağını anlatıyorum. Tıpkı tiyatro veya sinema eleştirmenleri gibi… 92 yılından beri de medyanın içindeyim.

Birçok kişi engelli olduğunuzu bilmiyor. Neden? 

Bilememelerinin sebebi, benim de bilmiyor olmam. Çoğu zaman ben bile engelli olduğumu unutuyorum. Hem gazete hem radyo hem televizyon bir arada olunca engellenemiyorsunuz. Sadece işinize konsantre oluyorsunuz.

İYİ BİR DUBLAJ YÖNETMENİYİM

Medya dünyasıyla nasıl tanıştınız peki?

1992 yılında inadım ve sabrım sayesinde tanıştım. Sabahtan akşama kadar Moda 81300 adresinde Barış Manço’yu beklememle başladı maceram. Ben Barış Abi’yi bekledim, o bekleyene yol açtı ve bugün sizinle konuşuyorum.

Barış Manço ve spor… Ne alaka? 

İlk olarak spor medyasında başlamadım. Barış Abi’yle çalıştım daha sonra da TRT’de yerli veya yabancı filmlerde dublaj yaptım. Ama ben kötü bir dublajcı, iyi bir dublaj yönetmeniyim. TGRT FM’de Arkası Yarınlar ve Radyo Tiyatroları’nı sundum.

Sonra?

Mesleğe ilk başladığım yıllarda TGRT FM’deyken Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Yusuf İslam (Cat Stevens) ile röportaj yapmıştım. Radyoda gecelediğim bir gün “Yusuf İslam geldi” dediler. Radyo için röportaj yapılması gerekiyormuş. Benim dışımda kimse İngilizce bilmiyor. Aldım kayıt cihazını hemen yanına gittim, başladım sohbete… Çok güzel bir röportaj olmuştu.

HERKESE ŞANS GETİRİYOR 

Kaç senedir Lig Radyo’dasınız?

2005 yılından bu yana Alem FM ve Lig Radyo içindeyim. Sevgili Mehmet Ayan Lig Radyo’nun başına geldiğinde ben Alem FM’de program yapıyordum. O dönem bir başladık ve bir daha ayrılmadan devam etti. Şu an Lig Radyo’da
Açık Büfe isimli program yapıyorum. Eskiden rahmetli Cenk Koray’ın Tele Kutusu gibi… İçinde futbol, ünlü konuklar ve yorumcular var. Ve en önemlisi konuk gelen herkese şans getiren bir program… Çünkü kim konuk gelse işleri açılıyor.

Radyocu olmak zor mu?

Radyo televizyona göre çok daha zordur. Birçok televizyoncunun radyo mikrofonu karşısında sessizliğe gömüldüğünü gördüm. Televizyonda görüntüyle bazı şeyleri kapatabilirsiniz. Ama radyoda gösterecek bir şey olmadığı için takke düşer, kel görünür. O yüzden radyoculuğu ancak en iyiler yapabilir.

TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYMALIYIZ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la gerçekleştirdiğiniz röportajla ilgili neler söylersiniz?

Cumhurbaşkanımız o dönem İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’ydı. Söyleşimiz kendisinin yoğunluğu nedeniyle kısa sürmüştü ama herkesin ona niye bu kadar hayranlık beslediğini anlamıştım. Çok etkileyiciydi. Türkiye’nin bir lidere ihtiyacı vardı. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile bunu yaşıyoruz. Artık liderimizin önderliğinde büyümeye geçebilmek için başkanlık gelmeli.

Peki, siyasete girmeyi hiç düşündünüz mü?

Düşünmüyordum ama artık bu taşın altına elimizi koymalıyız diye düşünüyorum. Bir sonraki dönem AK Parti’den aday olmayı düşünüyorum.

Önceki İçerikBülent Tuncay, Riekerink’in Galatasaray’ını yazdı: Seyirci “Adam gibi oynayın” diyor da… Nasıl olacak o iş?
Sonraki İçerikGalatasaray’da Riekerink’in alternatifleri belli oldu! Karabük Başkanı, Igor Tudor’a izin verdi…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz