8 Mart Dünya Kadınlar Günü’ne özel olarak medya önünde mesleğinde başarılı olan kadınlar , her Pazartesi 12:00-14:00 arası dinleyenleriyle Radyo Gol’de Baba Yapı sponsorluğunda buluşan “Alper Üstündağ ile Kazan Kaynıyor” programını tercih ederek duygu ve düşüncelerini dinleyenlerle paylaştı…

“SİNEM FISTIKOĞLU – TELEVİZYON SPİKERİ “
8 Mart günümüz ilan edilmiş harika, ama 1 günde değil daima hatırlanmak istiyoruz özel günlerin tümüne karşıyım aslında. Hassasiyetinden dolayı çok teşekkür ediyorum çok nazik olduğunu gayet iyi biliyorum. Maalesef kadın cinayetlerine maruz kalınan bir coğrafyadayız. Özellikle kadına çocuğa şiddete karşı olduğumuzu her platformda belirtiyoruz ve bir an önce toplumsal yaralara son verip tüm kadınlara özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizmek istiyorum. Duyuyoruz duymuyoruz bir sürü haber var artık güzel haberlerle uyuyacağımız uyanacağımız bir dünya istiyoruz. Kadınlar Annedir, üreten vefakar cefakardır. Kimsenin kimseyi incitmediği kimsenin kimseyi hatırlamak zorunda kalmadığı bir dünya istiyoruz. Yaşanılan acıları da unutmadan normalleşerek hayata dönmek zorundayız yüzlerimizin gülümsemesi şart. Ancak şu mesajımızı da vermeliyim ki daha 40’ı çıkmadan siyasetin depremin önüne geçmesini doğru bulmuyorum…

“FİGEN CİVAN – GAZETECİ / SUNUCU”
Programın havası muhteşem ve enerjine ayak uydurmamak elde değil. Cinsiyet ayırmadan konuşmak gerekiyor insan üzerinden konuşmayı daha çok tercih ediyorum. Herkesin farklı özellikleri var ama kadın erkek eşitliğinde çokta eşit olduğumuzu söyleyemeyiz. Farklılıklar var sadece fiziksel olarak erkeklerin üstünlüğü var ama kadınlarında kendine has üstünlükleri var. Haklar eşit olmalı ezmek üzerine hayat kurulmamalı. Aslında birbirimizi eksik noktalarda tamamlasak, kişilerin birbirinden öğreneceği bilgilerin olabildiği gerçeğine ulaşsak, çocuklarımıza da bunu güzelce küçük yaşlarda anlatabilsek cinsiyet ayrımcılığında problemlerin çözülebileceğini düşünüyorum. Çünkü okul destekleyicidir, konuların başı Ailede başlar orada ne öğreniyorsanız alt yapı o noktada oluşur. Sokaktan öğrenilen şeyleri kabul etmiyorum toplumsal olarak yanlışı doğruyu anlatabilmek Aileye düşüyor. Bu şekilde ilerleyebilirsek bir çok şeyin üstesinden gelebiliriz, Şiddetin her türlüsü çok kötü, doğruyu söylemek gerekirse; Kadınlar da mobbing uygulama var duygusal ve sözlü şekilde erkeklere yükleniyorlar, Erkekler de fiziksel olarak güçleri ile yükleniyorlar. Bence şiddette zeka sorgulaması yapmak lazım. Büyüdüğü yerlerde, ailede, çevrede gördüklerini uygulamaya çalışanlar doğruyu göremediğinde alt travmalarla yanlışlıklara imza atabiliyor. Her şeyi dibine kadar en üst noktada abartıyla yaşıyoruz orta noktayı bulamıyoruz dengeyi şaşırıyoruz acıları da sevdaları da çabucak tüketiyoruz. Sonuç olarak diyeceğim
şu ki; toprağa doğru fidan ekersek çokta güzel yeşerir diye düşünüyorum…
“PINAR BİLLUR ODABAŞI – YAZAR / İLETİŞİM DANIŞMANI”
Bu harika yayının programın içinde bulunmaktan dolayı çok mutluyum. Öncelikle hem cinslerim adına; enerjik duruşun ve farkındalık yaratmak adına böylesine güzel bir programa imza atıyor, kadınlara verdiğin değeri gösteriyor olmandan ötürü çabana çok teşekkür ediyorum. İşin kadını erkeği olmadan hem sporda hem sanatta hayatın her alanında omuz omuza vererek el ele yürüyebileceğimiz güzel günler temennisinde bulunuyorum. Gerçeklerle yüzleşmede problem yaşıyoruz burada ağlamanın hiç faydası yok depremzedelere yarar sağlamamız adına işimize gücümüze dört elle sarılıp desteğimizi esirgemeden ayakta durarak onlara güçlü olduğumuzu göstermeliyiz. Hassas insanlarımıza da iletişim danışmanı olarak tavsiyem; deprem ile ilgili görüntülerden haberlerden etkilenenlerin sosyal medyadan uzak durmalarıdır. İnsan kendi kendinin doktorudur, kaygılar korkular zamanla geçecektir ama rahatsızlık duyduğunuz şeyleri devamlı izlemek süreci uzatır, üzüntünün içinde kendinizi kaybetmeden uzak durmak en iyisi, ruhunuzun bunların içinde kaybolmasına lütfen izin vermeyin. Sporda şiddette en üzücü noktalardan bir tanesi, kavgalardan beslenmek rakibi düşman gibi görmek kendimizi holiganlık derecesinde kaptırmak çok yanlış rekabetten önce sporun bir eğlence olduğunu içselleştirmemiz lazım. Şunu şeffaf bir dille söylemeliyim ki; evladımla maça gitmek beni bir kadın olarak korkutuyor, çünkü ağıza alınan küfürler şiddete varan hareketler beni çok rahatsız ediyor ve onun bu manzaralarla karşılaşmasını istemiyorum. Bu önüne geçilmeyen durumların kazananı olmuyor azalanı oluyor maalesef. Toplum olarak özümüze dönmeyi arzu ediyorum, iyi insanların raydan çıkarılmadığı bir dünya diliyorum. Lütfen kabadayı gibi dikleşmeyelim kuralları unutmadan kimseyi incitmeden dik durmayı başaralım…

“BURCU ATAŞ – FUTBOL HAKEMİ”
Kadınlarımız, 1 gün değil 365 gün hatırlansın her zaman kıymet verilsin en büyük isteğimiz. Bir gün gerçekleşir mi bilmiyorum ama yine de temennimizi belirtelim. Lale Orta hocam ülkemizin hep ilklerine imza atan bir kadın hocamız ve MHK başkanlığı koltuğuna da oturarak harika bir başarıya imza attı. Tabi en büyük arzumuz kendi direktifleri ile akademik bilgileri ile hareket edebilmesidir. Ancak görüyorum ki sadece ismi ile o koltukta yer alıyor ve geçici dönem sonrası devam edebilecek gibi gözükmüyor çünkü çok net ki, yapay zeka adı altında bulunan saçma sapan bir sisteminin kurbanı oluyorlar atamalarda yine hata yapıyorlar. Kadın hakemlerimizin artmasını ne kadar çok istiyor olsak da Lale hocamız ne kadar çok desteklese de maalesef yeteneklerde çok ciddi sıkıntı yaşanıyor ve vasat yönetimleri onların ileri gitmesini engelliyor. Erkek hegemonyasına hakim olan futbolda keşke hemcinslerim feminen duruşlardan biraz uzak durabilse ve yeteneklerini gösterebilseler de vasatın üzerine çıkabilseler. Ama maalesef bu durum bir kadın hakem olarak beni çok üzüyor ve ilerleyecek gibi durmuyor…

Önceki İçerikGüntekin Onay’dan sürpriz çıkış: Cumhurbaşkanı yardımcısı olmaktan gurur duyarım
Sonraki İçerikMehmet Büyükekşi’den Jesus’a yanıt: Sezon ortasında kural değişikliği olur mu? Play-off gündemde yok

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz