Galatasaray eski başkanı Ünal Aysal kendi dönemini Fenerbahçe ile kıyasladı

Galatasaray Kulübünün eski başkanlarından Ünal Aysal, olağan mali genel kurul toplantısında kendisine yapılan eleştirilere cevap verdi.
Galatasaray Kulübünün eski başkanlarından Ünal Aysal, henüz ilk yılını doldurmak üzere olan bir yönetim bulunduğunu ve kendisinin başkan adaylığı düşüncesi olmadığını söylerken; kendisine yöneltilen eleştirilere de cevap verdi.

Sarı-kırmızılı kulübün Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen yıllık olağan mali genel kurul toplantısına katılan Aysal, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Aysal, görevde olduğu süre boyunca Fenerbahçe’nin elde ettiği başarılara bakılması gerektiğini söylerken, “Görevdeki son 4 yılımızda 42 futbolcuya ödediğimiz paralar ortada ve elde ettiğimiz başarılar, aldığımız kupalar da ortada. Aynı dönemde en yakın rakibimizin harcadığı paralar ve elde ettiği başarılar da ortada” dedi.

Mevcut yönetime yönelik eleştiriler ve isminin sık sık gündeme getirilmesiyle ilgili yöneltilen bir soru üzerine Aysal, şöyle konuştu:

“Henüz geçen sene seçilmiş bir yönetimi var. Bu arkadaşlarımız 3 senelik bir süre için geldi ve bu süre içinde onlara bir zaman vermek lazım. Eğer başarılı olurlarsa, inşallah uzun süre kalırlar. Eğer başarısız olurlarsa zaten bu genel kurul birisini işaret eder ve o arkadaşım da gelir, burayı yönetir. Ama benim şu an yeniden başkan olmak gibi bir düşüncem yok.”

UEFA tarafından verilen bir yıl Avrupa kupalarından men cezasının, kendi dönemindeki harcamalardan kaynaklandığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine Aysal, şunları söyledi:

“Bir yıldır üzerimize yapılan bir algı operasyonu var. Bunu kimin yaptığını bilmiyorum, bilmek de istemiyorum. Ama katiyetle bu doğru değil. Bizim zamanımızda harcamalarımız çok net şekilde kamuoyuyla paylaşıldı zaten. Halka açık bir şirket olan Galatasaray Sportif AŞ’de bilgi saklamamız mümkün değil. Öksürsek KAP’a açıklama yapıyorduk. UEFA’nın da bunu bilmemesi veya bizim bunu UEFA’ya bildirmememiz mümkün değil.”

ENDİŞE VARSA ARAŞTIRSINLAR
Dursun Özbek yönetiminin mali konularla ilgili geriye dönük bir araştırma yapılması için başlattığı çalışmalara değinen Aysal, “Geçmişe dair bir endişeleri varsa, araştırma yapabilirler. Ama ben zaten kendi dönemimdeki harcamaları uluslararası tarafsız bir kuruma yaptırdım. Hem geldiğim gün hem gittiğim gün. Yönetimin elinde bizim dönemimizle ilgili her türlü veri var. Ama yine de geriye dönük araştırma yaptırmak isterlerse yapsınlar.” ifadelerini kullandı.

Galatasaray’ın içinde bulunduğu sıkıntılı durumdan kurtulabileceğini aktaran sarı-kırmızılı kulübün eski başkanı, “Biz 2011 senesindeki zor süreçten nasıl kurtulduysak, 2016 yılındaki zor süreçten de aynı şekilde kurtulunur. Yöntemler bellidir. Tecrübe edilmiştir. Ama kim yapar, nasıl yapar bekleyip göreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Aysal ayrıca, yarın Fenerbahçe ile oynanacak derbi maçla ilgili, “Derbi için sadece Galatasaray diyoruz. Başka bir şey diyemeyiz. Zor bir dönemdeyiz ama derbilerin neticesini de peşinen kestirmek zor. Dostluk içinde geçmesini istiyorum.” şeklinde görüş belirtti.

RAKAMLAR, 5 SENE ÖNCEKİ RAKAMLAR İLE AYNI
Borcun normal olduğunu belirten Ünal Aysal, “Konuşmacıların büyük bir kısmı beni köşede sıkıştırdılar, bu Galatasaray’ın durumu ne olacak dediler, ben de kendilerine 2011 senesinde Galatasaray neredeyse ve sonrasında ne olduysa, bugün de aynısını olur dedim. Galatasaray’a bu konuda güveniyorum. Genellikle, son 15 senenin sözü şudur; paramız yok, borcumuz çok. Ben de 2011’de geldiğim zaman büyük bir borç vardı ancak bu parayı yönetmeyi bildiğim için de benim için sıkıntı olmadı ve kimseye de bu durumu anlatmadım. Büyük kulüplerin büyük sorunları olur ve bunlarla baş edebilir. Bugünkü rakamlar 5 seneki önceki rakamlar ile aynıdır. 81.5 milyon dolar faizi nasıl ödediysek, bugün de bunları yaparız. Başkan bugün buraya gelip, bir söz verdiyse bir şeyleri bilerek vermiştir” dedi.

Mevcut yönetimin borcu kapatmak için cesur olması gerektiğini belirten eski başkan, “Tek bir şeyde mütabık değilim. Geçmiş dönemin borçlarını sileceğiz diyerek, Galatasaray’ın marka değerini ortadan kaldırmak istediler. Bizim en büyük yatırımımız Galatasaray’ın marka değeridir. Marka değeri, gelir kapısıdır. Bizim dönemimizde de en büyük yatırımı markaya yaptık, Drogba’ya ya da Sneijder’e değil. Bunlar sadece markanın simgesidir. Geçen sezon da söyledim, Galatasaray’ın tek şeye ihtiyacı var ; büyümek. Sorunlar zaten var, ancak biz yönetimler olarak bunları gidereceğiz. Son 1 yılda hiçbir tv kanalına çıkmadım, bazı algı operasyonları var. Kendi yanlışlarınızı örtmek sadece kendi tatminizi sağlar. Galatasaray’ı yönetmek için ihtiyacımız olan milyonlar, milyarlar değildir; inanmak, cesur olmaktır. Bunları inanmıyorsanız da bu masada oturmayın.” ifadelerini kullandı.

ÇÖZEMEYECEĞİNİZİ GÖRÜRSENİZ, HAYSİYETLİ DAVRANIŞ BIRAKMAKTIR
Aysal, kendi döneminden gelen bir zarar olmadığını kaydederken, “UEFA’dan ceza aldık, bu konuda bize suçlamalar var. Anlatayım. Bu cezanın sebebi olan zarar nedir, nasıl oluşur anlatayım. Zarar, Galatasaray ve büyük şirketlerden olabilir. Biri yanlış operasyon yaparsınız, para kaybedersiniz. Futbolcu alımı. Bizim dönemimizde pahalıya alınan ancak daha sonra zararla satılan bir futbolcu yok. Neden bahsediyoruz? 2011 yılında aldığımız borç stoğunun döviz cinsinden olması ve bunun her sene üzerine koyarak faiz üretmesi doğal olarak bir zarara yol açıyor. 2014 Eylül’ün de gayrimenkullerin likit haline getirilmesini önerdim ancak bu kabul edilmedi. Satılması değil sadece likite dönüştürülmesiydi. O zaman bu talebim kabul edilmedi ve kulağa hoş gelmediğini söylediler. Bir şeyi eğer çözemeyeceğinizi görürseniz, en haysiyetli davranış görevi bırakmaktır” savunmasını yaptı.

gs_kongre_600_JS7J6

FFP İÇİN 9 TANE AYRI FORMÜL ÜRETTİK
FFP cezasından kaçınmak için yaptıkları hamleleri anlatan Galatasaray eski başkanı, “Arkadaşlar, UEFA bize bir seçenek sunmadı. 5 yıl diye bir süre zaten yok, öyle bir şey olamaz. Başınızın üstünde dans edin, 5 yıllık süre kimseye verilmedi. 2014’te bize verilen süre ya 2 yıl ya da 3 yıldı. 7 kulübün içerisinde PSG, Zenit ve Manchester City kulüpler vardı ve bazıları 2’yi bazıları da 3 yılı seçti. City ve PSG gibi kulüplerin kasasında para vardı ve süreyi kısa tutabildi. Galatasaray’ın böyle bir imkanı yoktu. 2 sene tercihimiz basit tercihlere dayanıyor. 2011’den önce UEFA’da FFP diye bir kural yoktu ve olsa dahi, bizden önceki yönetim bu duruma uyum sağlayamazdı, ciddi zararlar vardı. Biz ne yaptık? 200 bin euroyu ödedik, 2 seneyi aldık, derhal çalışmaya başladık ve 9 tane ayrı ayrı formül ürettik. 9 tedbirin da amacı, bu sene çıkan cezayı önlemeye yönelikti. Biz bu tedbirleri almaya yönelik çalışmalar yaptık. UEFA bize dedi ki, futbol gelirlerini sportif aş’ye devredeceksiniz, hemen devrettik. UEFA dedi ki, bir adet sermaye arttırımı yaparsınız biz size 30 milyon euroluk zarar imkanı sağlarız; hemen sermaye arttırımı yaptık. Şampiyonlar Ligi’nin yayın hakkı gelirlerinin arttırılması için ihaleye katıldık, Londra’da karşımda Juventus başkanı vardı ve yapılan haksızlığı anlattım. UEFA’dan ayrılmayı ve ayrıca bir lig kurulmasını önerdik, ardından da UEFA, 5.3 milyon euroluk geliri 35 milyon euroya çıkarttı. Zararımızın temeli, banka borçlarından kaynaklanıyordu ve bankalar ile oturduk %73’i yeniden yapılandırdık. Futbol paketimizi güncelledik ve en iyi 7-8 futbolcumuzu Avrupa’da başka takımlara satalım, kiralayalım ve buradan da bir kar elde edelim, bütçemizi dengeleyelim” dedi.

EN YAKIN RAKİBİMİZİN HARCADIĞI PARA VE BAŞARILARI ORTADA
Harcadıkları paralara paralel olarak başarı da kazandıklarını vurgulayan Aysal, “Galatasaray başarıya endeksli bir kulüptür, ilk geldiğim gün de bunu söyledim. Görevdeki son 4 yılımızda 42 futbolcuya ödediğimiz paralar ortada ve elde ettiğimiz başarılar, aldığımız kupalar da ortada. Aynı dönemde en yakın rakibimizin harcadığı paralar ve elde ettiği başarılar da ortada. Müsriflik ile itham edilen yönetimimiz aslında dengeli bir çalışma yapmış ve paralel başarılar da elde etmiştir. Ne ekerseniz onu biçerseniz, bunun aynayla falan alakası yok. Başkan Yarsuvat çok esprili açıklama yapmış, bir lira harcamadım ama 6 ayda 3 kupa aldım demiş, tebrik ederim, bir çocuk bile 9 ayda yapılıyor” diye konuştu.

NE HİKMETSE VE DİREKT UEFA’NIN KUCAĞINA DÜŞTÜK
Kendisine yöneltilen suçlamaların doğru olmadığını kaydeden Ünal Aysal, “Bugün bu konuyu kapatacağız. Gelirlerin uzun süre temlik edildiği iddiası, gerçekle bağdaşmamaktadır. Biz bıraktığımız zaman en uzun temlik, 5 yıllık Nike temliğidir. Borçlarımız olduğu sürece, temlik olayı da devam etmek zorundadır. Galatasaray Mağazıcılığın, Sportif AŞ’ye satımından 58 milyon euro kar elde edildi. Bugün, UEFA’nın kestiği cezaya önlem olarak yapılan en önemli hamleydi. Geçen yıl Ekim ayında bu işlem iptal edildi, ne hikmetse ve direkt UEFA’nın kucağına düştük. Sayın başkanı 1 ay önce aradım ve UEFA’ya bu konuda bir savunma yapılmasını ilettim ancak kendisi bunu kabul etmedi. Galatasaray eğer CAS’a gitmekte ısrarlıysa burada bu durumu savunabilir” açıklamalarında bulundu.

Önceki İçerikÖzbek: Fenerbahçe yönetimini derbiye davet ettik. Neticede Türkiye’nin takımlarıyız…
Sonraki İçerikTerör korkusu futbolu vurdu… 107 yıllık derbi ertelendi…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz