Kınalıada mahşer

yeri gibiydi…

 

Giden sevdiklerimin arkasından yazı yazmayı hiç istemem. Ama bu kez kaçınılmaz oldu… Dün geldim sana “Hoşça kal” demek için… Mahşer yeri mübarek. İşte halk severse böyle sever. Kimi ararsan oradaydı

Onur Abi, Süleyman Seba’nın ardından yazdığı yazısının başlangıcının bir bölümünde bu cümleleri kurmuştu. Ve yazının devamında şu cümleleri  kullanmıştı:

“Ağaç altında bir gölgeye sığındım, gözüm daldı, gittim, eski dostlar grubunun toplandığı günlere. Kazım Kanat ile İlker Ateş senden önce gittiler ne aceleleri varsa. Şan Öktem de bildiğin gibi Beşiktaş şehidi olmuştu kamp yeri bakmaya giderken. Çekirdek kadrodan kim kaldı ki, Ben, Faik Gürses, Bilal Meşe, Metin Keçeli… Sana veda etmiyorum Süleyman Abi. Yeniden görüşmek üzere diyorum. Şimdi izninle adaya gideceğim, hala kökü kurutulamamış olan kraçalara çapari sallayıp bir tavalık tutarım evelallah. Yiğenin Ada 5 yaşını geçti. Anası Fatma ile elini öpmeye bir türlü denk getiremedim senin üst üste yaşadıklarından dolayı. Onları da karşıma alacağım, izninle bir dublelik kabahat işleyeceğim. Ve de onlara seni, yaşadıklarımızı anlatırken, arada bir yerlerden de çok sevdiğin ve birlikte çok sevdiğimiz ‘Eski Dostlar’ şarkısını çalıp dinleyeceğim. Kaç defa olur bilemem, içimdeki sızıyı gideremez ama olsun be Süleyman Abi. Şimdiden başlıyorum. “Hayal meyal düşler gibi/ Uçup giden kuşar gibi/ Yosun tutan taşlar gibi/ Eski dostlar, eski dostlar…”

Evet, eski dost, güzel insan; güzel abim Onur Belge’yi çok sevdiği Kınalıada’dan uğurladık. Kınalıada mahşer yeri gibiydi. Tıpkı Onur Abi’nin Süleyman Abi’nin ardından yazdığı gibi halk severse böyle severdi.  Yazısında Süleyman Abi’ye veda etmeyip “Yeniden görüşmek üzere” dediği Onur Abi, Seba ile, Kazım Kanat, İlker Ateş, Şan Öktem ile buluşmaya gitti.

Gazetem Posta’da yazdığım gibi; O günümüzde artık parmakla gösterilecek kadar az kalan tam bir ‘İstanbul Beyefendisi’ydi. O doğru bildiği yolda şaşmadan yürümeyi ilke edinmişti. O şimdilerde bazılarına kolayca yakıştırılan tırışkadan değil gerçek bir ustaydı. O gazeteci büyüğümüz Hayri Hiçler’in yazdığı gibi meslek ‘ONUR’unun ‘BELGE’siydi. Allah yakınlarına sabır versin. Mekanın cennet olsun güzel insan, güzel abim.

Önceki İçerikİzlanda ve Çek Cumhuriyeti, Fransa 2016’yı garantiledi!
Sonraki İçerikOnur Belge’yi binler uğurladı… Kilise çanları onun için çaldı… Babasının “kahraman” olduğu tarihte aramızdan ayrıldı…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz