Barcelona ile Juventus arasındaki Şampiyonlar Ligi finalini yöneterek tarihe geçen Cüneyt Çakır, Top Kale Programı’nın konuğu oldu.
Türkiye Futbol Federasyonu’nun Riva’daki Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Merkezi’nde Nazlı Canyurt’un sorularını yanıtlayan Çakır, tarihi finalin ardından ilk kez konuştu.
Cüneyt Çakır’ın yardımcıları, Bahattin Duran ve Tarık Ongun’un da konuk olduğu programda Merkez Hakem Komitesi Başkanı Yusuf Namoğlu ile Hakem İşleri Müdürü Burçin Keskin de tarihi finalle ilgili görüşlerini aktardı…

CÜNEYT ÇAKIR’IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI ŞÖYLE:
“Şampiyonlar Ligi finalinde görev almak benim için çok büyük bir gurur. Asıl önemli olan bu tebligatı aldığım andan itibaren maçı yönettiğim güne kadar ve sonrasında da Türk halkının ve bize inanan insanların bu başarıya bir gün ulaşabileceğime inanan koçlarımın, arkadaşlarımın, dostlarımın, ailemin onların gururu, onların mutluluğu benim için en önemli şey. Ben de tabii ki çok mutlu ve çok gururluyum ekibimle birlikte’’
“Ben her zaman hakemliğe başladığım ilk günden beri belki çok klasik gelebilir ama yönettiğim her maçı en iyi şekilde yönetmeye çalışırım. Hiçbir zaman maç ayırımı yapmam. Amatör maç da olsa final maçı da olsa çok önemli bir turnuva da olsa. Çünkü şunu unutmamak lazım. Size çok önemsiz gibi gelen bir maç belki o sahada oynayan oyuncular için bir final maçıdır. O da onun Şampiyonlar Ligi finalidir veya Dünya Kupası finalidir veya bir teknik direktörün. O yüzden o saygıyı göstermek lazım. Ben hep böyle hazırlandım. Gittiğim turnuvalarda da aynı şekilde olmuştur bu hep. Zaten siz iyi olursanız başarı her zaman ödüllendiriliyor. Çok çalışıp, planlı programlı bir şekilde geldik. Sonuçta bu sene bu finali yönetmek bize nasip oldu. Çok mutluyuz”
SAHA 110 METRE AMA BURAYA MİLYONLARCA TÜRK NASIL SIĞACAK
“Aslında biz bu heyecanı daha önce de yönettiğimiz Avrupa Ligi yarı finallerinde, Şampiyonlar Ligi yarı finalinde, Avrupa Şampiyonası’nda, Dünya Kupası’nda, Kıtalararası final maçında hepsinde hissettik biz bunları. Belki bu sefer doruk noktaya çıktı ama biz o maçları da yönetirken hep Türk halkının pozitif enerjisini ve dualarını aldık ve o dualar bizim için en büyük manevi güç oldu o sahada. O sahaya çıkarken ve sahada mücadele ederken ben hatta hep arkadaşlarıma şunu söylüyordum soyunma odasında. Bu sahanın boyu 110 metre ama bu sahaya milyonlarda Türk nasıl sığacak? demiştim. Hakikaten de onların dualarıyla, pozitif enerjileriyle çok güzel geçti “
BU TÜM HAKEMLERİN BAŞARISI
“Hakem arkadaşlarımız Berlin’de bizi yalnız bırakmadı. Sağolsun arkadaşlarımız ziyarete geldi. Daha önce de Brezilya’ya kadar bile gelen arkadaşlarımız var. Bizi yalnız bırakmadı. Biz zaten sahada omuz omuza mücadele veren arkadaşlarımız. Biz bir takımız. Yani bu başarı sadece isimler olarak adlandırılmamalı. Türk hakemliğinin başarısı. O yüzden hepsinden Allah razı olsun. Oraya kadar geldiler destek verdiler”
HEDEFİMİZ BAYRAĞI EN YUKARIDA TESLİM ETMEK
“Hakemlikte hedefler asla bitmez. Biz uzun zamandır planlı programlı çalışmayla buralara geldik. Çok önemli zorluklardan geçtik. Çok önemli mücadeleler verdik. Şimdi bizim hedefimiz bayrağı en tepede teslim etmek bu işi bıraktığımız zaman. Türk hakemliğini öyle bir noktada bırakmalıyız ki bizden sonra gelecek olan arkadaşlar bir final maçı olduğu zaman en azından Türk hakemi aday olduğu zaman Dünya Kupası veya Avrupa Şampiyonası desinler ki burada bir Türk hakem olacak. Bizim mücadelemiz bu yönde devam edecek. Önümüzde kısa ve uzun vadeli hedeflerimiz var”
CÜNEYT ÇAKIR’IN ‘TÜRKİYE’DE BAŞKA AVRUPA’DA BAŞKA MAÇ YÖNETTİĞİNİZ TARTIŞILIYOR. BUNUN İLGİLİ GÖRÜŞLERİNİZ NELERDİR?’ SORUSUNA YANITI:
“Defalarca anlattım. Bizim burada yönettiğimiz bütün maçlar yurtdışında takip ediliyor. Kaldı ki hiç kimse bir sezonda 8 tane Avrupa’da maç yöneterek Dünya Kupası’na, Avrupa Şampiyonası’na çağırılmaz. Zaten bunu herkes biliyor ama sonuçta bu tarz yorumlar olabiliyor. Biz sonuçta eleştirilere her zaman saygılıyız. Ama sonuçta takdir kamuoyunun. Dediğim gibi 8 tane maç ile kimse Dünya Kupası’na gidip yarı final yönetmez. Ben 14 yılı bitirdim Süper Lig’de görev yapıyorum. 235 tane Süper Lig maçı yönettim. Her zaman da elimden gelenin en iyisini yapacağım görev yaptığım her maçta. Hatalarım tabii ki olacak. Hatasız hiç bir insan yoktur.

BURÇİN KESKİN (TFF HAKEM İŞLERİ MÜDÜRÜ)
‘FİNALİN TEKNİK ANALİZİNİ FATİH TERİM YAPTI’
“Cüneyt’in bu Şampiyonlar Ligi finalin alması bizim için bir rüyanın gerçekleşmesi gibi bir olay. Çok emek verdik. Özellikle UEFA Hakem Kurulu’na girdikten sonra Türk hakemliği, TFF’nin ve MHK’nın çalışmalarıyla beraber hakikaten büyük bir ivme yakalamıştık. Ama bütün bu çalışmalar tabii ki de bu atamayla taçlandırıldı. Açıkçası biraz da beklediğimiz bir atamaydı bu. Çok fazla paylaşamadık tabii. Yusuf Başkanımızın da bilgisi vardı daha öncesinde. Final için neye nasıl daha iyi hazırlanabilirizi düşünürken takımların teknik analiz tabii ki de buradaki ön plana çıkan madde oldu. Onun için de dedik en iyi kim yapabilir bunu? Tabii ki de Fatih Hocamız. Hakikaten çok olumlu yaklaştı. Daha önce Dünya Kupası’na giderken de bize taktiksel yaklaşım açısında bilgilendirmede bulunmuştu. Yine beraber olduk. Hatta özel bir seminer düzenledik.
‘ONLARA AVRUPA’DA DREAM TEAM DİYORLAR’
Hakikaten bize böyle bir geceyi böyle bir başarıyı yaşattığı için hocama, hakem arkadaşlarıma, takımına gerçekten çok teşekkür ediyoruz. Buarada Avrupa’da kendilerine “dream team” diyorlar. Bu çok önemli bir şey. Dream team aşağı dream team yukarı. Yani oradaki hakem işleri müdürü ile de aram çok iyi. Yani açıkçası Cüneyt ve ekibi UEFA’nın “dream team”i.
YUSUF NAMOĞLU (MERKEZ HAKEM KOMİTESİ BAŞKANI)
“Cüneyt Çakır 17 yaşında hakemliğe başlayıp bu yıla kadar gelen aşağı yukarı 22 senelik bir serüveni var. Bir hakem kolay yetişmiyor ancak Cüneyt Çakırlar da kolay yetişmiyor. O neden ile Cüneyt Çakır bugünlere gelirken kendi iradesi ve kendi profesyonel yaşamı buna katkıda bulunan babası Serdar Çakır’ın da önemli payı olduğunu düşünüyorum. Bu neden ile dileğim bundan sonra birçok Cüneyt Çakırların çıkması. Türkiye adına önemli bir olay olacaktır. Cüneyt Çakır yalnız Türk hakemliğinin değil Türkiye’nin de gururu oldu. Dünya’da 2,5 milyar insanın izlediği bir müsabakada yüzünün akıyla sahada ayrıldı. Bu Türk hakemliği için bir gurur kaynağıdır. Bu anlamda Türkiye’den birçok hakem arkadaş Berlin’deydi. Bilet bulamasalar bile dışarıda yüreğiyle psikolojik olarak elektrik vererek Cüneyt’i desteklemeye geldiler. Çünkü onlar da biliyordu ki Türkiye bundan sonra bir daha ne zaman bir Şampiyonlar Ligi finalini yönetecek bir hakem çıkar? Temennimiz kısa sürede çıkması ama pek de kolay değil. Bu zor olan finali yönetme becerisini ve görevini almayı Cüneyt Çakır sağladı. O nedenle Türk hakemliği adına Cüneyt Çakır’a teşekkür ediyorum. Türkiye’yi tanıtımından dolayı, başarısından dolayı kutluyorum ve nice finaller diyorum” (ligtv)

Önceki İçerikKuyt: İsmail Kartal, Aykut ile Ersun hocanın karışımıydı… Yeni hoca burayı anlamalı, ‘cuma’nın önemini bilmeli…
Sonraki İçerikNani’yi almaya gittiler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz