Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, modern toplumun açmazı haline dönüşen diyet olayını kaleme aldı:

Diyet yapmak sağlığa ve mutluluğa zararlıdır!

 

Başlıktaki çok ciddi ama okuyanı şaşkına çeviren laf bana ait değil, hemen saldırmayın.. Yazan Prof. Dr. Taner Damcı.. Benim doktorum.
Şeker Hastasıyım ya.. Diyabet doktorum yıllardan beri. Halen Cerrahpaşa Hastanesi İç Hastalıkları, Diyabet, Metabolizma, Endokrinoloji (Salgı bezlerinin sisteminde oluşan hastalıklar) dalında öğretim üyesi. Türk Obezite Vakfı Başkanı. Bu dallarda pek çok uluslararası kuruluşa da üye. Dahası.. Dünyanın dört bir yanında, özellikle de çöllerde koşulan Ultra Maratonlara katılıyor. Büyük Sahra’da ve Gobi çöllerinde koştu mesela. Ülkemizde Likya Yolu Ultra Maratonunu düzenliyor mesela. 2004’ten beri “Mindfulness /Farkındalık”la ilgileniyor. Bu konuda yazdığı “Bir Yol Var/ Mindfulness ile Yaşam Biçimini değiştirmek” adlı kitabından size söz etmiştim. Şimdi ikinci kitabı “Koşuyorum, Öyleyse Varım” yayınlandı.
Geçen hafta o kitaptan çok ilginç bir bölümü yayınlama sözü vermiştim size.. Başlığa aldığım ifade, o kitabın, o seçtiğim bölümünden..
Buyrun, okuyun.. Bakın bir “Obezite ve koşu uzmanı” bilim adamı, diyet yapmak ve yeme bozuklukları üzerine neler diyor?.

***
“Diyet yapmak” deyişi sıklıkla beslenme, sağlıklı beslenme, koşucu veya sporcu beslenmesi terimleri ile karıştırılabilse de aslında tam tersidir.
Diyet yapmak ve onun temsil ettiği zihniyet sağlığımıza, performansımıza ve mutluluğumuza açıkça zarar verir.
Bazı insanlar kilo vermeye karar verdiklerinde koşmaya başlarlar. Koşmaya başlamak her koşulda iyidir. Ancak bu, diyet yapma zihniyetiyle devam ettirilmeye çalışılırsa başarılı olamaz.
Diyet yaparak koşu sürdürülemez.
Diyet yapmak yaşamın kalitesini bozar, koşunun performansını azaltır ve koşudan keyif almayı önler.
Bazen de diyet yapmak yaşamımıza koşudan daha sonra girer. Ne de olsa bu, günümüz toplumunun sağlıksız mecralarda sağlık arayışının ana alanlarından biridir. Koşucuları da yakalayabilir.
“Biraz kilo kaybedip performansını artırayım” derken eline tutuşturulmuş bir listeyle istediği sonucun tersiyle karşılaşabilir. Koşucunun yaşamına diyet yapma zihniyetinin girişi bazen küçük, bazen de önemli sonuçlara yol açabilecek bir zincirin ilk halkası olabilir.
Koşucu diyetleri, performans artırıcı diyetler ortalıkta uçuşuyor. Koşucular kilo vermeyi hedefleyebilirler, ama bunun yolu diyet yapmak değildir. Diyet yapmak koşu performansımızı, isteğimizi heyecanımızı azaltır, İş verimimizi düşürür. Zihinde sürekli yiyecek düşünceleriyle dolaşılan ama onlara dokunmanın yasak olduğu patolojik ve sürdürülemez bir durum yaratır.

***
Yeme bozuklukları..
Yeme bozuklukları karmaşık ve tedavisi zor bir hastalık grubudur. Eğilimli kişilerde bozulmuş beden imajı, yeme bozuklukları için en büyük tetikleyicidir. (Yeme bozukluğu) Toplumun dayatma değer yargılarının, açık veya gizli olarak insan bedenindeki farklılıkların lanetlenmesinin duyarlı bireylerde oluşturduğu yıkıcı bir bozukluktur.
Koşarken hissedeceğimiz mutluluğu ve sağlık artışını tamamen ortadan kaldırır.
Yeme bozuklukları küçük ve önemsiz boyutlarda kalabildiği gibi, anoreksia nevroza (Kendini şişman görerek,yemekten iğrenme, iskelete dönme.. hu) bulimia (Yer yemez tuvalete koşup kusma.. h.u.) ve diğer yeme bozukluklarını ileri şekillerini tetikleyebilir.
Gıda korkuları, nefretleri, yasak gıdalar, öğün atlama, kendini aç bırakmalar, yağ korkusu, sürekli aç dolaşma gibi kavramlar, davetsiz konuk gibi yaşamın ortasına oturabilir. Koşma denemeleri hayal kırıklığıyla sonuçlanır.
Böyle bir durumda koşmak önce zorlaşır, sonra olanaksızlaşır. Ağır halsizlik, depresyon görülebilir.

***
Yazı ilginizi çekti değil mi?. O zaman size tavsiyem vakit geçirmeden “Koşuyorum, O Halde Varım” kitabını alın. Doğan Novus yayınlarından çıktı.
(0 212/ 373 77 00)
324 sayfalık kitap, Sevgili Hocamın “Okuduğunuz için teşekkür ederim” sözleriyle bitiyor.. Ama o sayfayı çevirdiğiniz zaman aslında siz, hocama yazdığı, kendinize de okuduğunuz için teşekkür edeceksiniz.
324 sayfa gözünüzü korkutmasın. Parça parça okuyabilirsiniz. Hatta sıra ile okumanız da şart değil. “İçindekiler”den başlık seçin. En ilginizi çekeni en başta okuyun.
Mesela..
“Koşmanın bir inanç yönü var mı?.”
“Uzun arazi koşuları ve mutluluk verici vazgeçişler..”
“Koşucu olarak evrimleşen insan bedeni..”
“Acıyı yönetmek..”
“Acıyı kılavuz olarak konumlandırmak..”
“Koşmak kalpten öldürür mü?.”
“Koşu bandına teşekkür..”
“Beyin ve koşmak..”
“Antrenman ve yarış beslenmesi..”
Daha neler neler!..

Önceki İçerikMahkeme, “Aylık 35 bin TL gelirim var” diyen Caner Erkin’den Z raporu istedi…
Sonraki İçerikBayern Münih- Beşiktaş maçını spikeri Semahat Özdoğan: İlk kez bir takım tutarak maç anlatmanın mutluluğunu yaşayacağım…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz