Fenerbahçe, Kasımpaşa’yı 4-2 yenerek zirve yarışına yeniden dahil oldu. Karar gazetesi spor müdürü Bülent Tuncay, Ülker Stadı’dali maçı yazdı:

Fenerbahçe sonunda
rotasını buldu

Beş yıl önce, günümüzün Başakşehir’i gibi proje takımıydı Kasımpaşa. İş adamları el vermiş, stadı yenilenmiş, pahalı transferler yapılmış, logosu bile değiştirilmiş, Avrupa kupaları hedeflenmiştir. Ancak her suni yapılanma gibi ateşi dönemseldi, geçti gitti. İki yıl önce yönetim, bütçeyi daralttı, ‘tek hedefimiz ligde kalmak’ dedi, elini çekti. İşte Kasımpaşa şu an öyle bir takım. Rotasız, hatta dümensiz bir gemi gibi, kayalıklara vuracağı güne kadar sürüklenip duruyor.
Fenerbahçe ise rotası belli, kaptanı deneyimli, patronu kudretli bir gemi ama fırtınaya yakalanmış, kayalıklara çarpmaktan kurtulmaya çalışan bir gemi.
Sarı- Lacivertliler için sert dalgalarla dövüldükleri fırtınadan çıkış yoluydu Kasımpaşa maçı. Beşiktaş’ın Galatasaray galibiyetine kendi galibiyetini de eklerse lig yeniden başlayacaktı. Ve Fenerbahçe bu fırsatı geri çevirmedi, ihtiyacı olan 3 puanı aldı, dalgalı sulardan çıktı.
Aslında sahaya çıkan 11 tuhaftı. Kadrosunda 4 gol kralı bulunan Fenerbahçe’nin ileri ucunda, orta saha oyuncusu Alper vardı. Ama Fenerbahçeli oyuncuların iştahı, var da yok olan santrforu aratmadı. Ha, hakkını yemeyelim, Alper’in ilk golde topu arka direğe aşırtması çok önemli bir katkıydı. İki beki Şener ve İsmail’in ileri çıkması, Aatıf ve Dirar’ı ileri kaydırması, takım içi yardımlaşma Fenerbahçe’yi izlenmesi keyifli bir takıma dönüştürdü. Tabii 2-6-2’ye dönüşen ve geride açık verme riski taşıyan bu sistem yine gol yenilmesine yol açtı. Ancak Kasımpaşa’nın ilk yarının sonunda, frikikten bulduğu gol bile, özgüven patlaması yaşayan Kanarya’yı korkutmadı. İkinci yarıda da yüksek tempolu futbolunu sürdüren Fenerbahçe’nin baskısı Giuliano ile sonuca dönüştü. Yeni Alex olacak mı denen Giuliano attığı şık gollerle bu soruya ‘Neden olmasın’ yanıtını vermiş oldu.


Fenerbahçe klasik bir Aykut Kocaman takımına dönüşmeye başladı. Yıldıza gereğinden fazla bağımlı olmayan bir takım da yavaş yavaş ortaya çıktı. Van Persie’yi, Valbuena’yı kulübede tutabilecek bir lüks bu. Fenerbahçe dün, futboluyla, enerjisiyle, seyircisiyle ‘Yarışta ben de varım’ dedi…

Önceki İçerikHüseyin Çalhanoğlu, Engelli Günü için Kıbrıs’ta forma giydi
Sonraki İçerikFETÖ’nün futbol yapılanması çözülüyor! Zafer Biryol da itirafçı oldu: FETÖ ile Göztepe’de tanıştım!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz