Avrupa futbolu uzmanı spor gazetecisi Hüseyin Özkök, Galatasaray’da yaşananları ve yapılan hataları değerlendirdi:

 

Özbek de tribüne oynamayı tercih etti

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, bu sezon başında eline geçen tarihi fırsatı değerlendiremedi ve o da tribünlere oynama hastalığına yakalanmaktan kurtulamadı.

Oysa kulübün girdiği mali açmaz, UEFA’nın verdiği ceza ve süren maaş kısıtlaması, bununla birlikte kulübün sırtındaki ağır banka faiz yükünün mutlaka ortadan kaldırılması gereği, oldukça somut ve taraftarların da görmezden gelemeyeceği gerçeklerdi. Özbek’in bu somut gerçekler üzerinden yürümesi ve hiç kimseye taviz vermemesi gerekiyordu.

Başkan Dursun Özbek, bu gerçekler ışığında eğer “Galatasaray gençlere yönelecek ve pahalı transferlerden kaçınacak, bu dönemde de en büyük oyuncusu ve güvencesi taraftarıdır, onların da desteği ile bu dönemi atlatmak istiyoruz” dese ayrıca “kulüpte yüksek maaşla çalışan tüm profesyonellerin de maaşlarını da indiriyoruz” diye ekleseydi, tahminimce taraftarlardan büyük bir destek görürdü. Östersunds karşısında da Sneijder önderliğinde ona göre şekillendirilen genç bir kadro çok daha fazla iş yapabilir takım o şartlarda elense bile anlayışla karşılanır ve alkışlanırdı.

Ancak sürekli Galatasaray’ı mali zorluklardan kurtarmak amacında olduğunu öne süren Dursun Özbek’in de futbolun içine giren her yönetici gibi kimyası çabuk bozuldu ve o da tribüne oynamadan duramayarak yaptığı pahalı transferlerle Galatasaray’ın zaten kırılgan olan mali durumunu göz ardı ederek kulübün adeta ipin üzerinde durmaya çalışan cambaz durumunda varlığını sürdürme mecburiyetinde kalmasına neden oldu. UEFA 65 milyon maaş sınırı koydu diye bunu mutlaka o sınırda mı tutmak gerekir? Mesela neden maaşları 45 milyona çekmek hedeflenmez.

Elinde zaten yüksek maaş verdiği Galatasaray’a yaptığı katkı ortada olan ve büyük bir gururla sözleşmesini uzattığı taraftarın çok sevdiği Sneijder varken Hollandalı oyuncuyu sağlam sözleşmesine rağmen istenmeyen adam ilan etmek, daha kulüpteyken onun 10 numarasını bu bağlamda transferine bence hiç gerek olmayan Belhanda’ya vermek ve sonunda da Sneijder’i gitmeye mecbur bırakmak ona ne kazandırdı?

80’LERDEN KALMA HAREKETLER

Özbek’in ayrıca teknik direktör seçimlerinde yaptığı hatalar, Olcan Adın konusunda takındığı amatörce tavır ve Uyuşmazlık Çözüm Kurulu’na bu konuda yapılan amatörce savunma ise kulübü maddi manevi zarara uğratan adeta 80’lerden kalma hareketlerdi.

Bütün bunlardan sonra Galatasaray, bir de Östersunds’a elendi ve Avrupa defterini daha Temmuz ayında kapatarak Galatasaray tarihine adeta “teneke harflerle” geçti. Dursun Özbek ağzıyla kuş tutsa artık taraftar tarafından tamamıyla dışlanacak ve özellikle iç saha maçları Özbek için çok zor geçecektir. Hatta onu yıllar sonra Kadıköy’de alınacak bir galibiyet dahi kurtaramaz. Ayrıca azalacak tribün, yayın ve ürün gelirleri ile mali durumun ne derece sarsılacağını tahmin etmek zor olmasa gerek.

Önceki İçerikSturm Graz- Fenerbahçe maçı hangi gün, hangi kanalda?
Sonraki İçerikAudi ve Airbnb, Audi Cup 2017 için Allianz Arena’yı futbolseverlere özel bir eve dönüştürecek

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz