Bülent Tuncay, SporLig Dergisi’nin Mart sayısında Fenerbahçe’nin süper starı Mesut Özil’i yazdı:

FenerOl, MesutOl, KendinOl

Kulüplerin bankalarla anlaşmalar yapmak zorunda kaldığı, yani ekonomik olarak boyunduruk altına girdiği bir dönemde geldi Mesut Özil. Türk kulüpleri için yıldız transferler çağının geride kaldığı bir dönemde sürpriz bir şekilde girdi Türk hava sahasına. Yüzbinlerce çift göz, bir kuyrukluyıldızı takip eder gibi izledi havada süzülüşünü. Açıkçası futbol endüstrisinin kalbinden, bol sıfırla maaşından vazgeçip Avrupa’nın kıyısındaki bu futbol ülkesine geleceğini pek çok kimse tahmin edemezdi. 

Peki Mesut Özil, Premier Lig’den Süper Lig’e neden geldi? Şüphesiz tek bir sebebi yok. Arsenal’le yaşadığı sorunlar, dizi oyuncusu Türk eşinin Türkiye’de yaşama isteği, ilerleyen yaşının İngiltere’deki rekabette kendisini zorlama olasılığı, Alman Milli Takımı’ndan kopma sürecinde yoğunlaşmaya başlayan anavatan sevgisi, Avrupa’da artık etnik ve dini olarak azınlık gibi hissetmeye başlaması… Birçok sebep olabilir. Belki birkaçı, belki hepsi, belki de daha fazlası: Fenerbahçe… Acun Ilıcalı… Ali Koç… Recep Tayyip Erdoğan… 

Kendi hayatını anlattığı kitabındaki apolitik çizgisinden uzaklaştığı, hayatı anlama ve anlamlandırmada farklılaştığı ise net bir şekilde ortada. Artık Mesut Özil için dünya farklı dönüyor! Değişim sürecinde olduğunu ve arayışa yöneldiğini görebiliyorum ve anlayabiliyorum da mali olarak bu kadar büyük bir fedakarlıkta nasıl bulunduğunu bir türlü kavrayamıyorum. Fenerbahçe Kulübü’nün açıkladığı gibi bu sezon bedava oynayacak, gelecek yıllar için de geçmiş dönem kazancının 1/3’üne oynayacaksa gerçekten, Avrupa’da yaşadığı duygusal kırıkların, fay hatlarının çok derin olduğunu anlamalıyız.

Mesut Özil’in neden en verimli döneminde Türkiye’ye geldiği ve neden bu kadar önemli mali fedakarlıklarda bulunduğu sorunu bir tarafa asıl soru şu olmalı bence; Mesut Özil Fenerbahçe’ye ihtiyaçtan mı alındı? Üçüncü başkanlık döneminde bu kez şampiyonluğu tek hedef olarak seçen Ali Koç, zikzaklarla dolu icraat döneminde vitesi yükselttikçe yükseltti. Ortalama kadrolar ve iddialı hocalardan, kalibresi yüksek kadro ve tecrübesiz hocaya geçiş yaptı. Gerçi sezona öyle başlamamıştı ama süreç, özellikle de ara transfer,kadronun hiç olmadığı kadar zengin ve güçlü olması sonucunu doğurdu. Mesut Özil’i bu çerçevede değerlendirirsek, Türk asıllı Alman futbolcu bir fırsat transfer gibi duruyor. Şartlar hiç olmadığı kadar uygun hale geldi, futbolcu ikna edildi ve kadroya dahil edildi. Bu açıdan bakıldığında mantıklı bir hamle olarak görünüyor. Bir senedir maç oynamamış futbolcu, uygun şartlarda kaçırılmadı, alındı, bu sezon ısındırılacak, gelecek sezondan itibaren de onlarca vagonu çeken tren lokomotifler misali takımı alıp götürecek. 

Oysa bugün baktığımızda karşımızda bir transfer fiyaskosu duruyor. Fiyasko demeyelim de; bir transfer hayal kırıklığı duruyor. Süper kahramanların sevildiği ve beklendiği bir ülkede Mesut sihrini gerçekleştiremedi, takımı uçuramadı! Doğal olarak da onun ilk 11’de olması artık kimseyi heyecanlandırmıyor. Fenerbahçe yönetimi ve teknik ekibi, sıkıştığı için Mesut silahını çok erken çekti ve kulübe psikolojik üstünlük getiren bu hamleyi iyi kullanamadı.  Mesut Özil’in antrenman ve maç eksiğinin olduğu gerçeği üzerinden gitse, beklese, hatta sezon sonuna kadar beklese ve bu silahı gelecek sezon için kullansa, Mesut Özil’in yarattığı o müthiş havanın dağılmasına izin vermese durum daha farklı olabilirdi.

Peki Mesut Özil, ligin kalan haftalarında patlama yapıp Fenerbahçe’yi alıp götürür mü? Futbolda her şey mümkündür ama bu pek mümkün gibi durmuyor. Mesut’u maksimum verimde kullanmak için ona göre takım yapmak gerekiyor, sağını, solunu, önünü, arkasını doldurmak gerekiyor; durağan değil boş koşular yapan, al-veri yüksek akan futbol oynayan bir takım gerekiyor ve tabii onu anlayabilecek deneyimde bir hoca gerekiyor. Fenerbahçe’nin mevcut kadrosu ve tarzı buna uygun olmadığı, Mesut da henüz hazır olmadığı için bu sezon o sezon değil bence. Haa, futbol mu, bana kalsa Mesut Özil Türkiye’ye de gelmezdi!

Önceki İçerikGalatasaray’dan Belhanda’ya tebligat! Sözleşme iptalinin gerekçeleri madde madde sıralandı
Sonraki İçerikTSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir’den Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na şükran plaketi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz