Guinness Rekorlar Kitabı’nın çoğu sayfasında onun ismi var zira rekor onun işi… Üç okyanusu da kürekle geçen tek kişi olan Erden Eruç ayrıca değişik başarılara imza attı. Karar’a özel açıklamalarda bulunan Eruç’a göre her okyanusun ayrı karakteri var. Ona göre en sözünün eri okyanus Atlas Okyanusu.

Üniversite yıllarında lisanslı olarak güreş ve judo ile uğraştı. Allah öyle bir ciğer vermişti ki maraton bile koştu. Spora doyamadı. Denize girdi, kürek çekti, dağların zirvesine tırmandı. Guinness Rekorlar Kitabı’nın birçok sayfasında onun adı var. Kürekle okyanus geçen ilk Türk, tarihte üç ayrı okyanusu kürekle geçen ilk kişi, kas gücüyle devrialem rekorunun sahibi, 312 gün ile denizde en uzun süre tek başıa kalan insan, hayatının 876 gününü okyanuslarda kayığında geçirmiş olup dünyada hayatta olan en tecrübeli okyanus kürekçisi… Bitti mi? Bitmedi… Atlas Okyanusu’nda 5.465 deniz millik mesafeyi153 günde kasgücü ile kat eden tek kürekçi. Tarihte Pasifik Okyanusu’nu doğu-batı yönünde yalnız başına geçen dördüncü kişi, Hint Okyanusu’nuysa iki ana kıta arasında geçen ilk kişi. Bahsettiğimiz kişi Türk macaresever Erden Eruç. ABD’nin Seattle kentinde yaşayan Eruç KARAR’ın sorularını yanıtladı.

Sizce macera nedir?

Ünlü dağcı Reinhold Messner, ‘ölüm olasılığı yoksa macera da olmaz’ diyor. Bence macera, özellikle doğada, kişinin kendisini bilinmeyenle sınamasıdır.

Teknede en çok işinize yarayan ne oluyor?

Fırtına mevsimi dışında hiç can yeleğimi kullanmak zorunda kalmadım. Teknemden denize düşersem, rüzgar ve dalgalar kayığımı benim yüzebileceğimden daha hızlı taşır götürür, o nedenle tekneme 7 metrelik bir ip ile ayak bileğimden daima bağlıyım. Denizden tatlı su yaptığım elektrikli tuz arıtma cihazım var. GPS seyir cihazım yerimi ve rotamı bildiriyor, kaybolmuyorum. Uydu telefonum, acil durumda yardım istemem için EPIRB denen çağrı cihazım var.

Uzun süre denizde kaldıktan sonra kara yaşantısına adapte olmak zor oluyor mu?

Teknenin dalgalarla sürekli yalpalamasına alışmış iç kulak nedeniyle düz yürümekte zorluk çekiyorum. Yer hareket edecekmiş beklentisiyle adımlarımda ayağımı bir o yana bir bu yana atarım. Bunun yatışması bir iki gün sürer. Daha uzun süren ise topluma yeniden uyumdur. Örneğin, 2012 Temmuz ayında devrialem yolculuğumu tamamladıktan sonra zor ve bunalımlı bir dönem geçirdim. Uyum sağlamakta zorlandım.

Yeni projeleriniz neler?

Eğer sponsorluk konusunu çözebilirsem, Nisan ayında Virginia’dan denize açılıp Fas’a kürek çekmek niyetindeyim. Gerçekleşirse bu Kuzey Amerika ve Afrika anakıtaları arasında kürekle tarihte ilk geçiş olacak.

qdwefrKaç kez ölümle burun buruna geldiniz? Neler hissettiniz?

Ölümle yüzleşmeye ramak kalan anların çoğunu ben herhalde fark etmemişimdir. Böyle dememin sebebi, bisikletle yolda ilerlerken vızır vızır hızla yanımdan geçen her arabanın benim için birer tehdit olması. Arada cep telefonuyla konuşan ya da direksiyon başında mesaj atan sorumsuz şöförler var. Örneğin Tanzanya’da otobüsler beni bir kaç defa yolun kenarına itti. Bunlardan birinde sol başparmağım ikinci boğumundan çıkmıştı. Yani tehlikeleri denizde değil karada yaşıyorum!

HER OKYANUS AYRI KARAKTER

Geçtiğim okyanusların her birinin ayrı karakteri vardı. Pasifik Okyanusu hakkında kaprisli diye düşünmüştüm. Hint Okyanusu hırçın, Atlas Okyanusu ise dobraydı. Pasifik beni sürekli ümitlendirip ardından defalarca hayal kırıklığına uğratmıştı. Hint Okyanusu yorucuydu, çapraz dalgalarla beni örselemiş, uğraştırmıştı. Atlas Okyanusu ise planladığımı uygulayabildiğim, tahminlerimin doğru çıktığı ‘sözünün eri’ bir okyanustu. (karar gazetesi-celal demirbilek)

Önceki İçerikFenerbahçe’nin yıldızı ilk yarıyı kapattı
Sonraki İçerikGalatasaraylı eski futbolcu Amrabat’ın kardeşinin evi kurşunlandı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz