Okumuşlar kişisel kültürünü yüceltirken bunu okulda aldığı hangi derslerle ilişkilendiriyor? Acaba gençlerimizin en güzel ve verimli senelerini geçirdikleri yıllar biz işteyken onları oyalamak için oluşturulmuş toplama kampları mıdır? Biz de öyle kamplardan gelmedik mi? Okulda geçirdiğimiz zamanın yüzde kaçı bugünkü geldiğimiz seviyeyi açıklıyor? Biz çocukların doğuştan gelen tanrısal/kadim yazılımlarını bozup hangi bozuk yazılımları yüklüyoruz ki savaşlar, kötülükler,zulüm, sömürgecilik ve açlık teknoloji kaldıracıyla şiddetlenip devam ediyor. Yoksa bozuk yazılımlarla geliyoruz da ıslah mı ediliyoruz? Öyleyse çocuklar masum değil günahkar mı? Ya daaa neye maruz kalıyorsak ona mı benziyoruz.

2017 yaşındayız..

Tabi miladi takvimle gidersek. Bulgular ise elli bin, ikiyüz bin ve milyon şeklinde gidiyor. Kimse bilmiyor. Neyse bir kerteriz alalım ve 2017 yaşında olduğumuzu kabul edelim. Ne değişti silahlarımız aletlerimiz ve kıyafetlerimiz dışında. Daha yüksek bir bilinç düzeyine mi eriştik? Nerde son 10 yılın tanınmış felsefecileri, alimleri ve sanatçıları? Bunların son örneklerini geçen yüzyılda bıraktık da hallettik mi insan olmayı. Yoksa ulaştığımız noktada bunları bile çıkaramaz hale mi geldik? Eğitim sistemleri hangi insani özelliğimizi kuvvetlendirdi? Bugün ve son 50 yıldır herhalde dünyayı yönetenlerin tamamına yakını en az lise mezunuysa –çoğu üniversite mezunu- bu lise mezunları sayesinde daha güvenli ve adil bir dünyada daha büyük bir harmoni ile mi yaşıyoruz? Lise mezunluğu ortalama insan ömrünün en az beşte biri ve en az 12-13 yıl demek. Bu 12 yıl ne için geçiyor ki daha iyi bir dünyada huzurla ve refahla yaşamıyoruz. Üniversite eğitimi demode biçimde ülkelerin tamamında meslek insanı yetiştirmek için kullanıldığından sakın “herkes üniversite mezunu olsaydı böyle olmazdı”ya sığınmayalım. Dolayısıyla bizim birçok konuyu liseye kadar halletmemiz gerekmez mi?

Tüm bu fenalıklara okula gitmemişler veya yeterince okumamışlar mı sebep oluyor? Tam tersi mi? Yoksa en iyi okullara gidenler mi daha vahşi oluyor ve her şeye hakkı olduğunu düşünüp güdücü çoban olmaya hak kazanıyor? Daha kaliteli hile mi yapmak hüner?

Eğitim şart derken hangi eğitimi kastediyoruz?

Tehlike robotların insanlaşması değil eğitimle insanların robotlaşması

İki uçtan robotlarla birbirimize yaklaşıyoruz. Bir taraftan şimdilik kendi elimizle yaptığımız robotların bir kısmını fiziksel olarak insana evriltmeye çalışıyoruz. Üstelik davranış olarak insan tarifinde bir ittifak olmamasına rağmen. Sanırım kendimizden 2017 yıldır çıkaramadığımız insanı robottan yapacağız. Diğer yandan insanlıktan uzaklaşarak robotlaşıyoruz. Bu da ömrümüzün beşte birinin geçtiği eğitim hayatı vasıtasıyla oluyor. Hedef denileni yapan insanı yetiştirmek. Halbuki robottan daha iyi kimse denileni yapamaz. O halde evrim robotla son bulacaktır. Ancak tabi ki bizim yaptığımız robotla değil otonomi kazanmış robotla. Robotlar otonomi kazandığında konağın (dünyanın) virüsü (insan) ile mücadeleye girişecek ve satrançta yenildiğimiz gibi yenilecek miyiz? Tek gözlü deccal yoksa bilgisayar mı? Neyse enseyi karartmayalım farklı bir son olabilir.

Eğitimde yeni paradigma

Her yeni doğan yaratıcının yeni mesajı ise insan ırkının devamı için yeni bilgi ve beceriler ile donanmışsa -ki evrim böyle oluyor ve hayatta kalabiliyoruz- bizim bilgi diye verdiğimiz doğruluk sosuna bulanmış şeyleri kesip biraz olsun çocukları ve gençleri dinlememiz gerekmez mi? İtibarı sorgulanır olsa da eldeki tek mekanizma olan birleşmiş milletlerin öncülüğü ve garantörlüğünde eğitim sistemini yeni bir paradigmayla kurgulamanın zamanı gelmedi mi? Üstelik 3.dünya savaşının arifesinde olduğumuzu gösteren emarelerin arttığı bir dönemde tüm dünyada sınıflara doldurduğumuz öğrencilere itiraflarla derse başlasak. “Heyy sizden önceki çocuklar olan bizler yine beceremedik. Bizden her öğrendiğinize inanmayın. Birçok hatamız var ve bunları sıklıkla tekrarlıyoruz. Kendimizi size örnek diye yutturmaya çalışırsak buna da inanmayın. Hele sakın bizim gibi olmaya çalışmayın. İyisi mi gelin beraber çalışalım. Sizlerin yaşayacağı dünyayı tarifleyin bizler de onu gerçekleştirmek için çalışalım. Siz bizim dediklerimizi değil biz sizin dediklerinizi yapalım.” Acaba hangisi daha iyi olur? Ne dersiniz Eğitim şart mıdır?

 

ÖNDER HALİSDEMİR- Finans Gündem

Önceki İçerikŞenol Güneş’den küfür açıklaması geldi: Sağolsun beIN Sports güzel çekiyor bunları
Sonraki İçerikTSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir, eski kurumu beIN Sports’u bombaladı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz