Galatasaray’daRambo Yusuf‘ lakabıyla efsaneleşen eski futbolcu Yusuf Altıntaş oynadığı dönemle ilgili flaş itiraflarda bulundu. Akşam Gazetesi’ne açıklamalar yapan Altıntaş, Fenerbahçe ile transfer görüşmesi yaparken, Alp Yalman’ın kendisini odaya kilitlediğini söyledi.

İşte Yusuf Altıntaş’ın o röportajı;

O FORMAYI TERİM’DEN ALDIM

14 sene sonra gelen şampiyonluktan sonra yaşananlar anlatılmaz. Fatih Abi’nin (Terim) kısmetsizliği oldu. Fatih Abi, Türkiye Kupasını kazanarak futbolu bırakmıştı bir sene önce. O, bırakırken, 5 numarayı bana verdi. ‘Bu formayı sana teslim ediyorum. Bu forma sana layık’ dedi. Ama ben A Milli Takım’da ona Galatasaray’a geleceğim için söz verdim. ‘Ben Galatasaraylıyım, oraya geleceğim’ demiştim. Galatasaray’a gelmeden önce Fenerbahçe de beni istedi. 25 milyon lira önerdiler. 1984-85 senesiydi. Fatih Terim benim abimdir. Ben, ona ‘hoca’ demem. Türkiye’nin en iyi antrenörlerindedir.
BEŞİKTAŞ VE TRABZON DA İSTEDİ

Fenerbahçe beni istedi. Sanırım 1987 senesiydi. Fenerbahçe’de Başkan Tahsin Kaya ile görüştüm. 400 milyon lira teklif ettiler. Florya’da o dönem daireler 22 milyon liraydı… 325 milyon lirasını peşin verdiler. 75 milyon lirasını çek verdiler. Ben Galatasaray’dan ayrılmayı hiç bir zaman düşünmedim. Ben isteseydim Fenerbahçe’ye imzayı atardım. Bu görüşme sonrası Alp Yalman ile bir araya geldik. Fenerbahçe’nin teklif yaptığını söyledim. Odaya kitledi beni. Sonra Galatasaray’a imza attım. Beşiktaş da istedi beni Trabzon da. Mehmet Ali Yılmaz’ın da bir teklifi vardı.”

10 KUPALI RAMBO

Yusuf Altıntaş… Nam-ı diğer Rambo Yusuf. 1961’de Kocaeli’de dünyaya gelen Yusuf Altıntaş, 1984’te transfer olduğu Galatasaray’da eşsiz başarılarda pay sahibi oldu. Aslan’ın 14 yıl sonra elde ettiği şampiyonlukta onun da alın teri vardı. Sarı-Kırmızılı takımda 4 lig şampiyonluğu, 3 Türkiye Kupası ve 3 de Cumhurbaşkanlığı Kupası kaldıran Rambo Yusuf, futbolu bıraktıktan sonra antrenörlük deneyimlerinden aynı hazzı alamadı. Galatasaray’daki 10 yıllık futbol kariyerinde sayısız macera yaşayan, bir çok mutlu ve mutsuz olaya tanık olan Yusuf Altıntaş’ın sohbeti de futbolu gibiydi. Biz sorduk, o içinden geldiği gibi cevap verdi. Ortaya keyifle okuyacağınız bir söyleşi çıktı.

HERKESİ SATIN ‘KÖYLÜ’ KALSIN

“Tanju’ya golü attırdım, Avrupa gol kralı oldu. Maçı izleyen İnan Kıraç, ‘Herkesi satın, Köylü kalsın’ demiş. ‘Yusuf’ demezlerdi bana. G.Saray’a tekrar imza attım.”

Galatasaray’ın şampiyonluğu garantilediği son hafta rakip Adana Demirspor. Metin Oktay’ın 38 gollük rekorunu kırmak ve Avrupa gol kralı olmak için sahaya çıkan Tanju Çolak takımının ilk golünü atıyor. Ardından Prekazi durumu 2-0 yapıyor. Ve 54’üncü dakikada hücuma çıkan Yusuf rakibini geçip, topu kaleci Fatih’in altından plaseliyor. Topu tokatlayan Fatih yerde kalıyor ve seken top gol çizgisine doğru ilerliyor. Yusuf topu ağlara yuvarlamak yerine bekliyor ve Tanju’nun dokunup, 39’uncu golü atmasını sağlıyor. Bu golle Metin Oktay’ın rekorunu kıran Tanju, altın ayakkabıya ulaşıyor. Yusuf o maçı şöyle anlatıyor:

BENİM LAKABIM KÖYLÜ’YDÜ

“Tanju’yu Avrupa gol kralı yaptırdım… Adana Demirspor maçında kaleciyi geçtim, kale boştu ama golü Tanju’ya attırdım. O sadece dokundu. 39. golünü attı. Avrupa gol kralı oldu. Bu büyük bir onurdu. O zaman İnan Kıraç vardı… O golden sonra ‘Herkesi satın köylü kalsın’ demiş. Benim ismim Köylü’ydü. ‘Yusuf’ demezlerdi bana… Galatasaray’a tekrar imza attım.”

FLORYA’DA İKİ TANE DİKİLİ AĞACIM VAR

Yusuf Altıntaş için hem büyük bir onur hem de örnek bir davranış. Ali Uras’ın başkanlığı döneminde Florya’nın ağaçlandırmasında da çalışmış. Şimdi, “Florya’da iki tane çam ağacım var” diye övünüyor. İşte Yusuf Altıntaş’ın o örnek hatırası: “Başkanımız Ali Uras ile birlikte Florya’ya ilk çamları biz dikmiştik. Benim Florya’da iki tane çamım var.

KARGALARI AVLIYORDUK!..

Başkanımız Ali Uras birlikte kargaları da avlıyorduk. Bende avcılıkta vardı. G.Saray’da zorluk dönemini yaşadık. Statta lağım suları filan akıyordu. Ben bu formayı sevdiğim için bu olayları hiçbir zaman yadırgamadım. Ben Galatasaraylı doğdum, Galatasaraylı öleceğim kardeşim. Bu kadar basit.”

STOPER ADAM GEÇECEK

Yusuf Altıntaş: “Ben bugünkü stoperlerin hiçbirini beğenmiyorum. Ozan Kabak, Merih Demiral, Çağlar Söyüncü kesici olarak iyiler. Ama biraz oyuncu eksiltmeleri gerekiyor. Ben topu aldığımda en az 4 tane oyuncu geçerdim. Veriyorlar, alıyorlar. Böyle stoper olmaz. Ben şu an oynasaydım Bayern Münih’de oynardım. Ben Türkiye’de tekim. Kime sorarsanız sorun. Tek stoper bendim. Kusura bakmayın.”

ETKİLENSİN İSTEMEM

Altıntaş, kendisi gibi futbolcu olan çocuklarıyla ilgili şu yorumu yapıyor: “Ben çocuğumla maç izlemiyorum. İdmanlarına bile gitmiyorum. Çünkü benim düşündüğüm oyun şekliyle, onun düşündüğü oyun şekli çok farklı. Etkilenmesini istemiyorum.”

FUTBOLCULUK HOCALIKTAN ZOR

Altıntaş: “Bana göre futbolculuk hocalıktan daha zor… Kim ne derse desin, devamlı koşuyorsun, devamlı mücadele ediyorsun. Stres, baskı her şey var. Antrenörlükte ne yapıyorsun; yazıyorsun kadroyu, malzeme de iyi olunca başarılı oluyorsun. Eksi tarafları da var, 25 tane ayrı kafa var. Bunların hepsinin karakterleri farklı. Bunları iyi idare edebiliyorsan büyük antrenörsün.” Çok hırçın bir oyuncu olmasına rağmen kariyerinde sadece 2 kırmızı gören Yusuf Altıntaş durumu şöyle açıklıyor: “Ben kırımızı kartları Fenerbahçe maçlarında gördüm. Ben futbolun gerektirdiği sertliği yapıyordum. Ben o formayı giydiğim zaman elimden ne geliyorsa onu yapıyordum. Galatasaray formasını 10 yıl giydim. Namusumla başladım, namusumla bitirdim.”

GÜRSOY BANA CESARET VERDİ

Altıntaş, Hollmann ile arasında geçen şu ilginç anıyı da paylaştı: “Reiner Hollmann, Ahmet Akcan ile beraber çalışıyordu. Beni oyuna ikinci yarı soktu. Rakip sahada topu kaptırdım, kontratak yedik. Ama gol olmadı. Ben sakatlandım, yerde kıvranıyorum. Bir baktım beni çıkarıyor. Ergün Gürsoy da şeref tribünde ayağa kalktı. ‘Bu adam oyundan çıkar mı? Sen bu adamı nasıl çıkarırsın’ diye bağırınca ben de ondan destek aldım. Hocanın üzerine yürüdüm. Onlar da kenara kaçtılar. Bağırıyorum, çağırıyorum. Ama ses yok. Biri cevap verse dalacağım.”

KIRILMADIK YERİM KALMADI

Yusuf Altıntaş, futbolculuk yıllarında sert oyununun bedelini de fazlasıyla ödemiş. Diyor ki, “Benim her tarafım kırıldı. Kaburgalarımdan tut, ayak bileklerim, parmaklarım, burun kemiklerim. Her şey vardı bende.

5-0 MÜTHİŞTİ

Altıntaş: “Xamax deplasmanında sakatlanmıştım. Bu nedenle İstanbul’daki maçta görev alamadım. Mustafa Denizli çok inançlı bir antrenördü. İlk maçtan sonra ‘Hiç merak etmeyin biz İstanbul’da 5-0 yeneriz’ dedi. Oynadığımız takım iyi bir takımdı… Biz üç, 4-0 kazanırız diye düşündük. Ama bu skoru düşünmemiştim. 5-0 müthiş bir skordu.”

HER DERDİN ÇARESİ VAR

Yusuf Altıntaş: “Koronavirüs gibi bir olayın olacağını önceden bilseydim ermiş olurdum herhalde. Bu tür bir virüs 100 sene önce de ortaya çıkmış. Şimdi bizim nesil bunu yaşadı. Gelecek nesil de buna benzer şeyler yaşayacaktır. Allah bunların şifasını vermiş. Her bir derdin ilacı var. Bilim adamları bunu çözecekler.”

Önceki İçerikSurvivor’da sürpriz gelişme! Nisa’dan Sercan Yıldırım’ı yıkan yanıt: Sen benim için ağabeysin
Sonraki İçerikMario Jardel: Ronaldo topa vurmayı benden öğrendi… Galatasaray’a benden daha iyi biri gelmedi

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz