Aziz Yıldırım’ı tanımayanlar şaşkınlık içinde. Oysa Aziz Yıldırım’ı tanıyanların hiç şaşırmaması gereken bir gelişme oldu. F.Bahçe, Acıbadem ile sponsorluk anlaşması imzaladı. Aziz Yıldırım görüp görülebilecek en pragmatist adamlardan biridir. Kafası holding patronu gibi çalışır ve holdinglerin dostları ya da düşmanları olmaz. Dönemsel ittifakları olur. Aziz Yıldırım da tam da böyle biridir.

Alex transferinde “Aslanım benim” dediği H. Bilal Kutlualp’e “Seninle çalışmam” der. Yönetimine de aldığı Hulusi Belgü ile bozuşabilir. Kendisi için çok önemli ziyaretlerde bulunmuş Cihan Kamer’in ismi başkanlık ile aynı cümlede geçtiğinde “Yakıştıramadım” demeci patlatıp alel acele yönetimden uzaklaştırmıştır. Eski dostu Abdullah Kiğılı ile nane molla olması da sürpriz değildir. 4 yıl önce başkanlık seçiminde rakip gördüğü M.Ali Aydınlar’ın ölmüş evladını ağzına dolamakta beis görmez. O zaman hiç gereği yokken, zaten seçim sonucu belliyken M. Ali Aydınlar’a ‘atıp tutma toplantısı’ düzenleyip gözyaşları içinde Aziz Başkanı’nı dinlemeye giden Ali Koç’un karşısına bu kez de Aydınlar’la çıkmaktan çekinmez. Mesela Aziz Yıldırım için “Her şeyi yapar ama Ali Koç’a açıktan savaş açmaz” diyebilir miyiz? Asla.

Aziz Yıldırım için başkanlık koltuğu şahsi beka meselesidir. Dün kongre koltuklarına Yılmaz Özdil yazıları koyup Aydınlar’ı “Recep Tayyip Erdoğan’ın adamı” olarak gösterir, adeta muhalefet liderliğine soyunur. Bugün kendisi Sayın Erdoğan ile Sudan’a gidip inşaat işleri almak konusunda zerre tereddüt etmez. Dün küs olduğuyla bugün barışır. İttifakları değişir. Onun için değişmeyecek tek şey başkanlık koltuğuna olan mecburiyetidir. Aziz Yıldırım budur.

Aydınlar açısından ise son derece başarılı bir anlaşmadır. Kendimi onun yerine koyduğumda “Beni kovduğunuz yere göğüs reklamı ile döndüm” derdim. “Bana Lazio maçından sonra Roma’dan selam söyleyen hocanızın takımına Acıbadem giydirdim” demez misiniz?

Şirket açısından ve F.Bahçe açısından zaten başarılı olan bu anlaşma Aydınlar’ın artık kesin ve net olarak yeniden F.Bahçe’de bir aktör olduğunu da gösterir. Bundan sonra da Kocaman’ın ya da bir başkasının “3 Temmuz devam ediyor” demesinin hiçbir anlamı yoktur.

Gelelim Ali Koç’a. Ali Bey başkan seçilirse Acıbadem anlaşmasını iptal edebilirmiş. Ali Bey’in ekibinden 2 kişi nezaket ziyareti çerçevesinde Aydınlar’a gider. Ve Aydınlar’a “Abi, duyuyoruz kulübe sponsor olacakmışsınız” derler. Aydınlar şu yanıtı verir: “Olmayayım mı?” Ekiptekiler “Elbette olun” derler ve kalkarlar. Yani demem o ki söz konusu F.Bahçe’nin menfaatleri olduğunda Koç da Aydınlar da Yıldırım da aynı paralelde buluşurlar.

Önceki İçerikMenajerlikte son nokta! Atilla Türker, vasat futbolcu oğlunu Fenerbahçe’ye ‘satan’ menajer Erdinç Şehit’in öyküsünü yazdı…
Sonraki İçerikÖzbek gibi ‘koltuk sevdalıları’ futbolumuzda çok sayıda var. İhtiyacımız olan, Duygun Yarsuvat gibi kalenderlerdir…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz