Galatasaray istiyor ve alıyor…

Galatasaray gerek Spor Toto Süper Lig gerek Ziraat Türkiye Kupası’nda takım oyununu en iyi oynayan ekiplerden biri. Yenik ayrıldıkları maçlar sonrası dahi, bütün takım istekli bir şekilde mücadele ediyor…
Özellikle Sneijder takımını çok iyi yönlendiriyor. Hollandalı oyuncunun aralara attığı topların dışında, takım arkadaşlarını rahatlatan pas trafiği Galatasaray’ın etkisini iki kat arttırıyor. Özellikle TT Arena’da taraftarlarının desteğiyle daha etkili bir futbol ortaya koyan Sneijder, kendisine özel önlem alınmayan her maçta iki kat etkili. Bulduğu pozisyonlarda kaleye çektiği hemen hemen her şut tehlike yaratıyor. Sivasspor karşısında, hareketli topların dışında duran toplardaki ustalığını da attığı golle, yine gözler önüne serdi…
Melo ameliyat sonrası takıma tekrar döndü, bu durum Galatasaray için büyük bir artı. Onun yokluğunda yerini Hamit’le doldurarak, o bölgede pek sıkıntı yaşamadı sarı kırmızılılar ama varlığında çok rahatlıyor. Kalede Muslera, önünde Melo ve ileride Sneijder Galatasaray’ın omurgası. Bu üçlü sakatlık olmadığı sürece Galatarasay’ı yarışın içerisinde tutar ve her istedğini almayı başarır…

—————–

Sergen hep bildiğimiz Sergen…

Sergen Yalçın renkli kişiliği ile her zaman ülkemizin konuşulan ismi oldu. Futbolculuk döneminde topu her ayağına aldığında taraftarları heyecanlandırır bu sayede seyirciyi tribünlere çekerdi. Teknik Direktörlüğü de futbolculuğu gibi oldukça başarılı. Ziraat Türkiye Kupası’nda takımını yarı finale getirmeyi başardı. Ancak burada anlamadığı bir şey var! Şahsi olarak kariyerinde yaşadığı cesur tavırlarını takımına da yerleştirmeye çalışıyor. Bu yüzden Galatasaray gibi bir takıma hem iyi futbol oynayıp hem üzerine giderek kazanma şansı var zannetti. Önce Galatasaray’ın hızını kesmeli daha sonra galip gelmeyi düşünmeliydi. Zira Arena’da direk kazanmaya şartlanırsan, sarı kırmızılılar cezayı ne olduğun anlamadan 4 golle kesiverir…

———————-

Türk hakemleri, yorumcular ve taraftar…

Her maç sonrası hakemler suçlanıyor. Özellikle yenilen takımın yöneticileri bu konularda çok dert yanıyor. Yorumcuların hedefinde de hakemler oluyor. Malesef birçok eleştirilerinde haklılar. Bu kadar eleştiriye rağmen biz hakem konularını bir türlü aşamadık, aşamıyoruz! Bir kısım hakemi profesyonelleştirdik belki uzun vadede faydalı olur ama umutlu musun derseniz pek umudum yok! Salı günü Bursaspor-Fenerbahçe maçının hakemi bu ülkenin en iyi ismi Cüneyt Çakır’dı. Oldukça başarılı bir maç yönetti. Onun dışında bir hakemin o akşamki maçı yönettiğini düşünemiyorum. Malesef şu anda Türkiye’de Çakır dışında kaliteli bir hakem göremiyorum. Bir an önce kaliteli hakem sayılarını arttırmalıyız.
Sergen’in maç sonrası dediği gibi, bunun sürekli seminerler düzenleyerek ve konuşarak olmayacağı kesin.
Bir kere taraftarlardan önce, yönetici ve yorumcuların, hakemlere bakış açısın değiştirmenin yollarını aramalıyız.

Önceki İçerikDeportivo taraftarı antrenman bastı, futbolcuları “Sakın küme düşmeyin” diye uyardı…
Sonraki İçerik“Karabağ hakkını CAS’ta arıyor. Türk takımlarının yapamadığını yapabilir mi?” Aybars Hünalp’in yazısı…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz