ADANA SÜPER LİGE
RENK KATAR

Türkiye Spor Yazarları Derneği Adana Şube Başkanı Adnan Poyraz ile
TSYD’nin Adana’daki yeri önemi, Adana’nın spordaki durumu ve spor
yazarlığını enine boyuna konuştuk. Poyraz, Adana’nın süper ligi fazlasıyla
hak ettiğini belirtirken, bu sezon iki takımın bir zamanlar el ele
düştükleri şu anki süper lige yükseleceğine inandığını söyledi.

Kısaca TSYD Adana Şube’nin oluşumunu ve
size bağlı bulunan temsilcilikleri anlatır mısınız?
Kısa adı TSYD olan Türkiye Spor Yazarları Derneği
1970’lı yıllarda Adana’daki işlevini temsilcilik
olarak sürdürüyordu.. 1988 yılında şube kimliğini
kazandı. Derneğimiz ilk temsilcisi merhum Çoban
Yurtçu’ydu. Ardından Milliyet Gazetesi Bölge temsilcisi
Muzaffer Bal ve son olarak Ekrem Acarçelik
temsilci olarak görev yaptı. Ekrem Acarçelik, aynı
zamanda şubemizin kurucu başkanı oldu. Acarçelik’in
ardından başkanlık görevine Nihat Geven seçildi.
Nihat Geven başkanlık görevini 1990 yılından
itibaren 2012 yılına kadar 22 yıl başarıyla sürdürdü.
Nihat Geven rahatsızlığı nedeniyle yeniden aday
olmayınca 2012 yılında yönetim kurulu arkadaşlarımla
birlikte hizmet bayrağını aldım. TSYD Adana
Şube Başkanlığı’nda ikinci dönemimi sürdürüyorum

Öncelikle şu soruyu sormak istiyorum. Yaklaşık
22 yıl TSYD Adana Şube başkanlığı görevinde
bulunan Nihat Geven’in ardından bu görevi
üstlenmek nasıl bir duygu?
Nihat Geven bizim duayenimiz. Bizim O’ndan bu
görevi almamız sağlık koşullarından kaynaklandı.
Tek hedefimiz zirvede aldığımız bu bayrağı korumaktır.
TSYD Adana Şubesi bugün var ve iyi bir yerdeyse
kuşkusuz bunda en büyük etken Nihat Geven’dir.
Derneğimizin kurumsallaşmasında, çok iyi
bir tesise kavuşmasında, sadece Adana değil tüm
Türkiye’de övgüyle bahsedilen bir şube olmamızda
Nihat Geven’in emeği çok büyük… O bizim hem
duayenimiz, hem onursal başkanımız, ağabeyimizdir.
Bizde göreve gelir gelmez Nihat Geven’in ismini
yaşatmak adına tesislerimize “TSYD Adana Şubesi
Nihat Geven Tesisleri” adını verdik. Adı sonsuza
kadar yaşayacak.

ADNAN POYRAZ 2

Adana’nın Türk futbolunda önemli yeri var.
Bir çok ünlü futbolcu bu topraklarda yetişti.
Füze Selamiler, Kartal Yaşarlar, Fatih Terimler,
Kayhan Kaynaklar… Ancak son 21 yılda Adana’nın
süper ligde bir takımı yok. Bunu nasıl
değerlendiriyorsunuz?
Evet, Türk tarımına büyük hizmetler veren, bereketli
toprağında ne eksen yetişen bir Çukurova’dayız.
Bu topraklarda sadece bitki değil, sanayici de,
sanatçı da, futbolcu da yetişti. Hem de Türk futboluna
damga vuran ve damga vurmaya devam eden
futbolcu ve teknik adamlarımız var. Halen Türk futbolunun
başında yer alan Fatih Terim gibi. O da bizim önemli bir
değerimiz, gururumuz. Sizin de söylediğiniz
gibi 21 yıldır Adana süper lige aç, süper
lige hasret. Bu özlem çok uzadı. Adana’nın süper
ligde bir değil, iki takımı birden olmalı bence. Çünkü
bu potansiyel var. Tribünler birçok süper lig takımından
bile fazla dolulukta. Bu yıl bu özlem bitecek
gibi görünüyor… Gidişat iki takımı da süper
lige taşıyacak gibi. Adana Demirspor ve Adanaspor
el ele, kol kola süper lige doğru yol alıyorlar. İnşallah
bu gerçekleşir. Bizde TSYD olarak ilk yarıdaki
derbi öncesinde her iki takımın başkanları ve
teknik direktörlerini bayrağımızın altında bir araya
getirdik, Türk futboluna fair play anlamında çok güzel
mesajlar verilmesine katkı koyduk. Adana Demirspor
Başkanı Sedat Sözlü ve Adanaspor Başkanı
Bayram Akgül’e Adana’daki derbi, rekabet ve dostluk
anlamındaki çabalarından dolayı ben ayrıca teşekkür
ediyor, her 2 başkanıma da camialarıyla birlikte
Süper Lig yolunda onlara başarılar diliyorum.

Size göre futbol takımlarının transferleri nasıl
olmalı? Her yıl 40-50 transfer yapmak mı, yoksa
iskelet kadroyu koruyup, nokta transferler
yapmak mı doğru?
Transfer politikası sezon bitmeden önce yapılmalı.
Mevcut kadro, iskelet kadro korunmalı. Nokta
transfer yapılmalı. Her yıl 30-40 transfer yapılmamalı.
İsteğe göre değil, eksiğe göre transfer yapılmalı.
Aldığın her oyuncudan da faydalanmalısın. İnce
eleyip sık dokumalısın. Menajerlerin önerdiği oyuncular
değil, teknik kadronun istediği oyuncular
alınmalı. Ayrıca teknik direktör istiyor diye de hemen
transfer yapılmamalı. Verilen isimlerin geçmişi
iyi araştırılmalı. Sadece saha içi değil, saha dışı
davranışları da araştırılmalı. Sakatlığı, geçen yıl
gördüğü kartlar, attığı gol, oyunda kalış süreleri
hepsi iyi araştırılıp, ondan sonra transfer için düğmeye
basılmalı. Aksi halde kulüplerin milyonları
çöpe gidiyor. Bunun örneklerini çok yaşadık ve yaşamaya
da devam ediyoruz. Bu konuda son sözüm
nokta transferler yapılmalı.

Adana 5 Ocak Fatih Terim Stadyumu önümüzdeki
sezon büyük ihtimalle yıkılacak. Yeni
yapılan stadyum Adana’nın dışında. Adana’nın
yeni bir stadyuma ihtiyacı var mıydı? Ya da
mevcut stadyumun yenilenmesi daha kolay mı
olurdu?
Adana 5 Ocak Stadyumu artık misyonunu tamamlamıştı.
İki takımı olan bir şehrin çok daha önceden
yeni ve modern bir stadyuma kavuşması gerekiyordu.
Şehir merkezindeki stadyumun yerine
yenisi yapılabilirdi. Hem bunun örnekleri Avrupa’da
fazlasıyla var. Alışveriş merkezi, otopark ve
sosyal donatıların olduğu çok katlı bir stadyum inşa
edilebilirdi. Çünkü arazi buna müsaitti. Fakat yeni
stadyum için farklı bir yer seçildi. Şehir dışında inşaatı
devam eden yeni stadyumun ise önümüzdeki
sezon hizmete gireceği ifade ediliyor. Şu an için
ulaşım sorunu var. Bu konu çözülürse çok fazla sıkıntı
yaşanmaz. Ama hiç bir şekilde şehir merkezindeki
cazibesi asla olamaz.

Spor yazarlığı sadece futbol yazarlığı mı?
Spor sadece futbol değildir. Ancak, futbolun popülaritesi
hep ön planda olmuştur, olmaya da devam
edecektir. Çünkü futbolu takip eden kitle çok
fazla. Futboldan sonra basketbol. Oysa ki, tenis, yüzme,
ata sporumuz güreş, atletizm de hep ön planda
olmalı. Ama gazetelere bakıyoruz, sadece futbol. Diğerleri
neredeyse teferruat. Oysa böyle olmamalı.
Diğer branşlarda sadece Dünya ve Avrupa şampiyonlarında
başarı elde edilirse gazetelerin manşetlerine,
televizyonların da birinci haberlerine yansıyor. Ayrıca Avrupa’da her branşın ayrı yazarı var.
l Sizce iyi bir spor gazeteci nasıl olmalı?
Tarafsız olmalı. Gazetecinin takımı olmaz. Olsa
bile içinde tutar. Hele hele tutkusunu, düşüncesini
taraftar gibi yazısına yansıtıyorsa o kulüp yazarıdır.
Ben Demirsporluyum ya da Adanasporluyum diyerek
yazı yazıyorsa ve karşı tarafa bakışında hep
bardağın boş tarafını görüyorsa bu da gazetecilik
değildir. Hangi takımı tutarsan tut, yazdıklarında tarafsız
olmak zorundasın.

TSYD Adana şubesi olarak üyelerinize ya da
yeni yetişen genç meslektaşlarınıza eğitim anlamında
neler yapıyorsunuz?
Eğitim anlamında sezon başlarında Futbol Federasyonu
ile işbirliğine girerek bir hakem hocası önderliğinde
değişen oyun kuralları, MHK kararları,
FİFA kararlarını gözden geçiriyoruz. Bu düzenli olarak
her yıl yapıyoruz. Zaman zaman basketbol konulu
seminerler de veriyoruz. Üyelerimizi Antalya’da
her yıl yapılan eğitim seminerlerine de götürüyoruz.
Ayrıca üyemiz olmayan genç meslektaşlarımıza
da bu seminerlerde yer veriyoruz. Zaman
zaman da üyelerimizi İstanbul’daki Avrupa Kupası
maçlarına göndererek onlara çalışma koşulları ile
ilgili daha geniş vizyonlar sunuyoruz.

Tribünlerin büyük bir bölümünün boş olmasının
Passolig uygulamasından kaynaklandığı
söyleniyor. Sizce de bu neden tamamen Passolig’den
mi?
Tribünlerdeki sayısal azalmada tabi ki Passolig’in
etkisi olmuştur. Ama bana göre bu bir geçiş
dönemi ve doğru bir uygulama. Biletini önceden
alacaksın, maç başlamadan direk olarak tribündeki
yerine oturacaksın. Herkes yerini bilecek. Ancak,
bu konuda bazı iyileştirmeler yapılabilir. Çeşitli
promosyonlar yapılabilir, çocuklara daha toleranslı
davranılabilir, bayanlara yönelik daha uygun
fiyat belirlenebilir. Kısaca bu konuda az da olsa yol
alındı, ama çok daha fazla yol alınması gerekir. Bakın
Adana Demirspor 1’nci lig takımı. Adana Demirspor’un
Pasolig kartı sahibi taraftar sayısı Süper
Ligde bile birçok takımda yok. Bu çok büyük bir
başarı. Ancak, bu sayıların tribüne yansıması önemli.
Tribünlere baktığımızda Demirspor’un ortalama
8 bin dolayında taraftarı maçlarda yer alıyor. (TSYD Dergisi)

Önceki İçerikAvrupa’da Galatasaray ve Fenerbahçe’den başkası yalan…
Sonraki İçerikFenerbahçe- Braga maçı saat kaçta, hangi kanalda?

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz