Yalçın Çetin: TRT’ye girebilmek için saçlarımı kaybettim

Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Kupası’nda yarı finale yükseldiğimiz maçları anlatan TRT’nin başarılı spor spikerlerinden Yalçın Çetin, Euro 2016 öncesi Milli Takım’dan, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi maçlarına kadar çarpıcı açıklamalarda bulundu.

23 yıllık TRT kariyerinde 1600’e yakın maç anlatmış deneyimli spiker Yalçın Çetin, Milli Takım’ın Euro 2016’da karşılaşacağı birbirinden özel anlardan, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin Avrupa Ligi’ndeki maçlara, 2002 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Kupası’nda yarı finale yükseldiğimiz maçlarda yaşadığı heyecana kadar birçok konuda önemli açıklamalarda bulundu.

İşte Yalçın Çetin’in açıklamalarından öne çıkanlar;

Galatasaray ile Astana arasında oynanan kritik maçı anlatan spiker olarak bize o anları anlatır mısınız? Önce 1-0 geriye düşüp ardından 1-1’e gelen maçta siz o anlarda neler hissettiniz?

Bu tip maçlarda temsilcilerimizin başarılı olmasını isteriz. Rakipte Galatasaray’ın çok rahat eleyebileceği bir ekipti. Golü kalemizde görünce ister istemez herkes gibi; “Tur gidiyor, Avrupa defteri kapanıyor.” düşüncesine kapıldım. 2 dakika sonra Selçuk’un maçı 1-1’e getirmesiyle her ne kadar gerginlik devam ediyor olsa da anlatım anlamında rahatladım. O gol erken gelmeseydi tur tamamen tesadüflere kalacaktı.

‘Galatasaray’ın Avrupa’da neler başardığını hepimiz çok iyi hatırlıyoruz’
Bazen kötü gibi görünen sonuçlar ileriye dönük iyi beklentilere kapı açar. Galatasaray için bir fırsat oluştu turu geçmesiyle. Bir sonraki turlarda tabi ki Astana gibi takımlarla karşılaşmayacak ama Galatasaray gibi takımlarında Avrupa’da özellikle ikili maçlarda nasıl performans sergilediğinin yakın tarihte birçok örneği var. Grup aşamasında çok kötü sonuçlar alan, son anda adını 2. tura yazdıran ve şampiyon olan takımlarında varlığını unutmamak lazım.

‘Galatasaray’ın en büyük kozu şuan Mustafa Denizli’
Galatasaray’ın bu zamana kadar birçok maçını anlatan bir spiker olarak temsilcimizin bir sonraki turda şansını nasıl görüyorsunuz?

Umut ve beklentimiz tabiki final olmalı. Niye mücadele ediyorsunuz ki? Bir hedef koymanız lazım. Öte yandan gerçekçi de bakmak gerekiyor. Şuan ki tablo çok umut verici görünmüyor. Sadece Galatasaray’ın saha içi oyunu ve kadro kalitesine bakarak da değerlendirmemek lazım. Mustafa Denizli gibi çok özel ve deneyimli bir teknik direktörle çalışan bir takımdan bahsediyoruz. Galatasaray’ın en büyük kozu şuanda Mustafa Denizli’dir. Bakıldığında birde son şansıdır. Ligde şampiyonluktan uzaklaşıp, Avrupa’ya da erken veda ederse eğer Galatasaray çok ciddi bir yapılanmaya gider.

‘Galatasaray ile Fenerbahçe neden Avrupa Ligi’nde yarı finalde eşleşmesin?’
Fenerbahçe’nin bir sonraki turda şansını nasıl görüyorsunuz?

Ben biraz hayalperestim. Hayalperestlik gerçekliği örtmüyor. Hayal etmek bence gerçeğe giden ilk adım. Benim hayallerimden biri Eurovision şarkı yarışmasında 1. olmamızdı ve 2003’te bunu Sertap Erener ile başardık. Bir başka hayalim de Kastamonuspor’un Süper Lig’de oynamasıydı, belki Süper Lig’de değil ama tarihinde ilk kez Türkiye Kupası’nda Galatasaray’ın da yer aldığı gruplara kaldı. 22 Aralık’ta Galatasaray’a karşı oynayacak ve büyük ihtimal o maçı memleketime gidip ben anlatacağım. Gerçekçi de olmaya çalışıyorum Galatasaray ile Fenerbahçe final demiyorum ama yarı finalde karşı karşıya neden gelmesin Avrupa Ligi’nde. Niçin olmasın böyle bir şey? Sonuçta bir hedefe yürüyecekseniz neden gerçekleşmesin?

Türk Milli Takımı tarihinde 2 kere yarı finale yükseldi, iki maçı da anlatma şerefi size nail oldu. O maçlarda hissettiklerinizi birde sizden duyabilir miyiz?

Biri Senegal 2002, diğeri 2008 Hırvatistan. Bazı mesleklerde unutulmaz anlar vardır, o 2 maçta benim unutulmaz anlarımın başında geliyor. Bir spikerin hayalini süsleyen maçlarda böylesine özel maçlardır.

’33 yaşında kariyerimin en özel maçlarından birini anlattım’
2002 Dünya Kupası’nda 47 yıl sonrasında bir dünya kupasına katılma hakkı elde eden bir Milli Takım vardı o dönem. Güney Kore ve Japonya’nın ortak organizasyonunda bir Güney Kore’de bir Japonya’daydık. Bir şekilde iş son 4’e geldi. Senegal maçını alıyoruz ve son 4’e kalıyoruz. O dönem Şenol Güneş ve Milli Takım’a da çok sert eleştiriler yapılıyor. Başarı geldikçe eleştiri okları da artıyor ve bu bugünün de en büyük sıkıntısı. O rüya günlerde Senegal maçında artık uzatma dakikaları ve golü atan kazanacaktı. 48 saat bize o dönem çalışacaksınız deselerdi hiç uyumadan Milli Takım için çalışırdık. Çünkü Millilerin o başarısı seni de motive ediyor. Ben o dönem 33 yaşında mesleki kariyerimin en özel maçlarından birini anlattım.

‘Hırvatistan maçında Semih’in şutu kornere gitseydi yarı finale gidemeyecektik’
2008 Hırvatistan maçı boks deyimiyle nakavt olmak üzereyken kalktık, hakem maçı bitirdi bitirecek top havada ve Semih topu ağlara gönderiyor. O top ağlara gitmemiş, kaleci son anda çıkarsaydı iddia ediyorum hakem o köşe vuruşunu kullandırmayacaktı. Senegal ve Hırvatistan maçlarında bende Ömer Üründül de kontrolümüzü kaybettik dersem yalan olmaz.

Hırvatistan – Türkiye maçı sonrası Beşiktaş’ın başına Bilic’in gelmesini nasıl karşıladınız?

Bilic çok farklı bir teknik adam. Geçmişte bırakmamız gerekiyor takımlar arasında ne yaşandıysa. Biz bazı şeyleri geride bırakamadığımız için önümüze bakamıyoruz.

2002 Dünya Kupası ve 2008 Avrupa Şampiyonası’na ses veren bir spiker olarak Euro 2016’da taraftarları neler bekliyor?

98’de Fransa’da görev yapmış bir spiker olarak Fransa gibi futbolun çok sevildiği bir ülkede bizleri büyük bir futbol şöleni bekliyor. Asıl konuşulması gereken ise şampiyonaya 7 ay kala yakın geçmişte yaşanan Paris saldırısının gölgesinde yaşanacak bu kupa maçları.

Euro 2016 favoriniz kim?

Favori her zaman İspanya, ikinci sırada ise Almanya.

Bugüne kadar anlattığınız sayısız maç arasında en unutulmaz olanı hangisi?

Hangisini anlatayım o kadar fazla maç var ki… Dünya Kupası ve Avrupa Kupası’nda yarı finale kaldığımız maçlarla birlikte, bol gollü, çok trajik, sürpriz sonuçlu ve beni çok gülümseten maçlara ses vermeye çalıştım elimden geldiğim kadarıyla.

‘Bir Luis Figo der misin abi’
Ankara’da eşimle yürürken kırmızı renkli spor bir araba hiç unutmuyorum aniden fren yaptı, herhalde beni dövecekler dedim. Arabadan büyük bir heyecanla inen adam hiç selam bile vermeden; ‘Bir Luis Figo der misin abi?’ dedi. Bende endişeli bir şekilde Luis Figo dedim. ‘Aynısı abi’ dedi ve gitti. Meslek hayatımın 23. yılındayım o kadar çok anı biriktirdim ki anlatamam.

‘Kariyerimin ilk maçında golü atan futbolcunun adını 2 kere yanlış söyledim’
Meslek hayatımın ilk maçı ve mesleğe başlayalı 2 ay olmuş ve bana; ‘Türkiye Kupası’nda Çanakkale Dardanelspor – Ankaragücü maçını sen anlatacaksın’ dediler. Golü atan futbolcunun adını 2 kere yanlış söyledim. O gün için benim adıma kabus gibi geçen dakikalar var ama 23. yılımda bugün tebessümle anlatıyorum bu anılarımı.

‘Ömer Üründül Türk sporu için bulunmaz bir nimettir’
Maç anlatırken ya da spor programlarını sunarken en keyif aldığınız eküriniz kim?

Ömer Üründül’ün benim hayatımda çok özel bir yeri vardır. Çünkü Ömer abi tarihi bütün maçlarda yanı başımda oturuyordu. Ömer abi maçları yorumlarken spikerle seyirciyi baş başa bırakır. Pozisyon bittikten sonra söze girer ve yorumunu yapar. Bu bir spiker açısından çok rahatlatıcı bir unsurdur. Ömer Üründül Türk sporu için bulunmaz bir nimettir.

Ömer Üründül ile bildiğimiz 2 tarihi maç dışında en unutulmaz maçınız hangisi oldu?

Fenerbahçe – Glasgow Rangers maçı Collina düdük çalıyor, Ömer abiyle öyle bir heyecan var ki üstümüzde, maç 2-1’e gelmiş ve 1 gol yersek tur gidiyor. +6 dakika kayıp zaman işareti verdi Collina. Fenerbahçe turu geçti ama bizim ömrümüzden 10 sene gitti maçı takip ederken.

‘TRT’ye girebilmek için saçlarımı kaybettim’
23 yaşında stresten saçlarım dökülmeye başladı. TRT’ye girebilmek için saçlarımı kaybettim. Yazılı ve sözlü sınav için 4 aşamadan geçiyorsunuz ve 20 bin kişi başvurmuş ve sadece 7 kişi alıyorlar. Hayalimde hep spor spikeri olmaktı, hayalimi gerçekleştirdim ama saçlarımı kaybettim.

Bu zamana kadar kaç maç anlattınız?

1600 civarı. 2000. maçta kariyerimi sonlandırırım herhalde.

Maçları anlatmaya başlamadan önce bir şansınız, uğurunuz var mı?

Sadece dua ederim. Kulaklığı taktıktan sonra mümkünse sinirlenmemeye çalışırım yayında çıkabilecek olası aksilikler için. Güzel ve bol pozisyonlu bir maç geçmesini temenni ederim.

Keşke bu maçı ben anlatsam dediğiniz bir maç oldu mu peki?

Yok asla. Seni temin ediyorum ister inan ister inanma öyle maçlar anlattım ki daha neyi anlatayım?

Türkiye Euro 2016’da yarı finale yükselse ya da finale kalsa, anlatmak istemez misiniz?

Dilerim bir başka arkadaşım anlatır. Ben çünkü Milli Takım tarihinde 2 kez yarı finale yükseldiğinde bu maçları anlatma şansını elde etmiştim. Yüreğimden geleni söylüyorum, ben bu duyguları tattım.

Süper Lig’de en başarılı bulduğunuz futbolcu bu kadar maç anlatan bir spiker olarak?

En başarılı bulduğum futbolcu Gökhan Gönül. Birçok insan eleştiriyor ama Sabri Sarıoğlu’nu ve Selçuk İnan’ı da beğeniyorum. Oğuzhan Özyakup, Okay Yokuşlu ve daha böyle bir sürü isim sayabilirim.

En başarılı bulduğunuz teknik direktör?

Hem istikrarıyla hem de gittiği takıma getirdiği hava ile Şenol Güneş en başarılı bulduğum teknik adam. Yine Fatih Terim ve ara vermiş olmasına rağmen Mustafa Denizli’yi de bu listeye ekleyebilirim.

Futbolseverlere vermek istediğiniz bir mesajınız var mı?

Birbirimize tahammülümüzün bile kalmadığı bir dönemden geçiyoruz her anlamda. Taraftarlardan ricam; futbolun fanatizm boyutuyla mesaj verenlerin değil, güzel oyunun peşinde olsunlar. O güzel oyunun içerisinde bazen kazanmanın sevincini, bazen kaybetmenin hüznünü yaşasınlar. Bir maç bittiğinde ne sevinci çok abartsınlar ne de üzüntüden kendilerini kahretsinler. (karar.com)

Önceki İçerikFenerbahçe’nin kayıp yıldızının gizemli sakatlığı… Meireles ilk yarıyı kapattı!
Sonraki İçerikFenerbahçe yalanladı: Aziz Yıldırım öyle bir şey söylemedi!

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz