Sekiz maçtır üst üste kazanan Galatasaray, Ankaragücü’ne 2-1 yenildi. Bülent Tuncay maçı Karar için kaleme aldı: Yol kazası mı yoldan çıkma mı?

Ligde net bir güçler ayrılığı var. Süper Ligi kabaca bölersek, yani aşağıdakiler ve yukarıdakiler diye ayırırsak aşağıda 1/3’lük bir bölüm var, ki bu bölümdekilerin yukarıdaki 2/3’ten hele hele 2/3’ün de iyilerini oluşturan zirvedekilerden puan alması hiç kolay değil. Kuşun taşa çarpması gerekir. İşte dün olan buydu, 40 yılda bir olan gerçekleşti, kuş taşa çarptı. Tabii bu sonucun sebepleri vardı.
Galatasaray son maçlarına göre temposunda düşüş yaşamaya devam ediyordu. Bunda Onyekuru’nun geldiğindeki çizgisinden oldukça uzaklaşmasının, orta sahadaki oyuncuların düşüşünün önemli rolü var. Buna karşın Sarı-Kırmızılılar maçı koparacak fırsatları yine buldu ama golü bulamayınca maç döndü. İlk yarıda Onyekuru’nun hele hele kaleciyi de çalımlayan Emre Kılınç’ın topu boş kaleye yuvarlayamaması Başkent ekibini oyunda tuttu. Ardından Arda Turan’ın yol açtığı penaltı geldi ve Galatasaray soyunma odasına şok bir skorla girdi.


Fatih Terim’in ligin en zayıf ekiplerinden olan ve Hikmet Karaman’ın gelişi ile az da olsa ligde kalma umuduna sarılan Ankaragücü karşısındaki bu skora tepkisi sert oldu. Golü kaçıran Emre Kılınç’ı da, penaltıya yol açan Arda’yı da, verimsiz kalan Yedlin’i de çıkardı. Kerem, Linnes ve Falcao oyuna girdi. Çift santrforlu yeni sistem Terim’in galibiyeti ne kadar çok istediğini gösteriyordu ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Bu kez de Falcao’nun kaçırdığı gol fırsatı döndü, Lobzhanidze ile 2. Ankaragücü golüne dönüştü. Hemen arkasından Mostafa Mohamed’e çıkan kırmızı kart, konuk ekibi abandone etti.
Galatasaray 10 kişi kalmasına ve 2-0 geriye düşmesine rağmen hala puan alabilecek güçte duruyordu ama bir türlü vitesi yükseltmeyi beceremiyordu. Onyekuru, Kerem gibi hızlı isimler, kapanan Ankaragücü savunması arasından kendilerine koridorlar açmaya çalışıyorlardı ama fırsat yaratmakta zorlanıyordu. Hikmet Karaman’ın gelişi ile özgüveni de yerine gelen Başkent ekibinin direnci artmıştı. Linnes’in bindirmeleri Ankaragücü sol kanadını zorluyordu ama gelen ortaları golle sonuçlandıracak işbitiricilik gösterilemiyordu. Feghouli ve Babel’in oyuna girmesi de çözüm olmaktan uzaktı.
Sonuç olarak Galatasaray çantada keklik gördüğü bir maçta hiç beklemediği bir yenilgi aldı, üstelik süper golcüsü Mostafa Mohamed’i de kaybetti. Peki bu bir yol kazası mı yoksa Galatasaray’ı şampiyonluk rotasından çıkaracak bir sapma mı? Kayserispor ve Antalyaspor beraberlikleri sıyrıklarla atlatılan birer yol kazasıydı ama bu öyle değil sanki… Terim ve öğrencileri bu kez arabayı devirmiş olabilir. Bu futbol, Galatasaray’ı zirve yarışında tutmaya yetmeyebilir. Fatih Terim’in Onyekuru ve Mostafa Mohamed ile gelen baharın etkisi geçerken yeni bir şeyler bulması lazım…

Önceki İçerikŞenol Güneş’ten sürpriz çıkış: Zemin işi kulüplere bırakılmamalı… Sahası olmayan lige alınmamalı!
Sonraki İçerikTSYD’den tüzük tadili için olağanüstü genel kurul çağrısı

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz