Milliyet gazetesinin usta muhabiri Bilal Meşe, Fenerbahçe kaptanı Emre Belözoğlu ile konuştu! İşte o röportajdan bazı bölümler:

Ah korona ah… Yıktın bizi, yaktın hepimizi. Evlere kilitledin, hayatımızdan çaldın…Düşünüyorum da; Nisanın güneşini, baharın tazeliğini, yeni açan çiçekleri kalan ömrümde daha kaç kez görebileceğim ki! Aldın götürdün en güzel günlerimizi…Hem işimiz, hem zevkimiz futbol…Bundan da mahrum bıraktın bizi!Hep kafamda bunlar var… Yatıyorum, kalkıyorum, ya virüsü ya da futbol alemini düşünüyorum… Hafta sonu aklıma nedendir bilmem birden Emre Belözoğlu düştü…Yahu bu korona en büyük çalımı aslında ona atmadı mı? Hemen telefona sarıldım. Hasretle kucaklaşamadık ama hararetle sohbet ettik.Geçmişi konuştuk. Anılarımızı tazeledik. Bugünlere geldik; dertleştik.İstedim ki bu sıkıntılı günlerinizde sizler de katılın bize…

Ben aslında Emre’yi Zeytinburnu’nun alt yapı takımından tanırım. Çünkü Zeytinburnu’nda oturuyordum. Ve zaman zaman gider, maçları, antrenmanları izlerdim…Orada farkettim Emre’yi…“Bu çocukta gelecek var” dedim; vallahi billahi! Beşiktaş muhabiriyim ya… Hemen gittim Süleyman abiye (Seba) söyledim:“Abi, Emre diye bir çocuk var, müthiş.”Sandım ki “Ya öyle mi? Aferin iyi gelsin” diyecek.Ne gezer!“Hadi ordan sakal efendi!” Bir de fırça attı yani! Niye öyle dedi, neden kestirip attı, hala bilmiyorum! Neticede efsane başkana itiraz edecek halimiz de yok ki!

“Bir çok teknik adamla çalıştım, hepsinin tarzları farklı ve değerli hocalardı. Ne var ki, Şenol hocamız biraz farklı. Öğretmen, yani eğitmen olması onun en büyük farkı… Biliyorsunuz, öğretmenlerimiz ödevlerimizi eksik yaptığımız zaman bize kızardı, hatta bağırırdı… Belki hocalarımıza içimizden kızardık, ama buna karşın yine de gidip öğretmenimize sarılırdık, bunu her çocuk yapmıştır. Nasıl ki anne ve babamız bize kızar, bağırır, çağırır, daha sonra bağırlarına basarlar ya, aynen öyledir Şenol hocamız. Öğretmenlerimiz hep bize hoşgörülü olurlar, işte Şenol hocamızın da en büyük farkındalığı burada yatıyor, samimi ve de zeki insan. Haaa kızmıyor mu, elbette hatalar yaptığımız zaman kızıyor, sert bir yapısı da var, ama balansı çok iyi ayarlıyor. Diğer bir özelliği ise elde edilen başarıları sahiplenmiyor, tam tersi paylaşıyor, bu da farklı bir başka yönü…”

FEHMİ ÖZGÜLER: AYIP ETMİŞ

Emre Belözoğlu henüz 12 yaşındayken Milliyet gazetesine “Bir yıldız geliyor” diye manşet olmuştu. Türk spor medyasında ilk kez bir çocuk tam sayfa haber oluyordu. Haberde Fehmi Özgüler, Halil Özer ve Cüneyt Şengül’ün imzaları vardı. Fehmi Özgüler, Belözoğlu’na Milliyet’teki son röportajı nedeniyle tepki gösterdi:

”Türk Basınının Usta Yazarı ve Yorumcusu Bilal Meşe, A Milli Takımımızın ve Fenerbahçe’nin Kaptanı Emre Belözoğlu ile yapmış olduğu röpörtajı okudum. Her yönü ile çok güzel olmuş. Kalemine sağlık Bilal Meşe Usta. Emre Belözoğlu’nun bu günlere gelmesinde en büyük pay hiç şüphesiz Rahmetli Cücük Mehmet’in. “Cücük Mehmet kimdir” diye sorabilirsiniz. Rahmetli Cücük Mehmet, Zeytinburnu İlçesinin en önemli futbol adamlarının başında gelir. Kendisini tamamen Zeytinburnuspor’un altyapısına adadı. Emre Belözoğlu’nu 12 yaşında bulup Zeytinburnuspor’a ve Türk Futbolunu kazandıran adamdır. Cücük Mehmet genç yaşında Hakkın Rahmetine kavuştu. Bilal Meşe’nin yapmış olduğu röpörtajda Emre Belözoğlu’ndan Cücük Mehmet’ten söz etmesini ve rahmet dilemesini beklerdim. Canım Kardeşim Cücük Mehmet mekanın Cennet olsun.”

Önceki İçerikPortekiz kararını verdi. Başbakan Costa: Lig 30 Mayıs’ta başlayacak
Sonraki İçerikFutbolun son devrimcisi: Metin Kurt… Kurt ile yapılan son röportaj, Türk futbol tarihinin de kısa bir tarihi gibi…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz